
Esas No: 2017/16077
Karar No: 2018/23271
Karar Tarihi: 25.10.2018
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/16077 Esas 2018/23271 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 29.11.2010 tarihinden, ... sözleşmesini haklı nedenle feshettiği 18.03.2014 tarihine kadar çalıştığını beyanla kıdem tazminatı, bakiye ücret, genel tatil, yıllık ücretli izin ve fazla çalışma alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının ödenmeyen fazla çalışma alacağı bulunmadığını bu nedenle feshin haklı nedene dayanmadığını beyanla davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da şahitle ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan şahitlerin anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda, Mahkemece dosya içine davalı tarafça ibraz edilen ve işyerinde kurulu parmak izi kayıt sistemi tarafından tespit edilen günlük giriş ve çıkış saatlerini gösterir işyeri kayıtları ve imzalı ücret bordrolarına atfen 2014 Ocak ayı öncesinde davacının fazla mesaisi bulunmadığı kabul edilmiş ise de davalı tarafça ibraz edilen söz konusu işyeri kayıtlarına göre davacının bazı aylarda yapmış olduğu fazla mesailerin işverence ödenmediği anlaşılmış olup davacının 2014 Ocak ayı öncesindeki fazla mesai alacaklarının reddi ve dolayısıyla işçinin haklı feshi ispatlayamadığı kabulü isabetli olmamıştır. Hal böyle olunca davalı tarafça ibraz edilen işyeri kayıtları değerlendirilerek davacının yapmış olduğu fazla mesailer tespit edildikten sonra davacıya yapılan fazla mesai ödemeleri de dikkate alınarak dava konusu fazla mesai alacağı ile kıdem tazminatının hesaplanması gerekirken eksik inceleme ve değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 25.10.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.