1. Ceza Dairesi 2020/1396 E. , 2020/2813 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Olası kastla öldürme, kasten yaralama
HÜKÜM : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi tarafından 2018/1160 esas ve 1234 karar numaralı ve 24/05/2019 tarihli karar ile;
1- ... 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 16/02/2018 tarihli ve 2017/229 esas, 2018 87 sayılı kararının CMK"nin 280. maddesinin 2. fıkrası uyarınca kaldırılmasına,
2- Sanık hakkında mağdur ..."a karşı TCK"nin 86/1, 86/3-a-e, 87/3, 29, 62, 53/1-2-3. maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezasıyla mahkumiyet,
3- Sanık hakkında maktule yönelik eyleminden dolayı TCK"nin 81/1, 21/2, 62/1, 53/1-2-3, 54, 63, CMK"nin 100/3. maddeleri uyarınca 20 yıl 10 ay hapis cezasıyla mahkumiyet.
TEMYİZ EDENLER : Sanık müdafii, katılanlar vekilleri.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Sanık ... müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin REDDİYLE, takdiren incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verilmekle,
... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi tarafından 24.05.2019 tarihinde, sanık, sanık müdafii ve katılanlar vekilinin yüzüne verilen karara karşı, katılanlar vekili tarafından 25.05.2019 tarihinde herhangi bir gerekçe içermeyen süre tutum dilekçesi verildiği, akabinde karar katılanlar vekiline 30.06.2019 tarihinde usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmesine rağmen, katılanlar vekilinin 7 günlük yasal temyiz süresinde ayrıntılı temyiz dilekçesini sunmadığı anlaşılmakla, yapılan temyiz isteminin, sayın Üyeler ... ve ..."in muhalefetiyle, CMK’nin 295 ve 298. maddeleri gereğince oy çokluğu ile REDDİNE karar verilerek, sanık müdafiinin dilekçesinde belirttiği temyiz sebepleri ile bağlı olarak yapılan incelemede;
Sanık ... hakkında, maktul ..."a yönelik olası kastla öldürme, mağdur ..."a yönelik kardeşe karşı nitelikli yaralama suçlarından verilen ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin 24.05.2019 tarih, 2018/1160 esas, 2019/1234 sayılı kararında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin sübuta ve kast yokluğuna ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının ESASTAN REDDİNE, sanık hakkında tayin olunan ceza miktarı ile tutuklu kaldığı süre dikkate alınarak sanık müdafiinin tahliye talebinin REDDİNE, aynı Kanunun 304/1. maddesi uyarınca dosyanın ... 3. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilamının bir örneğinin ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 11/11/2020 gününde tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak oy birliği ile karar verildi.
KARŞI OY:
Katılanlar vekilinin temyiz sebeplerini içerir dilekçesini süresinden sonra verdiğinden bahisle temyiz isteminin reddine dair sayın çoğunluğun kararına katılmamaktayım.
Anayasanın 36. maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesine göre herkes temel haklardan olan adil yargılanma hakkına sahiptir. Adil yargılanma, adalete erişim hakkı ve temyiz hakkını da içermektedir.
Anayasanın 40. maddesinin 2. fıkrasına göre, Devlet, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır.
CMK.nin 232. maddesinin 6. fıkrasına göre, mahkemeler hüküm fıkrasında kanun yollarına başvurma yeri ve süresini tereddüte yer vermeyecek şekilde açıkça göstermek zorundadır. CMK.nin 294, 295 ve 298. maddelerinin hükümleri karşısında, kanun koyucunun taraflara temyiz sebeplerini bildirme süresini, bilinçli olarak ihmal ettiğinin kabulü mümkün değildir.
Ceza Muhakemeleri Kanununun hükümleri genel olarak nazara alındığında, yargılamanın başından sonuna kadar tarafların hak ve yükümlülüklerinin bildirilmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Belirtilen nedenlerle, 15 günlük temyiz süresinde ya da temyiz için belirlenen sürenin bitmesinden veya gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde verilecek ek dilekçede, temyiz sebeplerinin bildirilmesinin gerekli olduğunun ilgili tarafa bildirilmesi zorunlu olduğundan katılanlar vekilinin temyiz istemlerinin reddine dair sayın çoğunluğun görüşüne katılmamaktayım.
Muhalif Üye
...
KARŞI OY:
Katılanlar vekilinin yasal süresi içerisinde verdiği dilekçe ile ...... 2. Ceza Dairesi kararına karşı temyiz iradesini açıkça gösterdiği bu temyiz dilekçesinin yeterli ve geçerli olduğunu düşündüğümden, katılanlar vekilinin sebep içermeyen temyiz talebinin reddine dair Dairemizin çoğunluk görüşüne usul yönünden katılmıyorum.
Şöyle ki;
5271 sayılı CMK"da olağan kanun yolları başlığı altında yer alan 294/1. md: Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır, 295. md: Temyiz başvurusunda temyiz nedenleri gösterilmemişse temyiz başvurusu için belirlenen sürenin bitmesinden veya gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yedi gün içinde hükmü temyiz olunan bölge adliye mahkemesine bu nedenleri içeren bir ek dilekçe verilir. Cumhuriyet savcısı temyiz dilekçesinde, temyiz isteğinin sanığın yararına veya aleyhine olduğunu açıkça belirtir, 298. md: Yargıtay...... ya da temyiz dilekçesinin temyiz sebeplerini içermediğini saptarsa temyiz istemini reddeder, 301. md: Yargıtay yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında inceleme yapar şeklinde düzenlemeler yapılmakla Bölge Adliye Mahkemelerinden geçerek Yargıtay incelemesine tabi olan dosyalarda temyizin ancak temyiz dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılabileceğini düzenlemiştir.
Yine 5271 sayılı CMK"da olağanüstü kanun yolları başlığı altında 5271 sayılı CMK.nin 308. maddesinde Yargıtay Cumhuriyet başsavcısının itiraz yetkisini düzenlemiştir.
CMK.nin 308. md: Yargıtay ceza dairelerinden birinin kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet başsavcısı, re"sen veya istem üzerine, ilâmın kendisine verildiği tarihten itibaren otuz gün içinde Ceza Genel Kuruluna itiraz edebilir. Sanığın lehine itirazda süre aranmaz.
İtiraz üzerine dosya, kararına itiraz edilen daireye gönderilir.
Daire, mümkün olan en kısa sürede itirazı inceler ve yerinde görürse kararını düzeltir; görmezse dosyayı Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderir. Şeklinde düzenlenmiştir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulumuzun kendisine itirazen gelen bir dosyada sadece itiraz sebepleriyle sınırlı kalmayıp dosyada bulunan yasaya aykırılıkların tamamını re"sen inceleyip bu hususlarda kararlar verdiği bilinmektedir.
Görüldüğü üzere aynı Yasada olağan kanun yollarından temyiz yolunda temyiz davasını açan sanık veya katılan tarafın veya müdafilerinin dilekçesinde sebep bildirme zorunluluğu getirilmiş (CMK 294/1) sebepten yoksun sadece kendi aleyhine verilen karara karşı temyiz hakkının kullandığını yasal süreleri içerisinde yargı merciine bildiren ve kararı davaya temyiz ediyorum diyen tarafın talebinin ise temyiz sebebi içermemesi nedeniyle reddolunacağını yasa koyucu hüküm altına almıştır. (CMK 298. md.)
Yürürlükte olan mevzuat göz önüne alındığında herhangi bir hukuk eğitimi almayan ve ceza davasına taraf olan kişinin veya ilgili tarafın avukatının istinaf mahkemelerinden aleyhine çıktığını düşündüğü kararı sebep bildirmeksizin süresinde temyiz etse dahi bu temyizin Yargıtay Dairesince reddolunacağı, ancak; Yargıtay Cumhuriyet savcısının ilgili Yargıtay Dairesinin kararına karşı Yargıtay Ceza Genel Kuruluna itiraz etme hakkını kullanırken hiçbir sebep bildirmek zorunda olmadığı, bunun da vatandaşın aleyhine olarak 1982 Anayasasının 10,11, 36, 90 md. ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6 ve 10. maddelerinde karşılıklarını bulan kanun önünde eşitlik ve silahların eşitliği ilkelerine aykırılık teşkil ettiğini, yasal düzenlemelerin millet adına TBMM tarafından yapıldığını, ancak; bunların ilahi metinler olmayıp uygulayıcılar tarafından eksik, yanlış veya hakkaniyete aykırı olanlar var ise bunların belirlenip düzeltilmesinin de yasalarda düzenlendiği, usuli bir düzenlemeyi bilemediği için yasal süresi içerisinde temyiz dilekçesini sebep bildirmeden veren davanın tarafı veya taraf avukatının temyiz talebinin usul hükmü gereği sebep bildirilmediği düşüncesi ile reddolunmasının hukuki ve vicdani olmadığını sadece kanuni olduğunu ancak hakimin görevinin kanunu değil hukuku uygulamak olduğunu düşündüğümden Ceza Muhakemesinin odak noktası sayılan maddi gerçeğin ortaya çıkmasını engelleyecek mahiyetteki bu usul hükümlerinin davaya konu olaya uygulanması yerine öncelikle bu hükümlerin 1982 Anayasasına aykırılığı düşüncesi ile Anayasa mahkemesine iptal talebi ile gidilmesi bu kabul edilmeyecek ise Yargıtay Dairemiz tarafından CMK"da sanık lehine kıyasın yasak olmadığı dikkate alınarak CMK.nin 294/1. madde hükmündeki sebeple bağlılık kuralının CMK.nin 308. maddesindeki sebep bildirmenin zorunlu olmadığı şeklinde yorumlanması gerektiği ve sebep bildirilmese ve hatta taraf müdafii tarafından verilse dahi temyizen incelenme iradesinin belirlenebildiği dosyaların usule aykırılık nedeniyle reddedilip toplumun adalete, devlete, hukuka olan inancının sarsılmasını önlemek ve ihkakı hak yolunun açılmasının önüne de geçmek gerektiği düşüncesi ve gerekçesi ile çoğunluğun kanaatine usul yönünden muhalifim. Saygılarımla.
Muhalif Üye
...