20. Hukuk Dairesi 2015/3348 E. , 2016/1236 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Tapuda davalı ... kayıtlı olan ... Köyü 252 parsel sayılı 8250 m² yüzölçümündeki taşınmaz, 5304 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik 3402 sayılı Kanunun 22. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi hükmüne göre yapılan kadastro haritalarının yeniden düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin yapılması işleminde, 27842 ada 6 parsel sayılı taşınmaz olarak 7968 m² yüzölçümü ve yeni haritası ile ve malik hanesi “tapu kütüğünde olduğu gibi” şeklinde tesbit edilmiş sonuçların, 3402 sayılı Kanunun 11. maddesine göre 09.06.2010 ilâ 08.07.2010 tarihinde ilân edildiği tutanak arkasına yazılmıştır.
Orman Yönetimi, 08.07.2010 tarihinde, taşınmazın yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre 1946 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdidinde orman sınırları içinde bırakıldığını ileri sürerek, bu bölümün tesbitinin iptali ve orman niteliğiyle ... adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın yenileme kadastrosunun yapıldığı, bu çalışmanın teknik çalışmalar ile sınırlı olduğu, yenileme kadastrosu nedeniyle tapu siciline geçmiş ya da geçmemiş mülkiyete ilişkin hakların inceleme konusu yapılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine, ... Köyü 27842 ada 6 sayılı parselin 7968 m² olarak tapu kütüğüne aktarılmasına, sınırların ve yüzölçümünün düzeltilmesine karar verilmiş,... tarafından temyiz edilmekle hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 15.05.2012 tarih ve 2964 E. - 7311 K. sayılı kararıyla bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle: “Mahkemece, çekişmeli parsellerin yenilemeden önceki tutanak ve haritaları ile yenilemeden sonraki çapı haritası ve tutanağı getirtilerek, harita ve jeodezi uzmanı bilirkişi yardımıyla keşif ve inceleme yapılarak, yapılan çalışmanın 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesiyle 29.11.2006 tarihli ve 26361 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Kadastro Haritalarının Yeniden Düzenlenmesi ve Tapu Sicilinde Düzeltmelerin Yapılmasında Uyulacak Usûl ve Esaslara İlişkin Yönetmeliğe uygun olup olmadığı saptanmalı, bu konuda bilirkişiden bilimsel verileri içeren rapor alınmalı, yapılan çalışmaların kanun ve yönetmelik hükümlerine aykırı olduğu belirlenirse, bu aykırılıkları giderecek hüküm kurulmalı, çalışmanın kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapıldığı saptanırsa,...nin bu yöne temas eden davasının reddine karar verilmeli, dava dilekçesinde aynı zamanda taşınmazların bir bölümünün kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içinde kalan Devlet Ormanı olduğu iddia edildiğinden, bu davada kadastro mahkemesinin görevli olmadığı gözetilerek, tasarrufa ilişkin bu dava yönünden görevsizliğe karar verilmelidir.” denilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan çalışmanın kanun ve teknik ölçülere uygun olduğundan buna yönelik davanın reddine, dava konusu eski 252 yeni 27842 ada 6 parselin 7968,23 m² olarak tapu kütüğüne aynen aktarılmasına,...nin mülkiyete yönelik açtığı davada 3402 sayılı Kanunun 25, 26 ve 27. maddeleri uyarınca mahkemenin görevsizliğine, karar kesinleştiğinde dosyanın görevli ... Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hükmün taraflarca temyiz edilmeksizin kesinleşmesi üzerine, dosya asliye hukuk mahkemesine gönderilmiştir.
Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın davalı ... olan tapusunun iptali ile orman niteliği ile ... adına tesciline karar verilmiş, davalı vekiline temyiz edilen hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 21.10.2014 tarih ve 2014/4899 E. – 2014/8596 K. sayılı kararıyla bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle: [çekişmeli taşınmazın önceki maliki olan ... tarafından, 01.03.2002 tarihinde,... ve Tapu Müdürlüğü aleyhine, 56 sayılı parselden ifraz yoluyla gelen 252 sayılı kadastro parselinin (yeni 6 parsel) makiye ayrıldığı, orman sayılmayan yerlerden olduğu halde, 1993 yılında tapunun beyanlar hanesine “orman parseli içinde kalmaktadır” şeklinde yasaya aykırı olarak şerh konulduğundan bunun kaldırılması; ... tarafından ise, çekişmeli taşınmazın kesinleşmiş orman kadastro sınırları içinde kaldığı iddiasıyla, tapu kaydının iptali ve orman niteliğiyle ... adına tescili isteği ile açılıp birleştirilen davada mahkemece, ...nin davasının reddine, ...’nin davasının kabulüne, taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesinde yer alan “orman parseli içinde kalmaktadır” şeklindeki şerhin iptaline karar verildiği ve hükmün ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairenin 28/06/2005 gün ve 4251-8806 sayılı kararıyla “taşınmazın yörede 1947 yılındaki orman tahdidinde ve 1979 yılındaki aplikasyon ve 2. madde uygulamasında tahdit içinde kaldığı, 1953 yılında 5653 sayılı Kanuna göre yapılan maki tefrik işleminde ise makilik alan içinde kaldığı, Mart 1952 tarih 366 numaralı tapu kaydı esas alınarak şahıslar adına tesbit edildiği, Hukuk Genel Kurulunun 27.02.2002 tarih 2002/1– 19 - 97 sayılı kararı gereğince makiye ayrılan yerlerde özel yasalar uyarınca oluşturulan tapulara değer verileceği” gerekçesiyle onandığı, böylece dava sebeplerinin farklı olması nedeniyle kesin hükümden söz edilemezse de, çekişmeli taşınmazın orman olmadığı yönünde tarafları bağlayan güçlü delil bulunduğu, bu karardan sonra da yeni bir orman sınırı içine alma çalışmasının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece ...nin davasının reddine karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle kabulü yolunda hüküm kurulması doğru değildir.] denilmiştir.
Mahkemece bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan yer iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1946 yılında 8 numaralı Orman Kadastro Komisyonunca yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 7 numaralı Orman Kadastro Komisyonuna bağlı 3 numaralı ekip tarafından yapılıp 14.05.1980 tarihinde, komisyon çalışmaları da 11.03.1981 tarihinde ilân edilerek, itirazsız yerlerde 14.05.1981, itirazlı yerlerde ise 11.03.1981 tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 1744 sayılı Kanunun 2. maddesi ve 23.12.1988 tarihinde ilânı edilen aplikasyon ve 3302 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2/B uygulaması bulunmaktadır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının...ne yükletilmesine 08/02/2016 gününde oy birliği ile karar verildi.