8. Hukuk Dairesi 2018/2935 E. , 2019/1712 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Ecrimisil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı vekili, dava konusu 252 parsel sayılı taşınmazın 5/96 hisse sahibi ... ve 5/96 hisse sahibi ... olması nedeni ile ... 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 10.11.2009 tarihli ve 2009/1897 Esas, 2009/3109 Karar sayılı kararıyla ... Defterdarının kayyım tayin edildiğini, mahallînde yapılan inceleme neticesinde taşınmaz üzerinde yapı yapılmak ve bahçe olarak kullanılmak suretiyle (diğer hissedar ...mirasçıları olan) davalılar tarafından müdahalede bulunulduğunu, 01.01.2006 ile 31.12.2011 tarihleri arası tahakkuk ettirilen 47.520,00 TL ecrimisil bedelinin de davalılar tarafından ödenmediğini belirterek 47.520,00 TL ecrimisil bedelinin yıllara göre tahakkuk eden yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili, müvekkillerin miras bırakanı ...’ın da taşınmazın hissedarı olduğunu, taşınmaza yönelik bir paylaşımın yapılmadığını, müvekkillerinin taşınmazı kendi hisseleri oranında kullandığını, kayyım başkanlığınca temsil edilen payın dava dilekçesinde belirlenen bedeller ile kiraya verilmesinin söz konusu olmadığını, sadece kendi payını kullanan ve iyi niyetli olan müvekkillerinden işgal tazminatı istenmesinin hukuken mümkün olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, “....taşınmazın belirlenen konumu ve niteliklerine, 01/01/2007 ila 31/12/2011 arası dönemde davalılarca işgal edildiğinin sabit görülmesine, ayrıca davalıların süresinde ileri sürdükleri zaman aşımı definin yerinde görülmesine göre, dava tarihinden itibaren geriye doğru 5 yıllık süreyi kapsar şekilde 07/03/2013 tarihli bilirkişi raporuyla belirlenen ecrimisil miktarı yönüyle davanın kısmen kabulü yolunda.......” gerekçeleriyle davacının davasının kısmen kabulüyle 01/01/2007 ile 31/12/2007 tarihleri arası 1471,25 TL, 01/01/2008 ile 31/12/2008 arası 1565,00 TL, 01/01/2009 ile 31/12/2009 arası 1688,75 TL, 01/01/2010 ile 31/12/2010 arası 1796,25 TL, 01/01/2011 ile 31/12/2011 arası 1990,00 TL ecrimisilin her tahakkuk döneminin sonundan itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava,ecrimisil isteğine ilişkindir.
Tüm dosya içeriği ve toplanan delillerden, dava konusu 252 parsel sayılı taşınmazın ..., ... ve (davalıların miras bırakanı) ...adına paylı mülkiyet hükümlerine göre tapuda kayıtlı olduğu, tapu malikleri “...” ve “Recep” hisselerine ... 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 10.11.2009 tarih ve 2009/1897 Esas, 2009/3109 Karar sayılı kararıyla ... Defterdarının kayyım tayin edildiği anlaşılmaktadır.
Hemen belirtelim ki, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif, inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık, değerlendirmenin gerekçeleri bilimsel verilere ve HMK"nin 266. vd. maddelerine uygun olmalıdır.
Eğer, özellikle arsa ve binalarda kira esasına göre talep varsa, taraflardan emsal kira sözleşmeleri istenmeli, gerekirse benzer nitelikli yerlerin işgal tarihindeki kira bedelleri araştırılıp, varsa emsal kira sözleşmeleri de getirtilmeli, dava konusu taşınmaz ile emsalin somut karşılaştırması yapılmalı, üstün veya eksik tarafları belirlenmelidir.
İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirlenir. Sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilir.
Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda denetime elverişli emsal kira bedelleri karşılaştırılmadığı gibi, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası tespit edilerek ecrimisil belirleme sonraki dönemler için ÜFE artış oranı uygulanması yerine, keşif tarihi itibariyle belirlenen bedel baz alınarak hesaplama yapıldığı anlaşılmıştır. Sonuç olarak, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda bilimsel verilere uygun, hüküm vermeye ve denetime elverişli bilirkişi raporu alınmamıştır
Hâl böyle olunca, Mahkemece iddia ve savunma doğrultusunda taraf delillerinin toplanması (taraflara emsal kira sözleşmesi sunmaları için de süre ve imkan tanınmak suretiyle) mahallinde yeniden keşif yapılarak, Gayrimenkul Değerlendirme Uzmanı, Fen Bilirkişisi ve İnşaat Mühendisinden oluşan üç kişilik uzman bilirkişi heyetinden yukarıda belirtilen ilkeler ve olgular doğrultusunda, (taşınmazın büyüklüğü, niteliği, yöredeki rayiç ve çevre özellikleri de nazara alınarak) bilimsel verilere uygun, denetime elverişli şekilde ecrimisil hesabı konusunda rapor alınması, ondan sonra varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulmuş olması isabetsizdir.
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenle yerinde olduğundan kabulüyle, usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 20.02.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.