3. Hukuk Dairesi 2014/519 E. , 2014/7733 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : DÜZCE 1. ASLİYE HUKUK (TİCARET) MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/03/2013
NUMARASI : 2012/329-2013/99
Taraflar arasında görülen menfi tespit-istirdat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı şirket vekili dilekçesinde; davalı şirketin, davacı taraf aleyhinde Düzce 1. İcra Müdürlüğünde, faturaya dayalı takip yaptığını, takibin kesinleştiğini; davacı müvekkilinin, icra tehdidi altında borcu kısmen ( 16.07.2010 tarihinde 9200 TL, 23.08.2010 tarihinde 54.422 TL, 12.06.2012 tarihinde de 100.00 TL olmak üzere) ödediğini; halen bakiye 1.113,39 TL borçları olduğunu; davalı tarafla ticari bir ilişkilerinin olmadığını ileri sürerek; İİK"nun 72. maddesi gereğince ödedikleri paranın istirdatına ve bakiye borçtan dolayı (1.113,39 TL"den) borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; hak düşürücü süre ve zamanaşımı def"inde bulunmuş; esası bakımından da davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davacı tarafça istirdat talebi ile ilgili olarak açılan davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine; davacı tarafça açılan menfi tespit davasının zamanaşımı nedeniyle reddine; davacı tarafça menfi tespit talebine ilişkin davanın kötüniyetle açılmış olduğu dosya kapsamından sabit olmadığından davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin de reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Davada, aleyhlerinde yapılan takibin kesinleşmiş olması nedeniyle, borcun bir kısmının ödendiği belirtilerek; İİK."nun 72. maddesi gereğince istirdat ve menfi tespit talebinde bulunulmuştur.
İİK."nun 72. maddesinin 538 sayılı Yasa ile değişmesinden sonra, borcun ödenmesinden önce menfi tespit davası açılma imkanı getirilmiş olmasına göre, borcun bir kısmını cebri icra baskısı altında ödemiş olan borçlu henüz ödenmemiş alacak kesimi için menfi tespit davası, alacağın ödenmiş bölümü için de istirdat davası açabilir. İstirdat davasının, borç olmayan paranın tamamen ödendiği tarihten itibaren 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılması gerekir (İİK. m.72/VII). Dolayısıyla, borçlunun parayı icra dairesine ödediği veya borçlunun haczedilen mallarının satılıp, bedelinin icra dairesine ödendiği tarihte, 1 yıllık istirdat davası açma süresi başlar. Paranın icra dairesince alacaklıya ödendiği an, 1 yıllık istirdat davası açma süresinin başlaması bakımından önemli değildir. Borcun ödenmesi takside bağlanmışsa, 1 yıllık dava açma süresi son taksidin ödendiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Kanunda öngörülen 1 yıllık süre, hak düşürücü süre olduğundan; taraflarca ileri sürülmese bile mahkemece re"sen gözönüne alınır.
Somut olayda; davacı şirket, takip konusu borçla ilgili (16.07.2010 tarihinde 9200 TL, 23.08.2010 tarihinde 54.422 TL ve 12.06.2012 tarihinde de 100.00 TL olmak üzere) ödemelerde bulunmuştur. Davacı tarafın en son yaptığı ödeme tarihi 12.06.2012 tarihidir. İş bu dava ise, 10.07.2012 tarihinde açılmıştır. O halde, istirdat davası açılması için kanunda aranan 1 yıllık hak düşürücü süre geçmemiştir.
Öte yandan, İİK."nun 72. maddesinde, menfi tespit davası açılması için bir süre öngörülmemiş olup, borç ödeninceye kadar her zaman menfi tespit davası açılabilir.
Mahkemece, yanılgılı değerlendirme sonucu, hak düşürücü süre geçtikten sonra istirdat davası açıldığı ve 1 yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra menfi tespit davası açıldığından bahisle, davanın reddine ilişkin hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.