İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı O... Y... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği E.. köyü, Ç.. mevkiinde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle davasının reddine, H.. ve O.. Y.. tescil talebinin kabulü ile krokide P-1 olarak gösterilen 5513,40 m² yüzölçümündeki taşınmazın orman niteliğinde H... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı H... vekili tarafından hükümdeki orman vasfının kaldırılarak, tarla niteliğiyle H... adına tesciline karar verilmesine yönelik olarak temyizi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 04/11/2013 tarih ve ... E. - ... K. sayılı ilâmı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Yapılan incelemede; yerel mahkemenin yargılamayı sonuçlandırdığı son oturumda oluşturulan kısa kararda; davanın reddine, 5513,40 m2"lik kısmın H.. adına tesciline dendiği halde, gerekçeli kararda; 5513,40 m2"lik bu kısmın orman niteliğiyle H.. adına tesciline şeklinde hüküm kurulmuştur. Gerekçekli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz (HMK m. 298/2) ve bu aykırılık mutlak bozma nedeni oluşturur (İ.B.B.G.K. 10.04.1992 t, 1991/7 E. – 1992/4 K.). Kaldıki; orman tahdit tutanaklarının incelenmesinde dava konusu yerin orman sayılmayan yer olduğu görülmekle, O.S.94, 95, 96 ve 97 noktaları ile P-1 olarak tahdit dışında bırakıldığı ve orman olmadığı anlaşıldığından taşınmazın tarla niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırı olup bozma nedenidir."" denilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra; davanın reddine, P-1 olarak gösterilen 5513,40 m² yüzölçümündeki taşınmazın tarla niteliğinde H.. adına tapuya kayıt ve tesciline, karar verilmiş; hüküm, davalı O.. Y... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 05/06/2003 tarihinde ilânı yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman kadastro haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu dışında kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 28/01/2016 gününde oy birliği ile karar verildi.