20. Hukuk Dairesi 2015/4744 E. , 2016/1105 K.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A RAR
... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 109 ada 19 parsel sayılı 227.208,41 m2 yüzölçümlü taşınmaz orman vasfıyla ... ... adına tapuda kayıtlıdır.
Davacı, 16.02.2012 tarihli dava dilekçesinde; kendi zilyedliğinde bulunan taşınmazın ... ilçesi, Merkez, ... mahallesi, ... mevkii 109 ada 19 numaralı orman parseli içinde bırakıldığını ileri sürerek, tesbitin iptalini ve adına tesbit ve tescilini istemiştir.
Mahkemece, her ne kadar orman bilirkişi tarafından taşınmazın orman olduğu açıklanmış ise de Asliye Hukuk Mahkemesinin .../...-... sayılı dosyasında ... ... tarafından açılan tescil davası sonunda oluşturulan Ocak 1971 tarih ve 18 numaralı tapu kaydının taşınmaza uyduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 109 ada 19 nolu parsel sayılı taşınmazın 25/06/2012 tarihli raporu ve eki krokisinde (A) harfi ile işaretli 2000 m² yüzölçümündeki bölümünün kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, davalı ... ... tarafından temyiz edilen hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 25.03.2014 tarih ve .../... Esas - .../... Karar sayılı ilâmı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Dosya kapsamına göre, çekişmeli 109 ada 19 parsel sayılı taşınmazın 2005 yılında ilân edilip kesinleşen orman kadastrosunda orman sınırları içinde bırakıldığına ve önceden ham toprak niteliğindeki tapu kaydında cins tashihi yapılarak, cinsinin orman olarak düzeltildiğine ve çekişmeli taşınmaza tutanak tutulmadığına göre; dava 6831 sayılı Kanunun 11. maddesine göre 10 yıllık sürede açılan orman kadastrosuna itiraz ve aynı zamanda tapu iptali ve tescil istemine yöneliktir. 3402 sayılı Kanunun 25/son maddesi gereğince kadastro mahkemesinin görevi her taşınmaz hakkında tutanak düzenlendiği gün başlar, tutanak düzenlenmeyen yerde kadastro mahkemesi görevli değildir. Davanın nitelendirilmesine göre, genel mahkemelerin görevinde olup, görev kamu düzenine ilişkindir ve taraflarca ileri sürülebileceği gibi mahkemece de her aşamada re"sen gözönünde bulundurulabilir. Bu durumda, mahkemece, davanın görev yönünden reddine ve dosyanın genel mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde işin esasına girilerek karar verilmiş olması isabetsizdir.” denilmiştir.
Kadastro mahkemesince bozma ilâmına uyularak görevsizlik kararının verilmesinin ardından devam eden yargılama sonucunda davanın redddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, orman kadastrosuna itiraz ile tapu iptali ve tescil talebine ilişkindir.
Yörede, 15.04.1989 tarihinde kesinleşen genel arazi kadastrosunda çekişmeli taşınmaz tesbit harici bırakılmış, 30.06.2006 tarihinde idarî yoldan ham toprak niteliğiyle tapuya tescil edilmiş, 18.05.2011 tarihinde idari yoldan cins değişikliği işlemi yapılarak orman vasfıyla ... adına tescil edilmiştir. Yörede, 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afet Dolayısıyla Alınacak Tedbirlere İlişkin Kanunun Ek-10. maddesine göre yapılıp 21.10.2005 tarihinde ilân edilen orman kadastrosu vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılan ve zilyetlikle kazanılamayacak yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 28/01/2016 gününde oy birliği ile karar verildi.