20. Hukuk Dairesi 2015/2604 E. , 2016/1120 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... ve ... vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı gerçek kişinin ... Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu 10.06.2008 tarihli dava dilekçesi ile; sınırlarını bildirdiği taşınmazının ve üzerinde bulunan evinin yaklaşık 25 - 30 yıldır kullanımında olduğunu belirterek, yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluştuğundan bahisle adına tescili isteminde bulunmuştur. Davanın devamı esnasında yörede kadastro çalışmaları yapılmış, davalı taşınmaz 125 ada 14 parsel numarası altında, 3381,08 m2 yüzölçümü ve tarla vasfıyla, 20 yılı aşkın süredir ... oğlu ..."ın kullanımında olduğu ancak Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/65 E. sayılı dosyasında davalı olduğundan bahisle malik hanesi boş olarak tespit edilmiştir. Dosyanın yapılan incelemesinde; ... Asliye Hukuk Mahkemesince davalı taşınmaz hakkında 15/07/2010 tarihinde karar verildiği, verilen kararın ... temsilcisi tarafından 03/08/2010 tarihinde temyiz edildiği, dosya Yargıtay aşamasında iken söz konusu taşınmaz üzerinde Kadastro çalışmalarının başladığı tespit edildiği, 20/02/2012 tarihli Yargıtay kararında yerel mahkemenin kararının dosya hakkında görevsizlik kararı verilmesi ve dosyanın ... Kadastro Mahkemesine gönderilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulduğu, bozma kararı üzerine yerel mahkemece dosyanın ... Kadastro Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği anlaşılmıştır. Yerel mahkemeden aktarılmak suretiyle ... Kadastro Mahkemesinin 2011/17 Esas numarasını alan derdest dosya ile kadastro komisyonunca davalı olduğundan malik hanesi boş bırakılarak kadastro mahkemesine aktarılan ve 2011/16 Esasını dava dosyaları aralarındaki bağlantı nedeniyle birleştirilerek yargılamaya 2011/16 E. sayılı dosya üzerinden devam edilmiştir.
Mahkemece 2011/16 E. sayılı dosya üzerinden yapılan yargılama sonucunda; çekişmeli 125 ada 14 parsel sayılı taşınmazın malik hanesinin ... oğlu ... olarak doldurulmasına ve ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... ve davalı ... vekillerince esasa yönelik temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre orman sınırlandırma çalışmaları yapılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına göre, dava konusu taşınmazın kadastro tutanağının, daha önce asliye hukuk mahkemesinde davalı olması nedeniyle malik hanesi açık olarak tespit edildiği için, orman araştırması yapılmaması, yeterli zilyetlik araştırması yapılmaması, komşu parsel kayıtları getirtilerek uygulanmaması, tüm bu nedenlerle, çekişmeli taşınmaz hakkında 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi gereğince yeterli araştırma yapılmadan sicil oluşturulması, usûl ve kanuna aykırı olup, bozma nedenidir. Ayrıca mahkemece yapılan keşif sonrası aldırılan jeoloji bilirkişi raporunda; davalı parselin etek kısımlarını, zap vadisinden taşınan malzemelerin oluşturduğu, zap suyu yatağı ile aynı kotta bulunduğu, bu sebeplerden dolayı zap suyu taşkın ve etki alanında yer aldığı yönünde kanaat bildirildiği; ziraat bilirkişinin raporunda ise; taşınmazın ekili olmayan bölümünün taşlık ve çukurda yer aldığı, batısında zap deresi ve güneyinde ormanlık alan bulunduğu yönünde kanaat bidirdiği görülmüş olup; bilirkişi raporlarının aksine karar gerekçesinde belirtildiği gibi zap suyunun dere yatağında olmadığı bilirkişi raporlarından denetlenememektedir. Mahkemece bu hususlar tam olarak açıklığa kavuşturulmadan, eksik inceleme ile hüküm kurulmuştur.
O halde; mahkemece, en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile tespit tutanaklarının düzenlendiği tarihten 15 - 20 yıl önce iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları bulunduğu yerlerden istenerek, bu belgeler, ziraat fakültelerinin toprak bölümünden mezun olan bir ziraat mühendisi, bir harita - kadastro (jeodezi ve fotogrametri) mühendisi, bir yüksek orman mühendisi ve bir jeoloji mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu yardımıyla dava konusu parsel ile komşu parsellere uygulanmalı, bu belgelerde dava konusu yer belirlendikten sonra, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip parselin niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü, imar ve ihya ile zilyetliğin hangi tarihte başlanılıp tamamlandığı belirlenmeli, bu belgeler ile kadastro paftası, pafta düzenlenmemişse dava konusu parselin 23/06/2005 gün ve 9070 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan BÖHHBÜY (Büyük Ölçekli Haritalar ve Harita Bilgileri Üretim Yönetmeliği) hükümlerine göre koordinatlı olarak düzenlenecek haritası hem 1/5000 ve hem de 1/25000 ölçeklerinde eşitlenerek kadastro paftası ile düzenlenen harita, komşu ve yakın komşu taşınmazları da içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli parselin konumu, hava fotoğrafları ile orijinal renkli memleket haritaları üzerinde gösterir biçimde ve hava fotoğrafları ile memleket haritasındaki niteliği ve bitki örtüsünün ne olduğu, bu belgelere göre dava tarihinden 20 yıl öncesinde kullanımı olup olmadığı ve sonrası kullanım durumunun açıklayıcı bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve bilimsel verileri içerir, topografik ve memleket haritalarından yararlanılarak taşınmazın gerçek eğim durumunu ve gerçek yüzölçümünü gösterir rapor alınmalı, çekişmeli parselin öncesinin ne olduğu, imar ve ihya yapılmışsa hangi tarihte başlanılıp bitirildiği, kimden kime kaldığı, zilyetliğin ne zaman başlayıp nasıl sürdürüldüğü ve ekonomik amacına uygun olup olmadığı, maddi olaylara dayalı ve ayrıntılı olarak, taşınmaz başında dinlenecek yerel bilirkişiler ile taraf tanıklarından sorulmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin doğruluğu komşu parsellerin kadastro tutanakları ve dayanağı olan belgeler ile yukarıda belirtilen ve gerçeğin kendisi olan belgelere dayalı olarak düzenlenecek bilirkişi kurulu raporuyla denetlenmeli, somut olayın özelliği gözönünde bulundurularak ayrıca; parselin eski ve yeni niteliği konusunda jeoloji mühendisinden de ayrıntılı rapor alınmalı, çekişmeli taşınmazın batısında zap deresi mevcut olduğundan jeolog bilirkişi tarafından taşınmazın öncesinin dere yatağı olup olmadığı, dere yatağı ise hali hazırda derenin akıp akmadığı ya da çekişmeli parselin dere yatağının yatak değiştirmesi sonucu oluşup oluşmadığı belirlenmeli, zap suyunun dere yatağının etki alanında olup olmadığı tereddüte mahal bırakmayacak şekilde bilimsel verilere dayalı raporlanmalı, keşif sırasında parselin çeşitli yönlerinden hali hazır durumunu gösterir renkli fotoğrafları çektirilip onaylanarak dava dosyası içine konulmalı, 3402 sayılı Kanunun 14/1. maddesinde yazılı 40 ve 100 dönüm kısıtlama araştırmasının davacı ile murisler yönünden araştırılmalı, aynı çalışma alanı içerisinde belgesizden zilyetliğe dayalı olarak tespit ve tescil edilen taşınmaz olup olmadığı, varsa cinsi, parsel numaraları ve miktarı, tapu ve ilgili kadastro müdürlüklerinden ve yine, aynı kişiler tarafından açılan tescil davası olup olmadığı hukuk mahkemesi yazı işleri müdürlüklerinden ayrı ayrı sorularak, gerektiğinde tespit tutanak örnekleri ve tapu kayıtları ya da tescil dava dosyaları getirtilip incelenmeli, dava konusu parselin sulu ya da kuru tarım arazisi olup olmadığı konusunda ziraat mühendisinden yasanın amacına uygun rapor alınmalı, bundan sonra toplanan delillerin tümü birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin dosya kapsamı ile bağdaşmayan gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılar ... ve ... vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 28.01.2016 günü oy birliği ile karar verildi.