19. Hukuk Dairesi 2015/3826 E. , 2015/15924 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Isparta 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 14/01/2015
NUMARASI : 2014/184-2015/17
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı şirketin akaryakıt alımı hususunda anlaştıklarını ve müvekkilinin avans olarak her biri 25.000-TL bedelli iki adet çeki keşide ederek davalıya verdiğini, davalıdan alınan motorinin evsafının bozuk olup araçlarda sık sık arızaya yol açması sebebiyle bir süre sonra davalıdan akaryakıt alımının durdurulduğunu, o tarihe kadar alınan akaryakıt bedeli olan 15.968,27-TL" nin hesaptan düşülerek kalan paranın ve bedelsiz kalan çekin iadesinin istenildiğini, ancak davalının çekleri takasa verdiğini ve bedellerini tahsil edip 15.968,27-TL"yi mahsup ettikten sonra kalan parayı iade edilebileceğini söylediğini, müvekkilinin inanarak beklemeye başladığını, davalının müvekkiline iade etmesi gereken bedeli iade etmediği gibi, hayali bir fatura tanzim ederek teslim edilmemiş akaryakıtı teslim edilmiş gibi göstermeye çalıştığını, ancak bu faturaların davacı müvekkilince kabul edilmediğini, akaryakıt satışlarında ödeme kaydedici cihazdan çıkan fişlerin olması gerekip, davalıda olmadığını, bunun da malın teslim edilmediğini kanıtladığını, ihtara rağmen borcunu ödemeyen davalı hakkında Isparta 3. İcra Müdürlüğü" nün 2014/483 sayılı dosyasından icra takibi başlattıklarını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek davalının icra takibine haksız itirazının iptaline ve davalı aleyhine %20 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, çeklerin davacının iddia ettiği gibi avans değil, borç karşılığı alındığını ve faturalarının kesilerek davacıya teslim edildiğini, çek keşidesinin mal teslimine karine olduğunu, ispat külfetinin davacı üzerinde olup, yazılı delille ispatlaması gerektiğini, davacının bahsettiği akaryakıt fişleriyle ilgili maliye tebliğinin ispat hukukuna ilişkin olmayıp, vergi mevzuatıyla ilgili olduğunu savunarak, davanın reddine ve davalı aleyhine tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, aksi belirtilmediği takdirde satım sözleşmesinde mal teslimi ile semenin ödenmesinin aynı anda gerçekleştirildiğinin kabul edildiği, bu kuralın aksini iddia edenin ispat külfeti altında olduğu, davacı tarafça genel kuralın aksi iddia edildiğine göre ispat külfetinin davacı alıcıya ait olduğu, davacının herhangi bir yazılı belge sunamadığı, her ne kadar, davacı tarafça davalının savunmasının 68 Seri Numaralı Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında Kanunla İlgili Genel Tebliği hükümlerine uygun olarak ispat edilmesi gerektiği, yani akaryakıt istasyonlarından yapılan akaryakıt satışlarında ödeme kaydedici cihazlara araç plakası, alınan petrol ürününün cinsi, bedeli, alındığı tarih ve saat vs gibi bilgilerin girilerek fiş düzenlenmesi gerektiği ve akaryakıt satışlarının bu şekilde kayıt altına alınarak ispatlanmasının iktiza ettiği ileri sürülmüş ve mali müşavir bilirkişi raporunda da davalı şirketin davacı şirkete kesmiş olduğu satış faturalarının bu tebliğdeki esaslara uygun düzenlenmediği ve 34.031,73-TL tutarındaki akaryakıtın tesliminin yapılmamış olduğunun kabulü gerekeceği görüşüne yer verilmiş ise de, bu görüşe iştirak edilmediği, zira, anılan tebliğin vergi tahakkuku ve tahsilinde mükelleflerin tabi olacağı usule dair olup, medeni yargılama hukukunu ilgilendiren bir mevzuat olmadığı gibi ispat külfeti yönünden de davayı etkilemeyeceği gerekçeleriyle, davanın reddine ve somut olayda davacının icra takibinde kötüniyetle olduğu ispatlanamadığından davalının kötüniyet tazminatı talebinin de reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 01.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.