20. Hukuk Dairesi 2018/6245 E. , 2019/2591 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili 16.10.2002 tarihli dilekçe ile; müvekkillerinin ... Mahallesi 1034 ada 1 parsel sayılı taşınmazı 16.02.2000 gün 1757 yevmiye nolu resmi senetle ...ve ...’ın vekili sıfatıyla ...’ndan satın aldıklarını, satın aldığı kişiler tarafından açılan tapu iptali ve tescil davasının ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/668 E. - 2001/170 K. sayılı kararıyla satışta kullanılan vekaletnamenin sahte olduğu, yolsuz tescilin söz konusu olduğu gerekçesiyle kabul edildiğini, temyiz incelemesinden geçerek 02.11.2001 tarihinde kesinleştiğini, tapunun iptal edilmesi sebebiyle zararın oluştuğunu, davalıların tazminat ödemekle sorumlu olduklarını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı tutup şimdilik 10.000.000.000,00 YTL (10.000 TL) tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır. Daha sonra 12.09.2003 tarihli ıslah dilekçesi ile toplam 73.100.000.000,00 YTL (73.100 TL) tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsilini istemiştir.
Davalı ... Kadastro Genel Müdürlüğü vekili; davanın reddini savunmuş, diğer davalı cevap vermemiştir.
Mahkemece; ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/668 E. - 2001/170 K. sayılı tapu iptali ve tescil davasında davacıların sahte vekaletname ile satış yapan vekil, emlakçı ve tapu memurları hakkında C. Savcılığına suç duyurusunda bulunmadıkları, faillerin ortaya çıkarılması için çaba sarf etmedikleri, soyut olarak iyiniyetliyim demenin tek başına yeterli olmadığı gerekçesiyle tapunun iptaline ve önceki malik adına tescile karar verildiğini, anılan ilam karşısında davacıların taşınmazın sahte vekaletname ile devredildiğini bilerek satın aldıkları, kötüniyetli oldukları, sonuçlarına katlanmak zorunda oldukları, tapu müdürlüğünün davayı satış işlemini yapan tapu memuru ...’ya ihbar ettiği, tapu memuru ...’nın davada taraf olarak yer almadığı, tapu müdürlüğü tarafından olayın savcılığa ihbar edildiği,...’nın suçunun sabit olması halinde kusurlu sorumluluk olacağı, ihbar olunanın davada taraf sıfatı bulunmadığından hakkında hüküm kurulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacılar vekilinin ve ihbar olunan ...’nın temyizi üzerine Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 20.11.2006 gün ve 2005/12780 E. - 2006/12589 K. sayılı kararıyla ret-bozma kararı verilmiştir.
Hükmüne uyulan ret - bozma kararında özetle; “1) İhbar olunanın davada taraf sıfatı bulunmadığı, tazminat ödemekle sorumlu tutulamayacağının açık olduğu, ihbar edilen kişinin bu durumda temyiz hakkı bulunmadığından temyiz itirazlarının reddine,
2) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı gerekçeye, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davacıların tapu müdürlüğüne yönelik temyiz itirazlarının reddine,
3) Davacıların ...’na ilişkin temyiz itirazları yönünden; TMK’nın 1007. maddesi uyarınca devletin sorumluluğundan söz edilebilmesi için tapu sicilinin tutulmasından memurun hukuka aykırı işleminin ve bununla zararla sonuç arasında illiyet bağının varlığının gerektiği, ancak somut olayda diğer davalının satışta kullanmış olduğu vekaletnamenin sahte olması ve suç niteliğindeki ağır kusuru nedeniyle nedensellik bağının ortadan kalktığı, davacıların, davalı ...’nun kusurlu eylemine dayandıkları, ayrıca anılan kişinin eylemine uyan fiilden dolayı kamu davası açıldığı, oluşan zarardan ...’nun kusurlu eylemi nedeniyle sorumlu olacağından zarar kapsamı belirlenerek sorumlu tutulması, bu yönler gözetilerek karar verilmesi gerektiği" belirtilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra tapu müdürlüğü ile ilgili davanın reddedilip onanarak kesinleştiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalıya ilişkin davanın kabulüne, 73.100,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ...’ndan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, gerçek kişi yönünden haksız fiilden kaynaklı tazminat istemine, davalı ... yönünden ise tapu kaydının hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararın, 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 11/04/2019 günü oy birliği ile karar verildi.