Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/15741
Karar No: 2018/23075
Karar Tarihi: 24.10.2018

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/15741 Esas 2018/23075 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2017/15741 E.  ,  2018/23075 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :... Mahkemesi

    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkete ait işyerinde 2009 yılı Temmuz ayından itibaren kalifiye işçi olarak çalıştığını, ... sözleşmesinin işveren tarafından 29.09.2013 tarihinde haklı bir gerekçe sunulmaksızın sonlandırıldığını ileri sürerek bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının işyerinde işin düzenini bozduğunu, diğer işçilerle sürekli sorunlar yaşadığını ve işini savsakladığını, ... akdinin müvekkili işveren tarafından haklı nedenlerle feshedildiğini, davacıya işçilik alacaklarının ödendiğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, belgelere ve tüm dosya kapsamına göre; davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu davacının fazla mesai yapıp yapmadığı ve fazla mesai süresinin hesaplanması noktasındadır.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda ... yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, ... yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
    Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
    Fazla çalışmanın belirlenmesinde 4857 sayılı ... Kanunu"nun 68. maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin dikkate alınması gerekir.
    Somut olayda, davacı davalı nezdinde aşçı olarak çalışmış olup; Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, tanık anlatımları ve işin niteliğine göre davacının 06.00-19.00 saatleri arasında çalıştığı, iki saat ara dinlenmesi olduğu, ayda üç gün toplu olarak hafta tatili kullandığı kabul edilmiştir. Dosya kapsamı, işin niteliği ve tanık anlatımları uyarınca çalışma saatlerine ilişkin kabul yerinde ise de; fazla mesainin hesabı hatalı olmuştur. Nitekim davacının haftanın yedi günü çalıştığı kabul edilen ayın üç haftasında günde on bir saatlik çalışmadan haftalık yetmiş yedi saat çalışma yapıldığı, yasal çalışma saati olan kırkbeş saatin tenkisi ile haftalık otuz iki saat fazla mesai yapıldığı; üç gün izin kullanılan ayda bir hafta bakımından ise haftanın dört günü çalışma yapıldığı ve günde onbir saatten toplamda haftalık kırkdört saat çalışma yapıldığı bu hafta bakımından fazla mesai alacağının bulunmadığı tespiti yerindedir. Bu kabule göre, davacının aylık olarak toplamda doksan altı saat, haftalık bazda ise ortalama yirmi dört saat fazla çalışma yaptığı kabul edilmesi gerekirken; haftalık bazda yapılan değerlendirmede hataya düşülmek suretiyle fazla çalışma alacağının haftalık otuz iki saat üzerinden hesaplanması hatalı olmuştur. Davacının haftalık yirmi dört saat fazla çalışma yaptığı kabul edilmek suretiyle fazla çalışma alacağının hesaplanması gerekirken; hatalı bilirkişi raporu esas alınarak karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    Kabule göre de, somut olayda Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının hafta tatillerini toplu olarak kullandığı kabul edilmek suretiyle hafta tatili hesaplaması yapılmamış, fazla çalışma hesabında da toplu olarak kullanılan hafta tatili izinleri mahsup edilmek suretiyle hesaplama yapılmıştır. Hafta tatili anayasal bir haktır. Bu nedenle hafta tatilinin toplu olarak kullanılması söz konusu değildir. Ancak temyiz edenin sıfatı ve temyiz nedenlerine göre bu husus bozma sebebi yapılmamıştır.
    Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    ...



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi