20. Hukuk Dairesi 2015/4402 E. , 2016/1526 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ile davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, ... Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği 21/02 2011 tarihli dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ... ilçesi, ... köyü, ... mevkiinde bulunan yaklaşık 45000 m2 büyüklüğündeki taşınmazın, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Dava devam ederken dava konusu taşınmazların bulunduğu alanda 3402 sayılı Kadastro Kanununun Ek-4 maddesi gereğince kullanım kadastro çalışmaları başlamış dava konusu taşınmazlar hakkında 1175 ada 14, 15, 16, 20 ve 21 parsel numaraları altında davalı olduklarından bahisle malik haneleri açık şekilde kadastro tutanağı düzenlendiği bildirilmiş, mahkemece kadastro mahkemesine görevsizlik kararı verilerek dosya gönderilmiştir.
Kadastro Mahhkemesince 2/B arazilerinin 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince ... adına tescili yasal zorunluluk olduğundan davacıların davasının reddine, İzmir ili, ... ilçesi, ..., Merkez köyü, ... mevkii, 1175 ada 14, 15, 16, 20 ve 21 parsel sayılı taşınmazların kadastro tesbit tutanağı gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tapuya tescili istemine ilişkin olarak açılmış iken yörede 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanun ile eklenen Ek 4 madde çalışmalarının başlaması nedeniyle kadastro tesbitine itiraza dönüşmüştür.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1946 yılında yapılıp, 1947 yılında kesinleşmiş olan orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 1977 yılında yapılan aplikasyon ve 6831 sayılı Kanun 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde uygulaması vardır. Genel arazi kadastrosu 1960 yılında yapılıp kesinleşmiş, çekişmeli taşınmazlar bu işlemde tapulama dışı bırakılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına ve kararın dayandığı gerekçeye göre, aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde değildir.
1) Şöyle ki; uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşen orman kadastro haritası ve 1744 sayılı Kanun gereğince yapılıp kesinleşen 2. madde uygulama çalışmalarına dayalı yapılan inceleme ve araştırmada dava konusu taşınmazların 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. maddesi gereğince ... adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu bu tür yerlerin zilyetlikle kazanılamayacağı belirlenerek davacı gerçek kişilerin taşınmazların adlarına tesciline yönelik davasının reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenle, davacılar vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2) Ancak, dava konusu taşınmazlar, 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. maddesi uygulamasında ... adına orman sınırları dışına çıkarılmış olup, dava tescil istemiyle açılmıştır. Dava konusu taşınmazlara davanın devamı sırasında 3402 sayılı Kanunun Ek 4. maddesi gereğince kadastro tutanağı düzenlendiğine göre, "çoğun içinde az da vardır" ilkesi gereğince, dava, aynı zamanda tutanağın beyanlar hanesine kullanım şerhi verilmesini de içerdiğinden, mahkemece ... adına orman sınırları dışına çıkarılan alan niteliğinde olan dava konusu taşınmazları kullanan kişilerin ayrı ayrı tespit edilerek, zilyetlerin kullandığı yerlerin tutanağın beyanlar hanesinde gösterilmesi gerekirken, bu yönde bir araştırma yapılmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırı olduğu gibi asliye hukuk mahkemesindeki tescil davasında taraf olan ...nin, kadastro mahkemesinde karar başlığında gösterilmemiş olması, davada taraf sıfatı bulunmayan ... Müsteşarlığı yönünden husumet yokluğundan ret kararı verilmesi gerektiğinin düşünülmemiş olması, aynı zamanda dava konusu 1175 ada 15 sayılı parselin kullanıcısı olduğu belirtilen ..., 1175 ada 21 sayılı parselin kullanıcısı olduğu belirtilen ... davaya dahil edilmeksizin hüküm kurulmuş olması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin dava konusu taşınmazların tescili istemine yönelik temyiz itirazlarının REDDİNE,
2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle; davacılar vekili ile ...nin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün belirtilen hususlara ilişkin olarak BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 10/02/2016 günü oy birliği ile karar verildi.