15. Ceza Dairesi 2017/11612 E. , 2019/11412 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması
HÜKÜM : 1) Nitelikli dolandırıcılık suçundan TCK 158/1-d, 43, 62, 52, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet
2) Resmi belgede sahtecilik suçundan TCK 204/1, 43, 62, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet
3) Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanılması suçundan TCK 268/1, 267/1, 62, 53 maddelerin gereğince mahkumiyet
Resmi belgede sahtecilik suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm O yer Cumhuriyet savcısı, sanık ve müdafii tarafından; nitelikli dolandırıcılık ile başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık ve müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Hükmolunan ceza miktarlarına nazaran sanığın duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 318. maddesi uyarınca reddine karar verilerek yapılan incelemede;
Sanığın, temyiz dışı katılan sanık ... adına düzenlenen sürücü belgesini kullanarak müşteki ..."ın Ayvalık ilçesinde işlettiği ‘MİLENYUM RENT A CAR’ isimli işyerinden katılan adına tescilli ... plakalı otomobili kiraladığı, daha sonra bu otomobili, katılanın kimlik bilgileriyle sahte olarak oluşturulan nüfus cüzdanını kullanan ... isimli kişi ile birlikte temyiz dışı diğer katılan sanık ..."a 18.100 TL bedel karşılığında satarak parayı aldıkları ve bu şekilde sanığın nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda,
1) Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık ve müdafiinin temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Sanık savunmaları, katılan ve tanık beyanları ile tüm dosya kapsamından mahkemenin suçun sübutuna ilişkin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sanığın eylemlerinin her bir mağdura yönelik ayrı ayrı suç oluşturacağı gözetilmeden sanık hakkında zincirleme suç hükümleri uygulanarak eksik ceza tayin edilmesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık ve müdafiinin suçun sübutuna, sanık hakkında lehe hükümlerin uygulanmasına yönelik temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2) a- Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik O yer Cumhuriyet savcısı, sanık ve müdafiinin temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Sanık hakkında dosya kapsamı ve UYAP ortamında yapılan incelemede, benzer eylemlerden ötürü yargılaması devam eden ceza davasının mevcut olduğu görülmekle, ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 22.04.2014 gün ve 2013/11-397-2014/202 sayılı kararında açıklandığı üzere, belgelerde sahtecilik suçunun hukuki konusunun kamu güveni olduğu ve fiil tarihleri de dikkate alınarak, sanığın fiillerinin her biri yenilenen suç işleme kararıyla işlenmiş ayrı suçları mı, yoksa bir suç işleme kararıyla kanunun aynı hükmünün kısa zaman aralıkları içerisinde birden çok kez ihlal edilmek suretiyle zincirleme biçimde işlenmiş tek suçu mu oluşturduğunun değerlendirilmesi açısından, bu dosyanın benzer nitelikteki Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesine açılan ve bu mahkemenin 2012/408 Esas numarası üzerinden yargılaması yürütülen davanın aynı nedenle 21. Ceza Dairesinin 05/04/2016 tarih ve 2016/6590 Esas-2016/3107 Karar sayılı ilamı ile bozma kararı verilmesinden sonra derdest olduğu anlaşılmakla, sanık hakkında varsa benzer eylemlerden açılan dosyalar getirtilip incelenerek mümkünse birleştirilmeleri, aksi halde bu davayı ilgilendiren kısımlarının onaylı örnekleri dosya içerisine konulup sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm verilmesi,
b- Sanık hakkında başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık ve müdafiinin temyiz taleplerinin incelenmesinde;
İftira suçunun özel bir halini düzenleyen TCK"nın 268. maddesinde tanımlanan, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşabilmesi için, failin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimliği veya kimlik bilgilerini kullanarak başkası hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını sağlaması gerektiği, somut olayda ise sanığın, başkasına ait kimlik bilgilerini adli veya idari bir makam önünde kullanmadığı, müşteki ...’i kandırmaya çalışırken temyiz dışı katılan sanık ...’nın kimlik bilgilerini kullanması eyleminin, dolandırıcılık suçunun hile unsuru olarak kabul edilmesi gerektiği, dolayısıyla menfaat temin etmek amacıyla başkası adına düzenlenmiş ehliyeti kullanarak araç kiralaması şeklindeki eyleminin nitelikli dolandırıcılık suçuna vücut verdiği ve bu suçtan da hüküm kurulduğu, bu nedenle sanık hakkında yasal unsurları oluşmayan başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan beraat hükmü verilmesi gerektiği gözetilmeden, yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile yazılı şekilde mahkumiyet hükmü verilmesi,
Kanuna aykırı olup, O yer Cumhuriyet savcısı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükümlerin BOZULMASINA, 11/11/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.