2. Hukuk Dairesi 2015/13244 E. , 2016/4123 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından kadının boşanma davasının kabulü ve fer"ileri ile kendi karşı boşanma davasının reddi yönünden; davacı-karşı davalı kadın tarafından ise maddi tazminatın miktarı ile manevi tazminat talebinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı- karşı davalı kadının tüm, davalı-karşı davacı erkeğin ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Mahkemece; davalı-karşı davacı erkeğin müşterek çocuğun sağlık sorunlarında ihmali davranışlarda bulunduğu ve eşinin üzerine olan kendi borçları nedeniyle açıklama yükümlülüğünü yerine getirmediği, davacı- karşı davalı kadının ise güven sarsıcı davranışta bulunduğundan bahisle kadının davası ile erkeğin birleşen davası kabul edilerek tarafların boşanmalarına, erkeğin karşı boşanma davasının reddine karar verilmiştir. Oysa yapılan soruşturma ve toplanan delillerden; davalı- karşı davacı erkeğin güven sarsıcı davranış vakasına karşı davasında da dayandığı, ve karşı davada bildirilen delillerle de bu vakanın ispatlandığı anlaşılmaktadır. Bu durumda erkeğin karşı boşanma davasının da kabulüne karar verilmesi gerekirken, reddine karar verilmesi doğru değil ise de; erkeğin birleşen boşanma davasının kabulü suretiyle verilen boşanma hükmü, temyiz kapsamı dışında bırakılmak suretiyle kesinleştiğinden, erkeğin aynı sonuca yönelen boşanma talebi, gelinen aşamada artık konusuz hale gelmiştir. Bu durumda artık erkeğin karşı boşanma talebi hakkında bir karar verilemeyecektir. Böyle olmakla birlikte, karşı davada boşanma talebinin konusuz kalması sebebiyle hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde hakim, davanın açıldığı tarihteki, tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve tayin eder (HMK m. 331/1). Bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
3-Mahkemenin de kabulünde olan ve gerçekleşen kusurlu davranışlara göre davacı-karşı davalı kadının boşanmaya neden olan olaylarda daha ziyade kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Kusur durumu böyleyken, mahkemenin erkeği kusurlu kabul etmesi ve buna bağlı olarak yasal şartları oluşmadığı halde davacı- karşı davalı kadının yoksulluk nafakası (TMK m. 175) ve maddi tazminat (TMK m. 174/1) taleplerini kabul etmesi isabetsiz olmuştur.
4- Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, eşlerin evi birlikte seçeceklerini, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen erkek eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı anlaşılmakta olup; bu eş boşanma sonucu en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK m. 4, TBK m. 50 ve 52) dikkate alınarak davalı-karşı davacı erkek yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.
5-Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davalı-karşı davacı erkeğin ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK m. 4, TBK m. 50, 51, 52, 58) dikkate alınarak davalı-karşı davacı erkek yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2., 3., 4. ve 5. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, hükmün temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın Ayşe"ye yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 136.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcını yatıran Uğur"a geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.02.03.2016 (Çar.)