Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/15361
Karar No: 2016/1799
Karar Tarihi: 22.02.2016

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/15361 Esas 2016/1799 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2015/15361 E.  ,  2016/1799 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen davada ... ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 12.03.2015 tarih ve 2004/464-2015/62 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı ..., davalı .... vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin ... istikametine giden trenden Kaynarca durağında inerken kapıların birden kapandığını, montunun kapıya sıkıştığını, 400 metre sürüklendiğini, davalıların ağır kusuru ile yaralandığını ileri sürerek şimdilik 20.000 TL manevi, 80.000 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 24.12.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat yönünden talep sonucunu 98.475,19 TL"ye çıkarmıştır.
    Davalı ..., davacının son anda trene binmek isterken kazanın meydana gelmesinin kuvvetle muhtemel olduğunu, olayın tamamen davacının kusurundan meydana geldiğini, yolcuların inişini ve binişini kontrol ettikten sonra düdükle işaret verdiğini, kusurunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Davalı ... Genel Müdürlüğü vekili, davacının son anda trene binmek isterken düşmesinin kuvvetli muhtemel olduğunu, olayın tamamen davacının kusurundan doğduğunu, müvekkiline atfedilebilecek bir kusurun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, 28.10.2003 tarihinde davalı ..."ın kondüktör olarak görevli olduğu Kaynarca tren istasyonunda trenin durduğu, davacının trenden inerken montunun kapanan kapıya sıkıştığı, ilerleyen tren tarafından sürüklenerek yaralandığı, tren kapılarının kondüktörden gelen hareket işareti ile makinist mahallinden kumanda ile kapatıldığı, davacıya atfı kabil kusur bulunmadığı, davalı kondüktör ..."ın olayda %100 kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 98.475,19 TL maddi tazmnat ile 5.000 TL manevi tazminatın 28.10.2003 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, fazla manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davalı ..., davalı ... vekili ve katılma yoluyla davacı vekili temyiz etmiştir.
    1- Dava, davalı ..."ye ait trende meydana gelen kaza nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece davalı kondüktör ..."ın tam kusurlu olduğu, davalı ..."nin ise kusursuz sorumluluğunun bulunduğu kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiştir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK"nın 806"ncı maddesinin ilk fıkrası "Taşıyıcı, yolcuları gidecekleri yere sağ ve salim olarak ulaştırmakla mükelleftir.", ikinci fıkrası ise "Yolcuların kazaya uğramaları halinde bundan doğacak zararları taşıyıcı tazmin eder. Yolcunun kaza neticesinde ölmesi halinde onun yardımından mahrum kalan kimseler dahi uğradıkları zararlara karşılık taşıyıcıdan tazminat istiyebilirler. Şu kadar ki; taşıyıcı, kazanın kendisine veya yardımcılarına yükletilmesi mümkün olan bir kusurdan doğmadığını ispat ettiği takdirde bu iki haldeki tazminattan kurtulur" şeklinde düzenlenmiş olup mahkemenin, davalı ..."nin kusursuz sorumlu olduğu yönündeki gerekçesi yerinde değildir. Ayrıca, 28.10.2003 günü meydana gelen kaza ile ilgili olarak davacı, aynı gün emniyet amirliğinde verdiği ifadede "Tren istasyonunda inmek isterken önümüz kalabalıktı, daha bizler inmeden tren hareket etti, ben de hareket halindeki trenden inmek için ayağımı dışarı attım, ancak ayağım kaydı ve tren ile peron arasına düştüm" şeklinde beyanda bulunmuştur. Mahkemece, kusur konusunda görüşüne başvurulan bilirkişi raporlarında çelişki bulunduğu gibi ceza mahkemesince belirlenen kusur oranının da hukuk mahkemesini bağlamayacağı nazara alınarak olayın vuku şeklinin tam olarak açıklığa kavuşturulması, davacının yukarıdaki beyanının müterafik kusur teşkil edip etmeyeceğinin değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile davalı ..."ın tam kusurlu, davalı ..."nin ise kusursuz sorumlu olduğunun kabul edilmesi doğru görülmemiş, kararın davalılar yararına bozulmasını gerektirmiştir.
    2- Mahkemece, aktüerya hesabı için görüşüne başvurulan bilirkişi tarafından yerleşik Yargıtay uygulamaları gereğince ... yaşam tablosu uygulanmak suretiyle değil... isimli tablo ve sistem üzerinden hesaplama yapılması da doğru görülmemiş, kararın davalılar yararına bozulmasını gerektirmiştir.
    3- Davalı ... vekili tarafından ıslah dilekçesine karşı zamanaşımı defiinde bulunulmuş, mahkemece, ceza zamanaşımı nedeniyle bu defii reddedilmiştir. Ancak olay tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK"nın 459/1. maddesi uyarınca davalı ..."ın mahkumiyetine karar verilmesi ve ıslah tarihi olan 24.12.2014 tarihinde 765 sayılı TCK"nın 102. maddesi uyarınca ceza zamanaşımı süresinin dolmuş bulunması nazara alındığında ıslah tarihi itibariyle davanın zamanaşımına uğradığı gözetilmeksizin yazılı şekilde zamanaşımı defiinin reddine karar verilmesi de doğru olmamış, davalı ... yararına bozmayı gerektirmiştir.
    4- Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalılar ... Genel Müdürlüğü ve ... yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... Genel Müdürlüğü vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı ... Genel Müdürlüğü yararına BOZULMASINA, (4) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz eden davalılara iadesine, 22.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi