11. Hukuk Dairesi 2015/14589 E. , 2016/1793 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 11/11/2014 tarih ve 2014/580-2014/378 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili tarafından davalı adına kayıtlı "...." isimli balıkçı teknesine ihrakiye kapsamında 12.9.2012 tarih 11.512,15 TL, 24.9.2012 tarih 10.512,16 TL, 22.10.2012 tarih 15.417,02 TL, 12.11.2012 tarih 15.067,02 TL tutarlı faturalara istinaden motorin satışı yapıldığını, satış bedelinin davalı tarafından ödenmemesi üzerine satışlara ilişkin faturalar uyarınca alacağın tahsili için ... 1. İcra Müdürlüğü"nün 2014/1961 esas sayılı takip dosyasında davalı aleyhine ilamsız icra takibine başlanıldığını, davalının yetkiye ve borca itirazı nedeniyle takibin durduğunu, dava konusu alacağın para borcu olması nedeniyle alacaklının ikametgahında ödenmesi gerektiğini, bu nedenle takibin yapıldığı icra müdürlüğünün yetkili olduğunu ileri sürerek davalının haksız ve kötü niyetle icra takibine yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, alacağın % 20"sinden az olmamak üzere davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davalının yerleşim yerinin... olduğunu, davacı tarafından motorin satışının ispat edilmesi halinde sözleşmenin yapıldığı ve ifa edildiği yerin İskenderun olduğunu, bu nedenle öncelikle yetkiye dair itirazların incelenerek dosyanın yetki itirazı uyarınca ..İcra Daireleri ve Mahkemelerine gönderilmesine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili ile davacı arasında ticari ilişki bulunmadığını, davacının fatura karşılığı hizmet sunduğunu ispat etmesinin gerektiğini, savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı tarafından taraflar arasındaki ticari ilişkinin kabul edilmediği, davalının icra müdürlüğünün yetkisine de itirazda bulunduğu, itirazın iptali davasının ön şartı olarak yetkili icra dairesinde başlatılmış geçerli bir takibin bulunması gerektiği, davalının yetkili icra dairesinin yerleşim yeri olan... İcra Müdürlüğü olduğunu ileri sürdüğü, icra takibinin dayanağı faturalarda ifa yerinin... olarak belirtildiği, dolayısıyla ödeme yerinin de burası olarak kabulünün gerektiği, bu nedenle somut olay bakımından yetkili icra dairesinde başlatılmış geçerli bir takibin bulunmadığı gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, davalı aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İİK"nın 50. maddesine göre, "Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe salahiyetlidir." Bu hüküm uyarınca yetkili icra dairesinin belirlenmesi açısından mülga HUMK"ya atıfta bulunulmuştur. 6100 sayılı HMK"nın 447/2. maddesi uyarınca "Mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 18/6/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"na yapılan yollamalar, Hukuk Muhakemeleri Kanununun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılır." İİK 50. maddesinde uyarınca yapılan atıf doğrultusunda yetkili icra dairesinin HMK"nın bu husustaki hükümleri uyarınca belirleyeceği sonucuna varılmaktadır. HMK 19. maddesinde "Yetkinin kesin olduğu davalarda, mahkeme yetkili olup olmadığını, davanın sonuna kadar kendiliğinden araştırmak zorundadır; taraflar da mahkemenin yetkisiz olduğunu her zaman ileri sürebilir.Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. Mahkeme, yetkisizlik kararında yetkili mahkemeyi de gösterir.Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir" hükmü düzenlenmek suretiyle yetki itirazının şekli ve zamanı ile usule uygun yetki itirazının bulunmaması halinde ne yapılması gerektiği düzenlemiştir.
Somut olayda, taraflar arasında var olduğu iddia edilen ticari ilişki nedeniyle düzenlenen faturalara dayanılarak davalı aleyhine ... 1. İcra Müdürlüğü"nün 2014/1961 esas sayılı takip dosyasında icra takibine başlanılmış, davalı vekilince süresinde borca ve icra dairesinin yetkisine itiraz edilmesi nedeniyle takip durmuştur. Davalı vekilince takip dosyasına sunulan 17.04.2014 tarihli yetki itirazını içerir dilekçede "...müvekkilimizin adresi... olup yetkili icra müdürlüğü..."dır. Kaldı ki ödeme emri de... adresine tebliğ edilmiştir....kabul ettiğimiz anlamına gelmemek kaydıyla alacaklı tarafından sözleşme yapıldığının ispatlanması halinde dahi sözleşmenin yapıldığı yer ve sözleşmenin ifa yeri İskenderun"dur" denilerek dosyanın yetkili İskenderun İcra Dairesi"ne gönderilmesi talep edilmiştir. Mahkemece, davalının taraflar arasındaki ticari ilişkiyi inkar ettiği gözetilerek HMK"nın 6. maddesi uyarınca borçlunun ikametinin bulunduğu... İcra Dairesi"nin yetkili olduğu kabul edilmiş, yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadığından bahisle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemenin kabulünde olduğu üzere yetkili icra dairesi HMK 6. maddesi uyarınca... İcra Müdürlüğü olup, davalı tarafından yetkili icra dairesinin İskenderun olarak belirtilmesi karşısında usule uygun bir yetki itirazının varlığından söz edilemez. O halde, mahkemece usule uygun yetki itirazında bulunulmadığı, takibin yapıldığı icra dairesinin bu nedenle yetkili hale geldiği gözetilmeksizin yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün temyiz eden davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 22/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.