3. Hukuk Dairesi 2014/3421 E. , 2014/7744 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 6. SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/07/2010
NUMARASI : 2008/1553-2010/797
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dilekçesinde; davalının ikametgahında, kurum elemanlarınca yapılan kontrolde, kaçak elektrik kullanıldığı (mevcut sayaca müdahale edildiği) tespit edildiğinden; tahakkuk ettirilen (4 adet) fatura için yapılan icra takibine itirazın iptali ile % 40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, kaçak elektrik kullanmadığını savunup; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; "...davanın haksız fiil niteliğinde olan kaçak elektrik kullanmaktan doğan zararın tazmini için başlatılan takibe karşı vaki itirazın iptaline ilişkin olduğu, davacı taraf, dayanmış olduğu yönetmeliğe göre zararı aşan oranda tazminat hesaplayıp talep etmişse de, dayanılan yönetmeliğin dayanağı olan yasal düzenleme de zararı aşan oranda tazminat öngörülmediği, zararı aşan oranda tazminatın bir medeni ceza niteliğinde olmasından dolayı yönetmelikle düzenlenmesinin yani böyle bir istisnanın yönetmelikle getirilmesinin mümkün olmadığı, ancak yasa ile öngörüleceğinden dolayı zararı aşan oranda tazminat talebinin mümkün olamayacağı, davacı tarafın dayanmış olduğu kaçak elektrik tespit tutanaklarında davacı çalışanları tarafından tespit edilen kurulu güce ve tutanak tarihinde ki tarifeye göre hesaplanan gerçek zararın ise 720,81 TL olduğu, bunun işlemiş faizinin 75,70TL olduğu, bunun üzerinde fazla tazminat talep edilmesinin aynı eylemin hem ceza kanunun da cezalandırıldığı halde bir kez de tazminatla cezalandırılması anlamına geleceği bununda doğru olamayacağı kanaati ile ispatlanan davanın kısmen kabulüne karar vermek gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur, gerekçesiyle" ispatlanan davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dava, kaçak olarak kullanılan elektrik bedelinin tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Tutanak tarihinde yürürlükte bulunan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13.maddesi hükmünde, dağıtım sistemine veya sayaçlara veya ölçü sistemine ya da tesisata müdahale ederek, tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle, eksik veya hatalı ölçüm yapılması veya hiç ölçülmeden veya yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmesi kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak tanımlanmıştır.
Somut olayda; davalı hakkında düzenlenen 06.12.2006- 10.04.2007-01.05.2007 ve 11.06.2007 tarihli kaçak elektrik tespit tutanakları düzenlendiği, tutanaklarda "sayaçsız, uçları sayaç kutusundan direkt bağlamalı" ifadelerinin yer aldığı tespit edilmiştir.
Kaçak Elektrik Tespit Tutanakları aksi sabit oluncaya kadar geçerlidirler.
Davacı kurum elemanları tarafından düzenlenen kaçak elektrik tespit tutanağı ile taşınmazda, sayaçsız, uçları sayaç kutusundan direkt bağlanmak suretiyle elektrik tüketildiği saptanmış ve buna göre dava konusu borç tahakkuk ettirilmiştir.Kaçak elektrik tutanağı aksi sabit oluncaya kadar geçerli olan resmi belgelerden olup, aksi de ispat edilemediğine göre, yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden enerji tüketmesi eyleminin kaçak elektrik enerjisi tüketimi olduğundan, mahkemece davalının kaçak elektrik kullandığının kabulü gerekir.
Hukukumuzda gerçek zarar ilkesi geçerlidir. Zarar gören ancak haksız fiil nedeniyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlularından isteyebilir. Ne var ki, zararın giderilmesi kanun ve yönetmelik hükümlerine göre çıkartılan ve yayımlanan tarifeler ile belirlenmesi halinde, bunu bilerek zarara sebebiyet veren kişilerin, sorumlu tutulacağı bedelin, tarife hükümlerine göre belirlenmesi gerekir. Bu halde, gerçek zarar ilkesine bakılamaz.
Hal böyle olunca, mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilerek, tutanak tarihinde yürürlükte bulunan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve yönetmelik hükümleri gereği yayınlanan usül ve esaslara göre davacının talep edebileceği kaçak elektrik tutarının uzman bilirkişi heyetinden alınacak rapor ile belirlenip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yasal düzenlemelere aykırı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.