1. Hukuk Dairesi 2015/5227 E. , 2015/6584 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı, 27, 29, 43, 56, 71, 85, 122, 104, 183 parsel sayılı taşınmazların paylı maliki miras bırakanı .."in soyadı "".."" olduğu halde tapu kayıtlarında "" ..."" olarak yazıldığını ileri sürerek, tapu kaydında düzeltim isteğinde bulunmuş;yargılama sırasında verdiği ıslah dilekçesinde ise murisi ""... oğlu .."in"" tapu kayıt maliki “.. oğlu ...” ile aynı kişi olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddianın kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ile toplanan delillerden ve nüfus müdürlüğünden gelen yazı cevabında .. oğlu 1904 doğumlu .."in soyadının bulunmadığı ancak diğer hane halkının “...” soyadını aldıkları bildirilmiştir.
Bilindiği üzere, her hangi bir nedenle nüfusta kaydı bulunmayan kişilerin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mümkün değil ise de, böyle bir durumda davacının tapu kayıtlarında intikal yaptırabilmesi için, “çoğun içinde az da vardır” kuralından hareketle, başka bir deyişle davacının talebinin, tapu maliki ile mirasbırakanının aynı kişi olduğunun tespitini de içerdiği gözetilerek bu yönden inceleme yapılarak tespit kararı verilebileceği açıktır.
6100 sayılı HMK"nın yürürlüğe girdiği 01.01.2011 tarihinden sonra tapu müdürlüğüne ilgili sıfatıyla husumet yöneltmek gereken bu tür işlerde mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı ve kayıt maliki ile tespiti istenen kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir:
1-Kimlik bilgilerinde düzeltme yapılması veya tespiti istenen dava konusu taşınmazların tapu kayıtları (ilk tesis ve tedavülleriyle) ve kadastro tutanakları (tespit ve tescile esas alınan tüm dayanak belgeleriyle) ayrıca taşınmazlar kadastrodan sonra edinilmişse buna ilişkin tüm belgeler ile birlikte getirtilmelidir.
2-Nüfus müdürlüğünden, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mevcut ise bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak telep konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmelidir.
3-Taşınmazın bulunduğu yerleşim yerinde zabıta aracılığı ile kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığı da araştırılmalıdır.
4-İstem konusunda tanıklar dinlenmelidir.
5-Tüm bu araştırmalar sonucu hâlâ kesin bir kanaat oluşmamış ise mahallinde keşif yapılarak; tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri taşınmaz başında dinlenmelidir.
Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında talebin kabulü yoluna gidilmelidir.
Talebin niteliği gereğince, yargılama harcı ve vekâlet ücreti maktu olarak belirlenmeli, Tapu müdürlüğü ilgili sıfatıyla yasal hasım olduğundan yargılama giderlerinden (ve yargılama giderlerinden olan vekalet ücretinden) sorumlu tutulmamalıdır.
Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında;dava konusu taşınmazların kadastro tutanakları ile dayanaklarındaki murise ait kimlik bilgilerinin örtüşmediği, taşınmazların 07.12.1961 tarih ve 83 yevmiye no"lu resmi senede istinaden ... Köyü"nden... oğlu “... ” ve ..oğlu “..” adına tespit edildiği,ancak taşınmazların iktisabına dair 07.12.1961 tarih ve 83 yevmiye no"lu resmi senet getirtilmeden karar verildiği anlaşılmıştır.
Hâl böyle olunca;taşınmazların iktisabındaki dayanak satış işlemine ilişkin 07.12.1961 tarih ve 83 yevmiye no"lu resmi senedin tüm dayanakları ile getirtilerek,yukarıda değinilen ilkeler çerçevesinde araştırma ve inceleme yapılması, taşınmazların tapu kayıtlarında malik gözüken kişinin davacının miras bırakanı ile aynı kişi olduğunun duraksamaya yer vermeyecek şekilde saptanması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 04.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.