Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/1515
Karar No: 2017/4760
Karar Tarihi: 06.07.2017

Terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/1515 Esas 2017/4760 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Sanıkların terör örgütüne üye olma suçu ile yargılandığı ve her iki sanığın da TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK'nın 62, 53, 58/9, 63 maddeleri uyarınca mahkum edildiği belirtiliyor. Mahkeme kararında, siyasi partilerin demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez unsurları olduğu ve siyasi faaliyetlerde bulunmanın özgürlüklerle doğrudan ilişkili olduğu, ancak terör örgütleri tarafından kötüye kullanılabileceği vurgulanıyor. Bunun yanı sıra, Devletin birliği ve ülke bütünlüğünün koruma altına alındığı belirtilerek, siyasi parti faaliyetlerinin bu çerçevede değerlendirilmesi gerektiği ifade ediliyor. Kararda bahsedilen kanun maddeleri şu şekilde açıklanıyor:
- TCK'nın 314/2 maddesi: \"Terör örgütüne üye olan kimse, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.\"
- 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi: \"Terörizmin önlenmesi amacıyla alınacak tedbirler\"
- TCK'nın 62. maddesi: \"Kasten işlenen suçlarda cezalandırılma\"
- TCK'nın 53. maddesi: \"Kısmi ceza ya da güvenlik tedbiri uygulanması\"
- TCK'nın 58/9 maddesi: \"Siyasi haklarını kullanma yasağı\"
- TCK'n
16. Ceza Dairesi         2017/1515 E.  ,  2017/4760 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
    Suç : Terör örgütüne üye olma
    Hüküm : Her iki sanık hakkında TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK"nın 62, 53, 58/9, 63 maddeleri uyarınca mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Siyasi partiler Anayasamızın 68/2. maddesinde vurgulandığı gibi, demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez unsurlarıdır. Siyasi partiye üye olma ve bir siyasi partinin çatısı altında siyasi faaliyetlerde bulunma örgütlenme özgürlüğü kapsamında iken, özgürlüğün topluca kullanımı bağlamında ifade özgürlüğü ile de ilişkilidir. Ülkeyi yönetmeye talip olan partilerin halkın sorunlarını vurgulamak, Hükümetin ve yöneticilerin hatalı ve eksik gördüğü uygulamalarına ilişkin eleştiri yapmak, görüş ve düşüncelerini açıklamak doğal görevleri içindedir. Demokrasilerde özgürlüklerle doğrudan ilişkili olan ve yüksek bir meşruiyete sahip bulunan siyasi partilere üye olma ve siyasi faaliyette bulunma özgürlüğünün, başka özgürlükler gibi; terör örgütlerince kötüye kullanılmak istenebileceği açıktır. Nitekim bir takım siyasi faaliyetteki asıl hedef ve amaçların, açıklanan hedef ve amaçlardan daha başka olabileceği gibi, asıl hedef ve amaçların gizlenebileceği Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin “yazar ve diğerleri” kararında da vurgulanmıştır.
    Bir faaliyetin siyasi faaliyet/örgütlenme özgürlüğü kapsamında değerlendirilebilmesi ve Anayasa ile sözleşmenin korunmasından yararlanabilmesi için gerçekleştirilmekte olduğu bağlam ile birlikte cebir ve şiddet ile ilişkisi, kullanılan yöntem ve takip edilen amacın hukuk ve demokrasi kurallarına uygun olup olmadığı ve bir terör örgütü ile amaç veya yöntem bakımından ya da yapısal bir bağlantısının bulunup bulunmadığına bakılmalı ve Avrupa İnsan Haklan Mahkemesinin 17.07.2001 tarihli “Sadak ve diğerleri” kararında yaptığı ayrım da dikkate alınmalıdır.
    Mevzuatımız açısından değerlendirme yapıldığında;
    T.C. Anayasasının değiştirilemeyen ve değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen 3. maddesinde "Türkiye Devleti, Ülkesi ve Milletiyle bölünmez bir bütündür." ifadesine yer verilmiştir.
    Yine 14/1. maddesinde "Anayasada yer alan hak ve hürriyetlerin hiçbiri, Devletin, Ülkesi ve Milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve laik Cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamaz." şeklinde, hak ve hürriyetlerin hangi koşullarda sınırlandırılacağına yer verilmiştir.
    Uluslararası sözleşmeler ile hukuk belgelerinin Devlet, ülke ve ulus bütünlüğünü bozmayı hedefleyen eylemlere cevaz vermediği görülmektedir.
    Nitekim İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin 29. maddesinin 3. bendinde "bu hak ve hürriyetler hiçbir veçh ile Birleşmiş Milletlerin amaç ve prensiplerine aykırı kullanılamaz" 30. maddesinde ise "iş bu beyannamenin hiçbir hükmü herhangi bir Devlete, zümreye ya da ferde bu beyannamede ilan olunan hak ve hürriyetleri yok etmeye yönelik bir faaliyette bulunma hakkını verir şekilde yorumlanamaz."
    Türkiye"nin de taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 1. maddesinin 2. fıkrasında "bu hakların kullanılması demokratik bir toplulukta zaruri tedbirler mahiyetinde olarak milli güvenliğin, sağlığın ve ahlakın veya başkalarının hak ve hürriyetlerinin korunması için ancak kanunla tahdide tabi tutulur." 17. maddesinde ise; bu sözleşme hükümlerinde hiçbiri bir Devlete, topluluğa ve ferde, işbu sözleşmede tanınan hak ve hürriyetlerin yok edilmesini veya burada öngörüldüğünden daha geniş ölçüde sınırlamalara uğratılmasına yönelik bir etkinliği girişme ya da eylemde bulunma hakkını sağlar biçimde yorumlanamaz."
    Helsinki nihai senedinde; "Devletlerin egemen eşitlikleri ve egemenliğin özündeki haklara saygı, sınırların dokunulmazlığı, Devletlerin toprak bütünlüklerine saygı ve içişlerine karışmama ilkelerine yer verildiği,
    Paris şartında ise; "güvenlik" bölümünde "katılan devletlerin bağımsızlığını, egemen eşitliğini ya da toprak bütünlüğünü ihlal eden faaliyetlere karşın demokratik konumları savunmak hususunda işbirliği yapmaya azimliyiz. Bu faaliyetlere dışarıdan yapılan tazyik, cebir ve yıkıcılık için gayrimeşru faaliyetler dahildir." ifadelerine yer verilmiştir.
    Anayasamızın 68. maddesi ve Avrupa İnsan Haklan Sözleşmesinin 11. maddesi ile tanınan siyasi partilere üye olma ve siyasi faaliyette bulunma özgürlüğünün kötüye kullanımı Anayasamızın 14/2. maddesinde Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 17. maddesi uyarınca yasaklanmıştır.
    Görüldüğü üzere, uluslararası sözleşmeler ve belgelerde Devletin birliği ve ülke bütünlüğünün koruma altına alındığı, bir hakkın kötüye kullanılmasının da meşru görülmediği anlaşılmaktadır.
    Bu kapsamda değerlendirme yapıldığında;
    ... ilçe başkanı olan sanık ... ile ... belediye başkan yardımcısı olarak görev yapan sanık ..."nin, PKK terör örgütü yöneticilerinin talimatı veya KCK sözleşmesi çerçevesinde gerçekleştirdiği ve siyasi parti çalışması olarak değerlendirilemeyecek nitelikteki süreklilik çeşitlilik ve yoğunluk gösteren eylemlerinin var olduğu tespit edilmekle, yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıkların suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanıklar müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 06.07.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi