3. Hukuk Dairesi 2014/2588 E. , 2014/7056 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : KÜÇÜKÇEKMECE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/12/2011
NUMARASI : 2010/56-2011/875
Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dilekçesinde, davacının güzellik uzmanı olduğunu, davalı A.. M.. ve dava dışı Aytaç Çakmak ile davacının ortak güzellik merkezi açtıklarını, güzellik merkezi için 36.000 TL"ye epilasyon cihazı alındığını, paranın davalı A.. M.."in eşi Burak Meral tarafından ödendiğini, faturanın davalı A.. M.. adına kesildiğini ancak cihaz bedelinden davacının payına düşen miktar karşılığında davalının teyzesinin oğluna her biri 3850 TL bedelli üç adet bono verildiğini, bonoların davalının teyzesinin oğlu tarafından davalının eşinin ortak olduğu davalı şirkete ciro yolu ile devir edildiğini, iki adet bono bedelinin ödendiğini, ancak davacı ile davalı A.. M.. arasında anlaşmazlık çıktığını ve davalı A.. M.."in muvazaalı olarak teyzesinin oğluna borçlanarak davaya konu epilasyon cihazını haczettirdiğini, davalı A.. M.."in muvaazaalı bir şekilde epilasyon cihazına sahip olması nedeniyle sebepsiz zenginleştiğini belirterek, 11.250 TL"nin davalı A.. M.."den sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili ile 30.01.2010 vade tarihli 3850 TL bedelli bono nedeniyle de davacının,d avalı şirkete karşı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı A.. M.. vekili cevabında; davacının ekonomik durumunun iyi olmaması nedeniyle davalının teyzesinin oğlunun davacıya faizsiz kredi niteliğinde borç para verdiğini, davaya konu bonoların verilen borç paranın karşılığı olarak düzenlendiğini, davacı ile davalı arasında ortaklık ilişkisi bulunmadığını, davacının davalının yanında çalışan birisi olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, "Küçükçekmece 2.İcra Müdürlüğü"nün 2010/1060, Küçükçekmece 3.İcra Müdürlüğü"nün 2010/626 sayılı dosyaları, kira sözleşmesi, epilasyon cihazına ait fatura ve bono suretleri, İş Bankası Cennet Şubesine, Garanti Bankası Cennet şubesine, Yapı Kredi Bankası Cennet Şubesine ait hesap hareketleri celp ve tetkik edilmiş, taraflarca bildirilen tanıklar huzurda hazır edilerek beyanları alınmış ve imzaları ile de tasdik edilmiş ve davacı, davasını ispata yarar yeterli delil sunmamıştır." gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
HUMK.nun 388.maddesinin 3 ve 5.bentleri hükümlerine (HMK.nun 297/1-c md) göre, mahkeme kararlarının asgari olarak, iki tarafın iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli şahıslar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri göstermeleri zorunludur. Yine Anayasanın 141/3.maddesine göre tüm mahkeme kararlarının gerekçeli olması amir hükümdür.
Karardaki gerekçe sayesinde taraflar hükmün hangi maddi ve hukuki sebebe dayandırıldığını anlayabilecekleri gibi karar aleyhine kanun yoluna başvurulduğunda da HUMK.nun427.(HMK.nun 361.md) maddesine uyarınca Yargıtay incelemesi sırasında ancak bu gerekçe sayesinde kararın usul ve yasaya uygun olup olmadığı saptanabilir. Diğer bir deyişle, Yargıtay denetimi ancak bir kararın gerekçe taşıması halinde mümkün olabilir.
Mahkeme kararının gerekçesinde, yasanın aradığı anlamda gerekçeli bir hüküm mevcut olmadığından, verilen karar bu yönden doğru görülmemiştir.
Bozma nedenine göre, sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.