Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/1202
Karar No: 2017/4756

Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/1202 Esas 2017/4756 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, bir kişinin iftira suçlamasıyla 1.200 TL adli para cezası aldığı ve bu kararın Bakırköy 26. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verildiği bir dosyayı inceledi. Dosya incelendiğinde, belgenin düzenlemesi sırasında gerçeği beyan zorunluluğu olduğu ve beyanın doğruluğunun kamu görevlisi tarafından araştırılmasının zorunlu olduğu belirtildi. Eğer araştırma sonunda bildirimin gerçeğe uygun olmadığı belirlenirse, kişinin beyanına itibar edilemeyeceğinden ve kişinin beyanını içeren belge ispat aracı olarak kullanılamayacağından iftira suçunun oluşmayacağı belirtildi. 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu'nun iftira başlığı altındaki 267/1, 269/1, 62 ve 52/2. maddeleri ve resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan başlığı altındaki 206. madde detaylı bir şekilde açıklandı.
16. Ceza Dairesi         2017/1202 E.  ,  2017/4756 K.

    "İçtihat Metni"

    TALEP:
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 23.03.2017 tarih ve 2017/18020 sayılı yazısı ile;
    İftira suçundan sanık ...’in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 267/1, 269/1, 62 ve 52/2. maddeleri gereğince 1.200,00 Türk Lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair Bakırköy 26. Asliye Ceza Mahkemesinin 26.06.2014 tarihli ve 2014/143 esas, 2014/248 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    Dosya kapsamına göre; 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun iftira başlığı altındaki 267/1. maddesinde “Yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak ya da basın ve yayın yoluyla, işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır” hükmünü haiz olup “Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan” başlığını taşıyan 206. maddesinde ise “Bir resmî belgeyi düzenlemek yetkisine sahip olan kamu görevlisine yalan beyanda bulunan kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır” biçiminde olup, maddede resmi belgeyi düzenlemek yetkisine sahip kamu görevlisine yalan bildirimde bulunulmasının cezalandırıldığı, Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 22.03.2012 tarihli, 2011/5131 esas, 2012/4092 sayılı kararında da belirtildiği üzere, belgenin düzenlenmesi sırasında beyanda bulunacak kişinin gerçeği beyan zorunluluğu vardır. Kişinin beyanı üzerine düzenlenen resmî belgenin, bu beyanın doğruluğunu ispatlayıcı nitelikte olması, bir başka ifadeyle beyanın doğruluğunun kamu görevlisi tarafından araştırılmasının zorunlu olmamasının şart olduğu, aksi halde yani kişinin beyanı yeterli olmayıp, bu beyanın doğruluğunun kamu görevlisi tarafından araştırılması zorunluysa ve bu araştırma sonunda bildirimin gerçeğe uygun olmadığı belirlenirse; kişinin beyanına itibar edilemeyeceğinden ve kişinin beyanını içeren belge, ispat aracı olarak kullanılamayacağından, anılan maddedeki suçun oluşmayacağı, keza 5326 sayılı Kabahatler Kanununun kimlik bildirmeme başlığı altındaki 40. maddesinde "(1) Görevle bağlantılı olarak sorulması halinde kamu görevlisine kimliği veya adresiyle ilgili bilgi vermekten kaçınan veya gerçeğe aykırı beyanda bulunan kişiye, bu görevli tarafından elli Türk Lirası idarî para cezası verilir.(2) Açıklamada bulunmaktan kaçınması veya gerçeğe aykırı beyanda bulunması dolayısıyla kimliği belirlenemeyen kişi tutularak durumdan derhal Cumhuriyet savcısı haberdar edilir. Bu kişi, kimliği açık bir şekilde anlaşılıncaya kadar gözaltına alınır ve gerekirse tutuklanır. Gözaltına ve tutuklamaya karar verme yetkisi ve usulü bakımından Ceza Muhakemesi Kanunu hükümleri uygulanır. (3) Kişinin kimliğinin belirlenmesi durumunda, bu nedenle gözaltına alınma veya tutuklanma haline derhal son verilir." hükmüne göre, hükme esas alınan ve resmî görevlilerce tanzim edilen 12.02.2014 tarihli tutanağın 5326 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilebileceği nazara alınmaksızın sanığın yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 15.03.2017 gün ve 94660652-105-34-1031-2017-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak Dairemize gönderilmiş olmakla;
    Dosya incelenerek gereği düşünüldü.
    KARAR:
    Kanun yararına bozma isteminin; TCK"nın 267/1. maddesinde düzenlenen iftira suçuna ilişkin olması karşısında, 2797 sayılı Yargıtay Kanununa, 6572 sayılı Kanunun 27. maddesi ile eklenen geçici 14. maddesi hükmüne, 27.01.2017 tarihli ve 29961 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 20.01.2017 tarih ve 2017/1 sayılı kararındaki iş bölümüne göre, işin incelenmesi Yüksek 8. Ceza Dairesine ait olmakla, Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın ilgili Daireye GÖNDERİLMESİNE, 04.07.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi