(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2017/23767 E. , 2020/7197 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, Dörtyol 1. İş Mahkemesi"nin 2014/136 esas, 2015/6557 karar sayılı ilamı ile işe iade davasının kabulüne karar verildiğini, kararın Yargıtay ilamı ile onanarak kesinleştiğini, davacının işe başlatılmadığını ve ödeme yapıldığını ancak ödemelerin eksik olduğunu ileri sürerek fark işe başlatmama tazminatı, fark boşta geçen süre ücreti alacağı ve diğer bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda toplanan delillere göre ve bilirkişi raporu doğrultusunda yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasında davacının feshin kesinleştiği tarih itibariyle hesaplanması gereken alacakları bakımından, ücreti esas alınacak emsal işçinin kim olduğu; bir başka deyişle, davacının bildirdiği ...’ın mı yoksa davalının bildirdiği ...’in mi feshin kesinleştiği tarihteki ücretin tespiti için dikkate alınacak emsal işçi olduğu konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Dosya incelendiğinde, davacının geçersiz fesih tarihinde Lojistik Müdürlüğü’nde “nakliye ve sevkiyat yöneticisi” olarak bir başka deyişle “ünite birim yöneticisi” olarak çalıştığı, davacı çalışırken davacı ile davalının emsal olduğunu bildirdiği ...’in aynı konumda çalışmadıkları, davacının “lojistik müdür yardımcısı”, ...’in ise “irsaliye memuru” olduğu; davacının iş sözleşmesinin sona ermesinden önceki döneme ait organizasyon şemasında davacı ile davacının emsal bildirdiği ...’ın lojistik müdürünün emri altında bir nevi aynı konumda çalıştığı; iş sözleşmesinin sona ermesinden sonra ise “lojistik müdürü” yerine “yönetcisi” kavramı getirildiği ve bu kadroya eskiden “stok kontrol yöneticisi” olan ...’ın atandığı, “sevkiyat sorumlusu” olarak ise ...’in getirildiği, dolayısıyla hem ...’in hem de ...’ın terfi aldığı görülmektedir.
Mahkemece, feshin kesinleştiği tarihteki ücretin tespitinde dikkate alınması gereken emsal işçinin davacının bildirdiği ... olduğu kabul edilmiş ise de, feshin kesinleştiği tarihte aslında bu kişinin davacının bir üst pozisyonu konumunda olan “lojistik yöneticisi” kadrosuna getirildiği, davacının pozisyonuna ise işverenin savunduğu gibi ...’in getirildiği, ...’in bu göreve davacı ayrıldıktan sonra getirildiği, bu terfi nedeniyle ücretinde de bir artış meydana geldiği, bu hususların davalı tanığı olarak dinlenilen ...’in ve ...’ın da beyanlarında yer aldığı görülmektedir.
Öte yandan, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, işveren tarafından boşta geçen süre ücreti hesaplanırken ...’in değil ...’ın ücretinin esas alındığı belirtilmiş ise de, işverenin boşta geçen süre ücreti alacaklarını işe başlatılmadığı tarihteki ücrete göre hesapladığı, esas alınan brüt 4.312,84 TL ücretin ...’in işe başlatmama tarihindeki aylık ücreti olduğu anlaşılmaktadır.
Şu halde; işverence feshin kesinleştiği tarihteki işçi ücretinin tespitinde davacı aleyhine bir kabul bulunmadığı, davacının talep ettiği alacaklardan kaynaklı bir fark alacağının olmadığı kanısına varılmaktadır.
Açıklanan nedenler ile mahkemece davanın reddi yerine kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 18.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.