11. Hukuk Dairesi 2016/1346 E. , 2016/1650 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
...Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 02/10/2015 tarih ve 2015/923-2015/923 D.İş sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi ihtiyati haciz talep eden (alacaklı) vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
İhtiyati haciz talep eden vekili, .... Şti. ile imzalanan... Sözleşmesi, Ticari Taşıt Kredisi ve Rehin Sözleşmesi uyarınca müvekkili bankadan taksitli ticari kredi, ticari kredili mevduat, ...Sözleşmesi ile şirket kredi kartı kullanıldığını, ..."un da müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğunu, kredinin ödenmemesi nedeniyle borçlulara kat ihtarı gönderildiğini, buna rağmen borcun ödenmediğini ileri sürerek, ... Şti"nin 11.465,23 TL, ..."un 116.621,23 TL borcuna karşılık menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczini talep etmiştir.
Mahkemece iddia ve dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, kredi sözleşmesi düzenlenirken borçluya ait araçların rehin olarak alındığı, borç rehinle teminat altına alındığından İİK"nın 257 m. belirtilen ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle, talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı, ihtiyati haciz talep eden vekili temyiz etmiştir.
Talep, ihtiyati haciz istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlenen gerekçe ile talebin reddine karar verilmiştir.
Ancak, İİK"nın 257/1. maddesi gereğince rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Aynı Yasa"nın 45. maddesi hükmüne göre, rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklı, yalnız rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabilir. 6098 sayılı TBK"nın 586. maddesi uyarınca da, kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen
herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir. Alacak, teslime bağlı taşınır rehni veya alacak rehni ile güvenceye alınmışsa, rehin paraya çevrilmesinden önce kefile başvurulamaz. Ancak, alacağın rehnin paraya çevrilmesi yoluyla tamamen karşılanamayacağının önceden hâkim tarafından belirlenmesi veya borçlunun iflas etmesi ya da konkordato mehli verilmesi hâllerinde, rehnin paraya çevrilmesinden önce de kefile başvurulabilir. Belirtilen yasa maddeleri uyarınca ihtiyati hacze karar verilebilmesi için gerekli koşullardan biri de alacağın rehinle temin edilmemiş olmasıdır.
Somut olayda, asıl borçlu şirkete ihtiyati haciz talep eden banka tarafından kredi kullandırılmış, diğer borçlu da kredi sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış ve kredi borcunun teminatı olarak menkul rehinleri tesis edilmiş ise de, söz konusu rehinler asıl borçlunun borcunu teminat altına almak üzere verilmiş olup, kefilin kefalet borcunu teminen verilen bir menkul rehni bulunmamaktadır. Bu itibarla, mahkemece İİK"nın 45. maddesi hükmü uyarınca rehni aşan miktar bulunup bulunmadığı tespit edilerek, rehni aşan miktar için asıl borçlu yönünden ihtiyati hacze karar verilmesi gerekirken, asıl borçlu yönünden rehni aşan bölüm bakımından da istemin reddi doğru olmadığı gibi, TBK"nın 586/2. maddesi hükmü uyarınca ancak menkul rehni tutarında kefile gidilemeyeceği nazara alınmadan, kefil yönünden de istemin tümden reddi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, ihtiyati haciz talep eden (alacaklı) vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın ihtiyati haciz talep eden yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 17/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.