Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/4398
Karar No: 2016/1575

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/4398 Esas 2016/1575 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/4398 E.  ,  2016/1575 K.
"İçtihat Metni"


İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... köyü 101 ada 52 parsel sayılı 7895, 54 m2 yüzölçümlü taşınmaz, Ocak 1963 tarih ve 595 sayılı tapu uygulanarak susuz tarla niteliğiyle ... adına tespit edilmiş, beyanlar hanesine “... evlatları ... ve ... ..."in işgalinde olduğu” şerhi verilmiştir. 101 ada 54 parsel sayılı 107235, 88 m2 yüzölçümlü taşınmaz, Ocak 1963 tarih ve 594 sayılı tapu uygulanarak susuz tarla niteliği ile ... adına tespit edilmiş, beyanlar hanesine “... evlatları ... ve ... ... ve ... kızı ... ... ve ... Kızı ... ..."ün işgalinde olduğu” şerhi verilmiştir. 101 ada 55 parsel sayılı 5938, 40 m2 yüzölçümlü taşınmaz, 1937 tarih ve 9 tahrir sıra nolu vergi kaydı uygulanarak susuz tarla niteliğiyle ... ..., ... ... ve ... ... adına tespit edilmiştir. 101 ada 66 parsel sayılı 2662,12 m2 yüzölçümlü taşınmaz, Ocak 1963 tarih ve 622 sayılı tapu uygulanarak bağ niteliğiyle ... adına tespit edilmiş, beyanlar hanesine “... evlatları ... ..."in işgalinde olduğu” şerhi verilmiştir. Davacılar, taşınmazların uzun yıllar zilyetliğinde olup kendilerine ait olduğu iddiasıyla adlarına tescili istemiyle dava açmıştır. Dava konusu 101 ada 55 sayılı parsele yönelik davasından feragat etmiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine, 101 ada 66, 54 ve 52 parsele ilişkin kadastro tesbitinin iptali ile aynı parselin 1/2"şer hisse ile ... oğlu ... ... ile ... oğlu ... ... adlarına müştereken tapuya kayıt ve tesciline, 101 ada 55 parsele ilişkin olarak davacıların davaların reddine karar verilmekle tespit gibi 1/3"er hisse ile ... oğlu ... ..., ... oğlu ... ... ve ... oğlu ... ... mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından esasa yönelik temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 5304 sayılı Kanunla değişik 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 14.07.2008 – 12.08.2008 tarihleri arasında ilân edilen orman kadastrosu yapılmış, taşınmazlar orman sınırları dışında bırakılmıştır.
Mahkemece, 101 ada 52, 54, 66 parsel sayılı taşınmaza ilişkin davalarının 4753 sayılı Kanun gereğince 56 nolu Toprak Tevzi Komisyonunun yürüttüğü tapulama çalışmaları esnasında ... ... adına tesciline karar verilmişse de davaya konu taşınmazın Toprak Tevzi Komisyonu çalışmalarının yapıldığı 1963 yılından önce de davacıların babalarının zilyetliğinde olduğu gerekçesiyle çekişmeli taşınmazlar üzerinde davacı ve davalı gerçek kişiler yararına 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17. maddeleri gereğince, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği şartlarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; dava konusu edilen taşınmazların sınırında Devlet Ormanı bulunduğu halde, mahkemece yapılan keşifte orman bilirkişisi yer almamış, usûlüne uygun şekilde orman araştırması yapılmamış, zilyetlikle imar ve ihya koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği hususları da usûlünce araştırılmamıştır. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi usûl ve kanuna aykırıdır.
O halde; mahkemece, en eski tarihli ve 1985-1990"li yıllara ait memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ile komşu parsellerin tutanak ve dayanakları ilgili yerlerden getirtilip, halen ... ve ... ... (... ve ... ... ...) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis, bir fen elemanı ve bir ziraat bilirkişi yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak, taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalıdır.
Yukarıda açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, bu kez, zilyedlik yolu ile kazanma koşullarının araştırılması gerekir. Bu cümleden olarak; yapılacak keşifte tarım uzmanı bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, zilyedlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanmalı; bu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; varsa, zilyedlik tanıkları taşınmaz başında dinlenmeli; zilyedliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tesbit tarihine kadar yararına zilyedlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli, taşınmazın köylünün ortak kullanımında bulunan köy hizmet mallarından olup olmadığı saptanmalı, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri tutanak içeriği ile çeliştiği taktirde 3402 sayılı Kanunun 30/1. maddesi gereğince tesbit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenerek çelişkinin giderilmesine çalışılmalı; 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, davalı köy yönünden de tapu ve ilgili kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden araştırma yapılıp, aynı Kanunun 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükümleri gözönünde bulundurularak sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 11/02/2016 günü oy birliği ile karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi