3. Hukuk Dairesi 2014/3527 E. , 2014/8211 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İZMİR 13. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/07/2012
NUMARASI : 2012/629-2012/324
Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Bornova Buz Sporları Salonu, E.-4 Spor Salonu, B. H. Bahçesi Spor Salonu, B.. Ç. Mahallesi Halı Saha, E..1 Halı Saha, Y. Halı Saha, Ü.. Spor Tesisi, G.. Spor Tesisi, İşçiler Caddesi Futbol Sahası, Ş. Spor Tesisi olmak üzere belirttikleri spor tesislerinin, belediyeleri Gençlik ve Spor Şube Müdürlüğüne bağlı olarak müvekkili İzmir Büyükşehir
Belediyesi tarafından işletildiğini, söz konusu tesislerin elektrik aboneliklerinin ticarethane/diğer ana tarife grubundan diğer-1 alt tarife grubuna geçirilmesi için davalı şirket ile uzun yıllardan bu yana yapılan yazışmalara rağmen, sözkonusu spor tesislerinin diğer-1 alt tarife grubuna geçirilmesinin mümkün olmadığı, bu nedenle yüksek fatura ödemeleri gerçekleştirildiği ileri sürülerek 197.204,97 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; zamanaşımı def"ini ileri sürmüş, tarife değişikliği istemine karşı davalı tarafından verilen ret kararına itiraz merciinin idari yargı olduğunu belirterek, yargı yolu nedeniyle olmaz ise davanın esastan reddini savunmuştur.
Mahkemece; davacı tarafın talebine rağmen, davalı idarenin tarife değişikliği istemini yerine getirmemesi nedeni ile davalı tarafın tek taraflı iradesiyle yürüttüğü tarife koşullarından kaynaklanan zararın meydana gelip-gelmediğinin irdelenmesi hususunun idari yargıda yapılması gerektiğinden bahisle, dava dilekçesinin görev nedeniyle usulden reddine karar verilmiş, hüküm, süresinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, davalı kurum tarafından elektrik aboneliğinden kaynaklanan tarifenin değiştirilmemesi nedeniyle davacı idarenin uğradığı zararın tahsili istemine ilişkindir.
Elektrik bedeli, ekonominin kurallarına uygun olarak serbestçe tespit edilen bir tarifeye ve abonman sözleşmesine göre alınmaktadır. Başka bir deyişle, idare ile kurum arasında sözleşme ile alacak borç ilişkisi doğmakta ödenecek miktar idare ile kurum arasında abonman sözleşmesi ile özel hukuk ilişkisinin kurulmasından sonra verilen hizmet karşılığında maliyet kâr esasına göre belirlenmektedir. Ödemenin hukuksal dayanağı, kamu gücüne değil, tarifeye ve iki taraf arasında yapılan abonman sözleşmesine dayanmaktadır.
Abone ile kurum arasında yapılan abonman sözleşmesi daha çok “tip” sözleşme görünümündedir. Hizmetten yararlanan kişinin sözleşmeyi kurum ile birlikte düzenlemesi yerine, katılımı söz konusudur. Ancak bu durum, idare ile kişi arasında kurulan özel hukuk ilişkisini, idare hukuku ilişkisine dönüştürmez. Çünkü, birçok durumda hizmetin tekel niteliği çok kişiye götürülme zorunluluğu, işin çoğunlukla tip sözleşmelerle ve hizmetten yararlanacakların katılımı yolu ile gerçekleşebilmesini olanaklı kılmaktadır.
Belirtilen durum karşısında, idarenin davacı abone adına tahakkuk ettirdiği elektrik bedeli, özel hukuk hükümlerine tabi bir alacak borç ilişkisinden doğması nedeni ile adli yargı mercileri görevli bulunmakta olup, mahkemece, yapılacak yargılama neticesinde işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yanlış gerekçeler ile görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.