3. Hukuk Dairesi 2014/398 E. , 2014/7730 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : KARŞIYAKA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/06/2013
NUMARASI : 2012/369-2013/313
Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacılar vekili dilekçesinde; müvekkillerinin murisi H. A.. Ö.. tarafından uzun yıllar önce yapılmış iki adet binanın bulunduğu ilgili taşınmazın, ortaklığın giderilmesi davası sonucunda satıldığını; ihalede, taşınmazın, arsa maliklerinin biri dışında diğer tüm maliklere ihale edildiğini ve ihalenin 22.12.2011 tarihinde kesinleştiğini; müvekkillerine, satış dosyasında bir bildirimde bulunulmadığını, satış ilanı ve tahliye bildirimlerinden dolayı durumdan haberdar olduklarını; ihaleye esas bilirkişi raporunda, taşınmazın, üzerindeki binalarla birlikte değerinin 1.453.247.00 TL olarak belirlendiğini, bu bedel üzerinden satışa çıkartıldığını ve 600.000 TL bedelle ihalesinin gerçekleştiğini; bu bedelden dosya masrafları düşüldükten sonra taşınmazın binalarla birlikte toplam değerinin 588.314.00 TL olup, bu değere müvekkillerine ait binaların rapor değeri oranlandığında davalı olan satış öncesi ve satış sonrası arsa maliki olan kişilerin, müvekkillerine karşı 10.908.00 TL bedel kadar sebepsiz zenginleştiklerini iddia ederek; bu bedelin, ihalenin kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Bir kısım davalılar vekili cevap dilekçesinde; ihalenin kesinleştiğini, davacıların kötüniyetli olduğunu savunup; davanın reddini istemiştir.
Davalı A.. A.. vekili; zamanaşımı def"inde bulunmuş, esası bakımından da; ruhsatsız binaların satış bedeline bir etkisinin bulunmadığını belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı .Yapı İnş.Ltd.Şti. vekili ise; zamanaşımı def"inde bulunmuş, tapulu taşınmazın zilyetlikle kazanılamayacağını, haksız açılan davanın reddini istemiştir.
Mahkemece "...bilirkişi raporuna göre, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan binaların esasen ekonomik ömrünü tamamladığı, satış bedeline olumlu bir etkisi de bulunmadığı mütalaa olunup, rapor mahkememizce aynen benimsendiğinden davacıların talep edebileceği bir bedel bulunmadığı sonucuna varılmakla davanın reddi gerekmiştir. Gerekçesiyle" davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dava konusu taşınmaz üzerindeki iki adet binanın davacıların murisine ait olduğu hususunda taraflar arasında bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, bu binalarla birlikte, taşınmazı ihalede satın alan davalıların, bir zenginleşmesinin bulunup bulunmadığı noktasındadır.
Satışa konu, kıymet takdiri bilirkişi raporunda; taşınmaz üzerindeki binaların değerleri tek tek belirlenmiş, arsa bedeli de belirlenerek, taşınmazın toplam değerinin 1.453.347.00 TL olduğu ifade edilmiştir. Satış bedeline muhdesatın bedelinin de dahil edilerek, taşınmazın ihaleye çıkartılmış olduğunun anlaşılmasına ve davalılarca muhdesat bedeli de gözetilerek taşınmazın satın alınmış olduğuna göre; mahkemece; davacılara ait muhdesatın, satış bedeline katkı oranı ve miktarı usulünce belirlenip, davalıların (arsa maliki olarak) belirlenen miktar kadar sebepsiz zenginleştikleri ve iade ile yükümlü oldukları kabul edilerek; oluşacak sonuç dairesinde hüküm kurulmalıdır.
Yanılgılı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde davanın reddine ilişkin hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.