8. Hukuk Dairesi 2018/1816 E. , 2019/1641 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Ecrimisil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı ... vekili tarafından duruşmasız ve davalı şirket vekili tarafından duruşma istekli olarak temyiz edilmesi üzerine gider olmadığından duruşma isteğinin reddine karar verildikten sonra Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı, paydaşı olduğu 27881 ada 1 parsel sayılı taşınmazın, davalı ... tarafından kamulaştırma yapılmaksızın kısmen park haline getirildiğini, diğer davalı ... Şirketinin de kalan kısım üzerinde seralar, çiçek satış reyonları, ofis gibi yapıları yapmak suretiyle kullandığını, kendisinin taşınmazdan faydalanamadığını ileri sürerek ecrimisile karar verilmesini istemiştir.
Birleştirilen dosya davacısı taşınmazın paydaşlarından olan ..., aynı neden ve konuya dayalı olarak geriye dönük beş yıllık ecrimisile karar verilmesini istemiştir.
Asıl ve birleştirilen dosyada davalı ...; taşınmazdaki muhdesatların belediye ile ilgisinin olmadığını, paydaşların intifadan men edilmedikçe birbirlerinden ecrimisil isteyemeyeceklerini, kötü niyet şartının gerçekleşmediğini belirterek; diğer davalı ... ise, taşınmazın ilk imar uygulamasından sonra üç defa imar uygulaması gördüğünü, taşınmazın geldisi olan 827 ada 3 ve 828 ada 142 parsel sayılı taşınmazların şirketin kurucusu ve kardeşine ait olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davalıların haksız işgalci oldukları gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davanın kabulüne dair verilen karar, davalı ... ve şirket vekillerince temyiz edilmiştir.
Asıl ve birleştirilen dava, ecrimisil isteğine ilişkindir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişmeli, 27881 ada 1 parsel sayılı semt spor sahası niteliğindeki taşınmazda davacı ..."nin 13/1627 pay ile paydaş olduğu ayrıca mirasbırakanı Nermin"den kalan da hissesinin bulunduğu, birleştirilen dosya davacısı ..."in 57/6508 pay ile paydaş olduğu, davalı ... Belediyesi"nin 1585/6508 pay ile paydaş olduğu, davalı şirketin kayıttan veya mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı, taşınmazın büyüklüğünün 6508 m² olup davalı belediyenin 1616 m² alanda yeşil alan düzenlenemesi, ağaçlandırma ve bisiklet yolu yaptığı geriye kalan alanın da davalı şirket tarafından kullanılan binalar ve seraların bulunduğu anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (YHGK"nun 25.02.2004 tarihli ve 2004/1-120-96 sayılı kararı) 25.05.1938 tarihli ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay"ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar.
Hemen belirtilmelidir ki, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık olmalı ve değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere ve HMK"nın 266 vd. maddelerine uygun olarak açıklanması gereklidir.
Eğer, özellikle arsa ve binalarda kira esasına göre talep varsa, taraflardan emsal kira sözleşmeleri istenmeli, dava konusu taşınmaz ile emsalin somut karşılaştırması yapılmalı, üstün veya eksik tarafları belirlenmelidir.
İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirlenmeli sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilmelidir.
Somut olaya gelince; hükme esas alınan bilirkişi raporunda 2010 yılı dönemi için 1m² alanda 65,44 TL ecrimisil belirlenerek hesap yapıldığı, tarafların rapora itiraz ettikleri, davalı belediyenin ise benzer dosyalar olan ... 7. Asliye Hukuk Mahkemesi 2012/172 E, ... 8.Asliye Hukuk Mahkemesi 2012/175 E sayılı dosyalarda bilirkişilerin 2010 yılı dönemi için 1m² alanda sırasıyla 35,19 TL ve 33,53 TL ecrimisil belirleyerek sonuca gittiklerini savunduğu, derecattan geçerek onanmasına karar verilen ve davacıları farklı ancak davalı tarafları ile konusu ve sebebi aynı olan ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2013/242E – 2015/324K sayılı dosyasında da 2010 yılı dönemi için dava konusu alanın 1m²"lik bölümünde 32,42 TL ecrimisilin belirlendiği anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, talebin başlangıç tarihi olan 2007 yılı dönemi için emsaller de karşılaştırılarak 1m² alanda tespit edilecek ecrimisile, davalı tarafların işgal ettiği alanlar ile davacı tarafların payı da gözetilmek suretiyle ÜFE artış oranlarının yansıtılması sonucu belirlenecek ecrimisilin hüküm altına alınması gerekirken yeterli emsal değerlendirilmesi yapılmadan 1 m² alanda belirlenen ecrimisil değerinin benzer nitelikteki dosyalarla çelişkili olarak yüksek saptanması sonucu hesaplanan ecrimisile karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenle davalı ... ve şirket vekillerinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden Kabulüyle, hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 19/02/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.