3. Hukuk Dairesi 2014/3175 E. , 2014/7081 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ELAZIĞ 2.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/10/2012
NUMARASI : 2010/460-2012/317
Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili, davalının taraflar arasında imzalanan adi ortaklık sözleşmesine dayanarak, 12/11/2008 keşide tarih ve 33.500,00 Euro meblağlı bononun tahsili amacıyla Elazığ 3. icra Müdürlüğünün 2009/5676 esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlattığını, sözleşmenin 1.maddesine göre 33.500,00 Euro"nun %80"i olan 26.400 Euro (57.968,00 TL)"yi talep edebileceğini, müvekkilinin senette yazılı meblağın tamamından sorumlu olmadığını, ortak sayısının dört olduğu için müvekkilinin bu meblağın 1/4"ü olan 6.600 Euro (14.492,00 TL)"lik kısmından sorumlu tutulabileceğini ileri sürerek, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, borçlu bulunduğunun tespiti halinde borç miktarının 6.600,00 Euro (14.492,00 TL) olarak tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davanın kabulü ile, Elazığ 3. İcra Müdürlüğünün 2009/5676 esas sayılı dosyasında takibe dayanak olan 12/11/2008 düzenleme, 12/01/2009 ödeme tarihli 33.500 Euro bedelli senetten dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
818 sayılı önceki BK"nun 534.maddesi; "Şirketin iktisap ettiği veya şirkete devredilen şeyler, alacaklar ve ayni haklar şirket mukavelesi dairesinde müştereken şeriklere ait olur. Şirket mukavelesinde diğer bir hüküm bulunmadıkça bir şerikin alacaklıları haklarını ancak o şerikin tasfiyedeki hissesi üzerinde kullanabilirler.
Hilafı mukavele edilmiş olmadıkça, şerikler, birlikte yahut bir mümessil vasıtasıyla üçüncü şahsa karşı deruhde etmiş oldukları borçlardan müteselsilen mes"ul olurlar." hükmünü içermekte olup; aynı husus yeni yürürlüğe giren 6098 sayılı TBK"nun 638.maddesinde de "Ortaklık için edinilen veya ortaklığa devredilen şeyler, alacaklar ve ayni haklar, ortaklık sözleşmesi çerçevesinde elbirliği hâlinde bütün ortaklara ait olur. Ortaklık sözleşmesinde aksine bir hüküm bulunmadıkça, bir ortağın alacaklıları, haklarını ancak o ortağın tasfiyedeki payı üzerinde kullanabilirler. Ortaklar, birlikte veya bir temsilci aracılığı ile, bir üçüncü kişiye karşı, ortaklık ilişkisi çerçevesinde üstlendikleri borçlardan, aksi kararlaştırılmamışsa müteselsilen sorumlu olurlar.” şeklinde ve önceki kanun hükümlerine paralel şekilde düzenlenmiştir.
Somut olayda, dava dilekçesi, davalı savunması ve tüm dosya kapsamından davacı ve davalı şirket ile dava dışı N..S.., Evren ..arasında adi ortalık kurulduğu anlaşılmaktadır. Adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığından bu tür davalarda dava açılırken husumet tüm ortaklara karşı yöneltilir. Dava dışı N.. D. Evren ."de kurulan adi ortaklığın bir ortağıdır. Öyle olunca mahkemece dava dışı ortaklar N.. S.. D.. Evren .."in de davaya taraf olarak katılımı sağlanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, taraf teşkilinin sağlamadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Bozma sebebine göre davalının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.