Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/7354
Karar No: 2016/1838
Karar Tarihi: 22.02.2016

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/7354 Esas 2016/1838 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2015/7354 E.  ,  2016/1838 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 11/12/2014 tarih ve 2014/129-2014/414 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkili ile davalı işçi arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesi ile şirkette üst düzey yönetici olarak çalışmaya başladığını, taraflar arasında düzenlenen rekabet yasağı sözleşmesinde davalı işçinin teknik, ticari ve personele ilişkin iş sırlarına ve müşteri çevresine nüfuz eden konumu sebebiyle iş sözleşmesinin sona ermesinden itibaren 1 yıl süre ile benzer ve ilgili bir işyerinde müvekkili şirketin yazılı ön onayı olmadan çalışması halinde işçinin işverene işçinin 10 aylık brüt maaşı kadar cezai şart ödeyeceğinin öngörüldüğünü, davalının iş sözleşmesinin feshinden itibaren 1 yıl süre geçmeden müvekkili ile benzer ve ilgili ..."da bir işyerinde çalıştığını ileri sürerek, 10 aylık brüt maaşı tutarı cezai şartın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 6.000,00 TL"sinin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkili ile davacı arasında yapılan iş sözleşmesi gereğince, müvekkilinin davacının bünyesinde işçi olarak çalıştığını, işini çok iyi yaptığını fakat davacı tarafın baskısı nedeni ile işi bırakmaya zorlandığını, maaşının zamanında yatırılmadığını ve müvekkilinin işten ayrıldığını, yeni başladığı firmada çalıştığı süre içerisinde davacı – firmanın hiçbir teknik ve ticari sırlarını paylaşmadığını savunarak,davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalının işten ayrıldıktan sonra bir takım ticari sırları rakip firmaya taşıdığı ve rakip firmanın da bundan haksız yarar sağladığının açıkca belirlenmesi gerektiği, davalının somut olarak hangi bilgiye ulaştığı ve davacının hangi ticari yararını engellediğinin ortaya konulmadığı, taraflar arasındaki sözleşmede rekabet yasağına yönelik belli bir bölgenin belirlenmemiş olması nedeni ile söz konusu sözleşme hükmünün Anayasa"nın çalışma özgürlüğü ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, 6098 sayılı TBK"nın 444"üncü maddesi uyarınca (818 sayılı B.K"nın 348) işçi ile işveren arasında düzenlenen işçinin rekabet yasağı sözleşmesine aykırılık iddiasından kaynaklanan cezai şart istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı işçinin edindiği bilgileri kullanarak, davacı işverene somut olarak önemli ölçüde zarar verdiğinin ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 6098 sayılı TBK"nın 444. maddesi gereğince, fiil ehliyetine sahip olan işçi, işverene karşı, sözleşmenin sona ermesinden sonra herhangi bir biçimde onunla rekabet etmekten, özellikle kendi hesabına rakip bir işletme açmaktan, başka bir rakip işletmede çalışmaktan veya bunların dışında, rakip işletmeyle başka türden bir menfaat ilişkisine girişmekten kaçınmayı yazılı olarak üstlenebilir. Rekabet yasağı kaydı, ancak hizmet ilişkisi işçiye müşteri çevresi veya üretim sırları ya da işverenin yaptığı işler hakkında bilgi edinme imkânı sağlıyorsa ve aynı zamanda bu bilgilerin kullanılması, işverenin önemli bir zararına sebep olacak nitelikteyse geçerlidir. Buna göre, sözleşmedeki rekabet yasağı koşulunun gerçekleşmesi için, işverenin somut bir zarara uğraması gerekmez, böyle bir tehlikenin varlığı yeterlidir. İşçinin başka bir rakip işletmede çalışmaya başlaması ve davacı işverene önemli ölçüde zarar verme ihtimalinin bulunması yeterlidir. Somut olayda, davalı, davacı firmada dış ticaret yöneticisi olup, davacı firmanın ticari sırlarına vakıf olduğunun kabulü gerekir. Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, davalı işçinin, sözleşmedeki rekabet yasağı kaydına rağmen iş sözleşmesinin feshinden sonra davacı ile aynı işi yapan, aynı ilde faaliyet gösteren rakip bir işletmede çalışmaya başlamasıyla birlikte, davacı işletmede edindiği bilgileri rakip işletmede kullanma tehlikesi meydana gelmiş sayılır. Ayrıca somut olayda, taraflar arasındaki sözleşmede 1 yıllık rekabet yasağı süresi öngörülmüş, coğrafi alana yönelik ise herhangi bir kısıtlama yapılmamıştır. TBK"nın 445/1 fıkrasında bu tür sözleşmeler bakımından yer ve zaman sınırlaması öngörülmüş, ikinci fıkrasında ise mahkemece aşırı nitelikteki rekabet yasağı hükümlerinin kapsamı veya süresi bakımından sınırlandırılabileceği düzenlenmiştir. Davalının, davacı firmadan ayrıldıktan sonra, davacı firmayla aynı ilde faaliyet gösteren rakip işletmede işe başlamış bulunmasına göre, davalının çok geniş bir coğrafi alanı kapsadığı gerekçesiyle sözleşmenin geçersizliğini savunması da MK 2. maddesine aykırılık teşkil eder niteliktedir.
    Mahkemece, yukarıda açıklanan esaslar çerçevesinde davacı talebinin değerlendirilmesi gerekirken yanılgılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 22/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.














    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi