23. Ceza Dairesi 2016/10387 E. , 2016/8476 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
.., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...
SUÇ : Tacir veya şirket yöneticileri ile kooperatif yöneticilerinin dolandırıcılığı; hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmak
HÜKÜM : 1-TCK"nın 158/1-h, 62/1, 52/2-4, 53/1, 63 maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis ve 5.000 TL adli para cezası (38 kez)
2-TCK"nın 155/2, 62/1, 52/2-4, 53/1, 63 maddeleri uyarınca 1 yıl 3 ay hapis ve 5.000 TL adli para cezası (24 kez)
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Hükmolunan ceza miktarlarına nazaran sanık müdafiinin duruşmalı inceleme taleplerinin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 318. maddesi uyarınca reddine karar verilerek yapılan incelemede;
Sanık ..."ın, ... adlı işyerini işlettiği süreçte, katılanlar ve mağdurlardan daha sonra vermek üzere kartvizit arkasına altının gramını yazarak para aldığı ya da katılan ve mağdurların sanığa altınlarını muhafaza etmek için verdikleri, sanığın altınların kendisinde kalmasını söyleyerek gerektiği takdirde para veya altın şeklinde kendilerine iade edileceğini beyan ettiği ancak sanığa altın ve paraları iade etmeyerek iş yerini kapattığı ve ortalardan kaybolduğu, bu şekilde nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği iddia olunan olayda;
1- Sanık hakkında ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ......, ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..."a yönelik nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükümlere; sanık hakkında ....., ......, ..., ..., ..., ..., ...., ..., ...,. ..., ..., ..., ..., ..."e yönelik hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçuna yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde:
Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre, sanığın katılanlar ve şikayetçilere yönelik nitelikli dolandırıcılık ve hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğine yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2-Sanık hakkında ..., ... ve ..."a yönelik hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan kurulan hükümlere; ..., ..., ..., ....., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..."ya yönelik dolandırıcılık suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde:
dafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a-Katılan ..."nın, sohbet esnasında sanığa altınlarının kuyumcu bir arkadaşında olduğunu söylemesi üzerine, sanığın katılana ""arkadaşın tefecilik yapıyor, sen altınları al bana getir, daha güvenli olur"" şeklindeki söylemi ve hileli hareketleri karşısında,katılanın altınlarını sanığa teslim ettiği; katılan ..."ın sanıktan altın aldıktan sonra sanığın katılana ""bu altınları ne yapacaksın"" diye sorduğu, katılanın da ""iyi bir ev veya arsa bulursam alacağım"" demesi üzerine sanığın ""sen ev alana kadar bu altınları muhafaza edelim"" şeklindeki beyanı ve hileli hareketleri üzerine katılanın altınlarını sanığa teslim ettiği; yine katılan ..."un altınları emaneten sanığa bırakmak istediği ancak ölüm kalım var diyerek sanıktan belge istediği, sanığın ise ""dükkanda kamera var bir şey olursa bu kayıttan bakılır"" şeklindeki söylemi ve hileli hareketleri nedeniyle, katılanın sanığa altınlarını verdiği, bu şekilde gerçekleşen her üç eylemin de nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin, sanık hakkında katılanlar ..., ... ve ..."a yönelik eylemleri nedeniyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan hüküm tesis edilmesi,
b-Katılanlar ..., ..., . ... ve ..."nın, sanığın hiçbir hileli hareketi bulunmaksızın, kendi istekleri ile sanık ile aralarındaki güven ilişkisi nedeniyle para ve altınlarını sanığa teslim ettikleri anlaşıldığından, sanıklar hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan hüküm tesis edilmesi gerekirken nitelikli dolandırıcılık suçundan hüküm tesis edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03/10/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.