Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/3983
Karar No: 2016/3962
Karar Tarihi: 05.12.2016

tan - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2015/3983 Esas 2016/3962 Karar Sayılı İlamı

10. Ceza Dairesi         2015/3983 E.  ,  2016/3962 K.

    "İçtihat Metni"

    Adalet Bakanlığı"nın, 11/05/2015 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan şüpheli ... hakkında .. Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 07/11/2014 tarihli ve 2014/14394 soruşturma, 2014/192 karar sayılı "kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararına yönelik itirazın kabulüne ilişkin ... 2. Sulh Ceza Hakimliği"nin 06/03/2015 tarihli ve 2015/119 değişik iş sayı ile verilen kararın kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 25/05/2015 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    A) Konuyla İlgili Bilgiler:
    1- Şüpheli ... hakkında, 09.07.2014 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ... Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 07/11/2014 tarihinde 2014/14394 soruşturma ve 2014/192 karar sayılı ile beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği,
    2- Şüphelinin itirazı üzerine mercii ... 2. Sulh Ceza Hakimliği tarafından 06/03/2015 tarihinde 2015/119 değişik iş sayı ile verilen kararda, "... yapılan kan tetkikinde uyuşturucu madde çıkmaması ile şüphelinin beyanında ısrar üzerine uyuşturucu maddeden 3-4 nefes çektini söylemesi nedeniyle şüphelinin suç işleme kastı bulunmadığı" gerekçesiyle itirazın kabulüne, ... Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 07/11/2014 tarihli ve 2014/14394 soruşturma, 2014/192 karar sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine dair kararının kaldırılmasına ve şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığına kararı verilmesi amacıyla dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verildiği,
    Anlaşılmıştır.
    B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
    Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "5237 sayılı Türk Ceza Kanunun 191. maddesi ile kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi hakkında 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 171 inci maddesindeki şartlar aranmaksızın, beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilebileceğinin düzenlendiği, bu bağlamda mezkur suç açısından kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının verilebilmesi için Ceza Muhakemeleri Kanunu"nun 171/1. maddesi uyarınca suçun işlendiği huşunda yeterli şüphenin bulunmasının gerekli ve yeterli olduğu, 5271 sayılı Kanun"un 170,171,172 ve 173/5. maddeleri uyarınca kamu davası açılmasının Cumhuriyet savcısının görev ve yetkisi dahilinde olduğu, bu bağlamda yapılan soruşturma neticesinde kamu davasının açılması için yeterli şüphenin bulunup bulunmadığı hususunda değerlendirmenin Cumhuriyet savcılığınca yapılabileceği, ancak kovuşturma yapılmasına yer olmadığı kararına karşı itiraz halinde, mercii Sulh Ceza Hakimliğince 5271 sayılı yasanın 173/1,2,3, ve 4. maddeleri uyarınca değerlendirme yapılabileceği, buna karşın suçun işlendiği hususunda yeterli şüphenin bulunduğu iddiası ile kamu davası açılması yahut koşulları oluşması halinde kamu davası
    açılmasının ertelenmesi kararının verilmesi halinde münhasıran yargılamayı yapan mahkeme tarafından işin esasına girilerek beraat kararı verilebileceği gözetilmeden, itiraz mercii olarak işin esasına yönelik inceleme yapılmak sureti ile yazılı şekilde yeterli şüphe bulunmadığından bahisle kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kaldırılmasına ve kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmek üzere dosyanın Cumhuriyet savcılığına gönderilmesine karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilerek, Kocaeli 2. Sulh Ceza Hakimliği"nin 06/03/2015 tarihli ve 2015/119 değişik iş sayılı kararının bozulması istenmiştir.
    C) Konuyla İlgili Hukuksal Düzenlemeler:
    a) TCK"nın 191. maddesi:
    (1) Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
    (2) Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 171 inci maddesindeki şartlar aranmaksızın, beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir. Cumhuriyet savcısı, bu durumda şüpheliyi, erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmadığı veya yasakları ihlal ettiği takdirde kendisi bakımından ortaya çıkabilecek sonuçlar konusunda uyarır.
    (3) Erteleme süresi zarfında şüpheli hakkında asgari bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanır. Bu süre Cumhuriyet savcısının kararı ile üçer aylık sürelerle en fazla bir yıl daha uzatılabilir. Hakkında denetimli serbestlik tedbiri verilen kişi, gerek görülmesi hâlinde denetimli serbestlik süresi içinde tedaviye tabi tutulabilir.
    (4) Kişinin, erteleme süresi zarfında;
    a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi,
    b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması,
    c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması,
    hâlinde, hakkında kamu davası açılır.
    ...
    (7) Şüpheli erteleme süresi zarfında dördüncü fıkrada belirtilen yükümlülüklere aykırı davranmadığı ve yasakları ihlal etmediği takdirde, hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir.
    ...
    (9) Bu maddede aksine düzenleme bulunmayan hâllerde, Ceza Muhakemesi Kanunu"nun kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin 171 inci maddesi veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 231 inci maddesi hükümleri uygulanır.
    ...
    b) CMK"nın 170. maddesi:
    (1) Kamu davasını açma görevi, Cumhuriyet savcısı tarafından yerine getirilir.
    (2) Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler.
    ...
    c) CMK"nın 171. maddesi:
    (1) Cezayı kaldıran şahsî sebep olarak etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasını gerektiren koşulların ya da şahsî cezasızlık sebebinin varlığı halinde, Cumhuriyet savcısı kovuşturmaya yer olmadığı kararı verebilir.
    (2) 253 üncü maddenin ondokuzuncu fıkrası hükümleri saklı kalmak üzere, Cumhuriyet savcısı, soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olup, üst sınırı bir yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlardan dolayı, yeterli şüphenin varlığına rağmen, kamu davasının açılmasının beş yıl süreyle ertelenmesine karar verebilir. Suçtan
    zarar gören, bu karara 173 üncü madde hükümlerine göre itiraz edebilir.
    (4) Erteleme süresi içinde kasıtlı bir suç işlenmediği takdirde, kovuşturmaya yer olmadığına karar verilir. Erteleme süresi içinde kasıtlı bir suç işlenmesi halinde kamu davası açılır. Erteleme süresince zamanaşımı işlemez.
    ç) CMK"nın 173. maddesi:
    (1) Suçtan zarar gören, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine itiraz edebilir.
    d) Anayasa"nın 36. maddesinin 1. fıkrası:
    Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.
    e) Anayasa"nın 38. maddesinin 4. fıkrası:
    Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz.
    f) AİHS"nin 6. maddesinin 1. fıkrası:
    Herkes, gerek medeni hak ve yükümlülükleriyle ilgili anlaşmazlıkların çözümlenmesi, gerek kendisine yöneltilen herhangi bir suçlamanın karara bağlanması konusunda, kanunla kurulmuş bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından davasının makul bir süre içinde adil ve açık olarak görülmesini istemek hakkına sahiptir.
    Ç) Konunun Değerlendirilmesi:
    Tartışmanın konusu, "kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan şüpheli" hakkında, Cumhuriyet savcısı tarafından, TCK"nın 191. maddesinin 2. fıkrası gereğince verilen "kamu davasının açılmasının ertelenmesine" ilişkin karara itiraz edilip edilemeyeceği ile itiraz mercii tarafından şüphelinin itirazını kabul ederek "şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesi amacıyla dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine" karar verilip verilemeyeceğidir.
    TCK"nın 191. maddesinde, bu karara itiraz edilip edilemeyeceğine ilişkin açık bir hükme yer verilmemiş; bu maddede aksine düzenleme bulunmayan hâllerde, CMK"nın kamu davasının ertelenmesine ilişkin 171. maddesi hükümlerinin uygulanacağı öngörülmüştür.
    CMK"nın 171. maddenin 2. fıkrasında ise, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına "suçtan zarar gören kişinin itiraz edebileceği" belirtilmiştir.
    Suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur (TCK 3/1). Denetimli serbestlik ve tedavi tedbirleri aslında birer güvenlik tedbiridir. Bu nedenle kural olarak, ancak suçu sabit olan kişi hakkında ve mahkeme tarafından uygulanabilir. TCK"nın 191. maddesinin 2 ve 3. fıkralarında istisna olarak, şüpheli hakkında soruşturma aşamasında Cumhuriyet savcısının kararı ile de uygulanabileceği kabul etmiştir.
    Sözü edilen denetimli serbestlik tedbiri ile, şüpheliye yükümlülük yüklenmektedir.
    Öte yandan, CMK"nın 223. maddesinin 1. fıkrasında güvenlik tedbirlerinin de hüküm olduğu belirtilmiştir. Hükümler kural olarak "temyiz" kanun yoluna tabidir.
    Ceza muhakemesi hukukunda kural olarak kıyas mümkündür. Özelikle temel hak ve özgürlükler yönünden, kişi lehine kıyasa başvurulabilir.
    TCK"nın 191. maddesinde düzenlenen suç, TCK"nın ikinci kitabının, "topluma karşı suçlar" başlıklı üçüncü kısmının, "kamunun sağlığına karşı suçlar" başlıklı üçüncü bölümünde düzenlenmiş olduğundan, suçun mağduru "kamu" dur. Bu açıdan bakıldığında şüphelinin, TCK"nın 191. maddesi kapsamında verilen "kamu davasının açılmasının ertelenmesine" ilişkin karara itiraz edemeyeceği ileri sürülebilir.
    Şüpheliye yükümlülük getiren denetimli serbestlik tedbirini içermesi nedeniyle, TCK"nın 191. maddesinin 2. fıkrası gereğince verilen "kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararı, CMK"nın 171. maddesinde yer alan "kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararından farklıdır.
    Adil yargılama ilkesi ve suçsuzluk karinesi gereğince, CMK"nın 171. ve 173. maddelerinde suçtan zarar gören için tanınan "kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına itiraz" hakkıyla ilgili hükümlerin, TCK"nın 191. maddesinin 2. fıkrası kapsamında verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına karşı "şüpheli" için de kıyas yolu ile uygulanması gerekir.
    Bu gerekçeler ışığında; "kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma" suçundan şüpheli hakkında, Cumhuriyet savcısı tarafından TCK"nın 191. maddesinin 2. fıkrası kapsamında verilen "kamu davasının açılmasının ertelenmesine" ilişkin karara, şüphelinin itiraz hakkının bulunduğu kabul edilmektedir.
    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 170. maddesinin 1. fıkrasında "Kamu davasını açma görevi, Cumhuriyet savcısı tarafından yerine getirilir." denilmektedir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında ise: "Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler." hükmü yer almaktadır.
    Yukarıda da bahsedildiği üzere Cumhuriyet savcısı, suçun işlendiği ve kamu davasının açılması yönünde yeterli şüphe oluştuğu kanaatine vardığı takdirde, iddianamesini düzenler. Yeterli şüphenin oluşup oluşmadığının takdiri Cumhuriyet savcısına aittir. Şüpheli hakkında kamu davası açılmasını gerektirir nitelikte yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hallerinde ise Cumhuriyet savcısı tarafından kovuşturmaya yer olmadığına karar verilir.
    Somut olayımızda olduğu gibi, "kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma" suçundan dolayı şüpheli hakkında, Cumhuriyet savcısı tarafından TCK"nın 191. maddesinin 2. fıkrası kapsamında verilen "kamu davasının açılmasının ertelenmesine" ilişkin karara yapılan itiraz üzerine, İtiraz mercii dosyayı inceledikten sonra, sanığın mevcut delillere göre hakkında isnat edilen suçu işlemediği veya suçun maddi unsurlarının gerçekleşmediği kanaatine varırsa, maddi unsurlarının gerçekleşmediği bir suç nedeniyle şüphelinin uzun süre denetim altında bırakılması adil yargılanma ilkesi ve masumiyet karinesine aykırı olacağından, bu hususlar belirtilerek itirazın kabulü ile "kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararının kaldırılmasına karar verilmesi yerinde olup bu yöne ilişkin kanun yararına bozma talebi hukuka uygun görülmediğinden reddi gerekmiş, ancak;
    İtiraz merciince "kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararı kaldırıldıktan sonra, Cumhuriyet savcısının aynı suçla ilgili yeni deliller toplayarak konuyu tekrar değerlendirmesine engel bir hal olmadığından,verilecek kararı Cumhuriyet savcısının takdirine bırakmak gerekirken, hüküm fıkrasında ayrıca Cumhuriyet Başsavcılığından "kovuşturmaya yer olmadığına" karar verilmesi istenmesi hukuka aykırı olduğundan, yeniden yargılama yapılmamak ve aleyhe sonuç doğurmamak üzere, hukuka aykırılığa işaret edilerek, kanun yararına bozma talebi bu yönü ile kabul edilmiştir.
    D) Karar : Açıklanan nedenlerle;
    ... 2. Sulh Ceza Hakimliği"nin 06/03/2015 tarih ve 2015/119 değişik iş sayılı kararının;
    a) "Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 07/11/2014 tarihli ve 2014/14394 soruşturma, 2014/192 karar sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine dair kararının kaldırılmasına" ilişkin kısmı bakımından yerinde görülmeyen kanun yararına bozma isteğinin CMK"nın 309. maddesi gereğince REDDİNE,
    b) Ancak, "kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesi amacıyla dosyanın Cumhuriyet savcılığına gönderilmesine" ilişkin bölümdeki "kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesi amacıyla" ibaresi bakımından kanun yararına bozma isteği yerinde görüldüğünden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası ile 4.fıkrasının (c) bendi uyarınca, aleyhe sonuç doğurmamak ve yeniden yargılama yapılmamak üzere kanun yararına BOZULMASINA,
    Gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine,
    05.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi