Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2750
Karar No: 2017/12
Karar Tarihi: 16.01.2017

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/2750 Esas 2017/12 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2016/2750 E.  ,  2017/12 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Dava, davacının yaşlılık aylığının iptaline yönelik Kurum işleminin iptali ile Kuruma borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde, davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1-Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden, davacı sigortalıya Kurumca 21.10.2010 tarihinden itibaren 506 sayılı Kanunun 60/C maddesi gereği yaşlılık aylığı bağlandığı, yapılan inceleme ve kontrol muayenesi sonucu %40 çalışma gücü kaybı olmadığı gerekçesi ile başlangıçtan itibaren yaşlılık aylığı iptal edilerek ödenen aylıkların borç kaydedildiği, mahkemece, Kurumun tespitleri gözetilerek, davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasanın Geçici 10 maddesinin 2. fıkrasının “Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce sigortalı olup bu Kanunun yürürlük tarihinden önce veya sonra sakatlığı nedeniyle vergi indiriminden yararlanmaya hak kazanmış durumda olan sigortalılar hakkında, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun mülga 60 ıncı maddesinin (C) bendinin (b) alt bendi ve geçici 87 nci maddesine göre işlem yapılır. “ hükmü gereği 506 sayılı Yasanın 60 ve Geçici 87. maddeleridir.
    506 sayılı Yasanın 60/C-b maddesi “Sakatlığı nedeniyle vergi indiriminden yararlanmaya hak kazanmış durumda olan sigortalılardan; ilgili mevzuatı uyarınca, I. derece sakatlığı olanlar yaşları ne olursa olsun en az onbeş yıldan beri sigortalı bulunmak ve en az 3600 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olmak, II. derece sakatlığı olanlar yaşları ne olursa olsun en az on sekiz yıldan beri sigortalı olmak ve en az 4000 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olmak, III. derece sakatlığı olanlar yaşları ne olursa olsun en az yirmi yıldan beri sigortalı olmak ve en az 4400 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olmaları şartıyla yaşlılık aylığından” yararlanacaklarını öngörmekte olup, bu koşulların başında ise, öncelikle ve özellikle, “sakatlığı nedeniyle gelir vergisi indiriminden yararlanmaya hak kazanmış olmak” hususunun saptanması önem arz etmektedir. Anılan hususun saptanması işi ise, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 3239 sayılı Kanunla değişik 31/2 maddesine göre, sakatlık indiriminden yararlanmak için, yetkili hastanelerin sağlık kurullarından alınan raporlar, Maliye Bakanlığı bünyesindeki “Merkez Sağlık Kurulu” tarafından değerlendirilerek iş gücü kaybı oranları ve buna göre sakatlık dereceleri belirlenmekte ve bu belirlemeye dayalı olarak da, ilgili şahsın vergi indiriminden yararlanmaya hak kazanıp kazanmadığına; yine idarece karar verilmektedir. Bu durumda, sakatlığı nedeniyle vergi indiriminden yararlanmaya hak kazandığına dair verilen bu idari kararın sigortalının tahsis talebiyle birlikte kuruma ulaşmasıyla, diğer koşulların da varlığı halinde sigortalıya anılan Yasanın 60/C-b maddesi uyarınca yaşlılık aylığı bağlanması yasal gereklilik olmaktadır.
    Mahkemece, öncelikle, tahsiste esas alınan tüm tedavi evrakları ile birlikte davacı-davalı sigortalıya ait tedavi evrakları ilgili kurumlardan celp edilerek, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulundan tahsis tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik hükümleri gereğince çalışma gücü kaybı oranı ile bu oranın halihazırda kaç olduğu ve değişiklik tarihi yönünden rapor alınmalı, anılan raporun Kurum yönünden bağlayıcı olduğu gözetilerek, davacının itirazı halinde Adli Tıp Kurumu ... Dairesinden bu yönde rapor alınmalı, raporlar arasında çelişki bulunması halinde Adli Tıp kurumu Genel Kurulundan rapor alınarak, yaşlılık aylığı tahsis tarihinde ve sonrasında davacı-davalı sigortalının çalışma gücü kaybı oranı belirlenerek, 506 sayılı Yasanın 60 ve Geçici 87. maddeleri kapsamında yaşlılık aylığı şartları irdelenmelidir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, eksik araştırma ve hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
    2-5510 sayılı Yasanın 96. maddesi, “Kurumca işverenlere, sigortalılara, isteğe bağlı sigortalılara gelir veya aylık almakta olanlara ve bunların hak sahiplerine, genel sağlık sigortalılarına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere, fazla veya yersiz olarak yapıldığı tespit edilen bu Kanun kapsamındaki her türlü ödemeler;
    a)Kasıtlı veya kusurlu davranışlarından doğmuşsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla on yıllık sürede yapılan ödemeler, bu ödemelerin yapıldığı tarihlerden,
    b)Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanmışsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla beş yıllık sürede yapılan ödemeler toplamı, ilgiliye tebliğ edildiği tarihten itibaren (Değişik ibare:13.02.2011-6111 S.K./44.mad) yirmi dört ay içinde yapılacak ödemelerde faizsiz, (Değişik ibare:13.02.2011 - 6111 S.K./44.mad) yirmi dört aylık sürenin dolduğu tarihten sonra yapılacak ödemelerde ise bu süre sonundan, itibaren hesaplanacak olan kanunî faizi ile birlikte, ilgililerin Kurumdan alacağı varsa bu alacaklarından mahsup edilir, alacakları yoksa genel hükümlere göre geri alınır…” hükmünü içermektedir.
    Konuya ilişkin 5510 sayılı Yasa öncesi mevzuata bakıldığında, 506 sayılı Yasanın "Yersiz ve yanlış ödemelerin tahsili"ni düzenleyen 121. maddesinde yersiz ödeme halinde iade yükümünün kapsamını belirleyen bir düzenleme bulunmadığı gibi, anılan Yasa içeriğinde konuyu düzenleyen başka bir düzenlemenin de yer almadığı görülmektedir. 5510 sayılı Yasanın 96. maddesi ile 506 sayılı Yasada yer almayan yeni bir düzenleme getirilmiş, sebepsiz zenginleşmenin kasıtlı kusurlu davranıştan veya Kurumun hatalı işleminden kaynaklanmasına bağlı olarak istirdadı mümkün ödeme miktarları belirlenmiştir. Kapsam belirlendikten sonra, ilgilinin Kurumdan alacağı yoksa geri alma işleminin genel hükümlere göre yapılacağı öngörülmüştür. 5510 sayılı Yasanın geçici maddelerinde ise, yersiz ödemelerin tahsili konusunda önceki hükümlerin uygulanması gereğini öngören herhangi bir kural yer almamaktadır.
    Belirtilen nedenlerle; 5510 sayılı Yasanın 96. maddesi hükmünün, Kurumun yersiz ödemeden kaynaklanan alacakları konusunda süren uyuşmazlıklara uygulanması gerekmektedir.
    Hal böyle olunca, davacı sigortalının yaşlılık aylığı bağlanmasında esas alınan sağlık raporundaki usulsüzlüğe iştirakinin ve sağlık raporundaki usulsüzlüğü bilerek Kurumdan tahsis talebinde bulunup bulunmadığı ve bu konuda Kurum müfettiş incelemesinin yada savcılık soruşturmasının bulunup bulunmadığı araştırılarak, davacı sigortalıya bağlanan yaşlılık aylıklarının Kurumun hatalı işleminden mi?, davacı sigortalının kasıtlı yada kururlu davranışı sonucu mu? ödendiği belirlenerek, sonucuna göre, yukarıda açıklanan yasal düzenleme çerçevesinde Kurumun istirdada hakkı olduğu tutar tespit edilerek karar verilmelidir.
    Mahkemece, açıklanan bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 16.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi