3. Hukuk Dairesi 2014/2754 E. , 2014/8042 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BURDUR 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/03/2012
NUMARASI : 2010/306-2012/315
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dilekçesinde; davalının tarımsal sulama yaptığı arazisinde, abonesiz olarak kaçak elektrik kullanması nedeniyle enerjisinin kesilerek sayacın mühürlendiğini, 17/11/2008 tarihinde yapılan kontrolde davalının, kesilen elektriği açarak elektrik kullandığının tespit edilmesi üzerine kaçak tutanağı tutulduğunu ve 5.826,67 TL fatura tahakkuk ettirildiğini, davalının borcu ödemediğini, hakkında yapılan icra takibine itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevabında; davalının yılın yalnızca iki ayında sulama yaptığını belirterek,davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece,davanın kısmen kabulü ile, itirazın 1.961,16 TL"lik kısmının iptaline, fazlaya dair talebin reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Sulama sezonuna göre tutanak tarihinde yürürlükte bulunan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenleyen Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından yayımlanan 29.12.2005 günlü 622 sayılı kararda, kullanım yerine ait bağlantı anlaşmasının ve perakende satış sözleşmesinin veya her ikisinin de yapılmadığı yerler için, kaçak elektrik enerjisi kullanma süresi; doğru bulgu ve belgelere dayandırılması kaydıyla elektrik enerjisi kullanılmaya başlandığı tarih ile kaçak tespitinin yapıldığı tarih arasındaki süre olup bu sürenin 12 ayı geçemeyeceği, doğru bulgu ve belgelerin bulunmaması halinde bu sürenin 90 gün alınacağı; müstakil trafolularda (müşteri
veya müşteri olmayan) ölçü noktasına bakılmaksızın, besleme transformatör veya transformatörlerinin toplam kurulu gücünün kullanma faktörü olarak alınan 0.60 ile çarpımı sonucu bulunan değerin bağlantı gücü olarak kabul edileceği ve ortalama aylık çalışma saatine göre hesaplanacağı; ortalama aylık çalışma saatlerinin tarımsal sulama abonelerinde 400 saat olarak alınacağı ve müşteri olmayanlara çalışma saatlerinin %20 oranında artırılarak uygulanacağı açıklanmıştır.
Somut olaya gelince; davacı, davalının abone olmaksızın tarımsal sulama amacıyla kaçak elektrik kullandığının tespit edildiğini öne sürmüştür. Dosyada bulunan kaçak elektrik tespit tutanağında, davalının abone olmaksızın sulama amacıyla kaçak elektrik kullandığı belirtilmiştir. Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen raporda, sezonda üç ay sulama yapıldığı belirtilerek kaçak elektrik bedeli hesaplanmıştır. Mahkemece alınan bu rapor benimsenerek yazılı şekilde karar verilmiştir. Tutanak tarihinde davalının tarımsal sulama amaçlı kaçak elektrik kullandığı sabit olduğundan, Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği hükümlerine göre kaçak elektrik bedeli hesabı yapılması gerektiği, sulama sezonuna göre belirlenen çalışma saatleri esas alınarak hesaplanma yapılamayacağı kuşkusuzdur. Ortalama aylık çalışma saati olarak, yönetmelikteki miktar esas alınmalıdır. Yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilemez.
Hal böyle olunca, mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilerek, öncelikle dosya yeniden bilirkişi kuruluna verilerek davacı kurumun davalıdan isteyebileceği kaçak elektrik bedelinin Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve bu yönetmelik gereğince yayınlanan usül ve esaslarda açıklanan yönteme göre ve ortalama aylık çalışma saati 400 saat olarak alınarak yeniden hesaplanması için ek rapor alınması, davacının sorumlu tutulabileceği kaçak elektrik bedelinin duraksamasız belirlenmesi, daha sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 22.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.