Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/5140
Karar No: 2015/7003
Karar Tarihi: 11.05.2015

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/5140 Esas 2015/7003 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2014/5140 E.  ,  2015/7003 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : KAZAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 26/11/2013
    NUMARASI : 2011/15-2013/377


    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ’ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Dava, muris muvazaası hukuksal sebebine dayalı tapu iptal tescil istemine ilişkindir.
    Davacılar, ortak mirasbırakan N.. Ö.."nün malik olduğu 2038 ada 18 parsel (eski 2038 ada 7 parsel) sayılı taşınmazı arsa vasfında iken eşi Esma, oğlu Yüksel ve gelini Nuriye’ye devrettiğini, devir sonrası taşınmaz üzerinde kat mülkiyetinin kurulduğunu, 3 numaralı bağımsız bölümün davalı oğlu Yüksel adına kayıtlı bulunduğunu, yapılan işlemin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu iptali ile miras payları oranında tescile karar verilmesini istemişlerdir.
    Davalı, dava konusu taşınmazların 24/06/1999 tarihli protokolde belirtilen şartlar doğrultusunda bedeli ödenerek satın alındığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan belgelerden, çekişme konusu 2038 ada 18 parsel (eski 2038 ada 7 parsel) sayılı taşınmaz mirasbırakan Niyazi adına kayıtlı iken, 25/06/1999 tarihinde, 50/478 payını eşi Esme’ye, 245/478 payını gelini dava dışı Nuriye’ye, 183/478 payını davalı oğlu Yüksel’e satış suretiyle temlik ettiği, mirasbırakanın 04/02/2007 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak davacı çocukları Alpaslan, Oğuzhan, Gülçiçek ile dava dışı kızı Gülşen ve davalı oğlu Yüksel’i bıraktığı anlaşılmaktadır.
    Uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
    Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 1.4.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunun 706., Türk Borçlar Kanunun 237. (Borçlar Kanunun 213.) ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
    Hemen belirtmek gerekir ki; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
    Somut olayda, mahkeme red gerekçesini davalının kredi kullandığı ve ödeme gücü olduğu hususuna dayandırmış olup, yukarıda belirlenen ilkeler çerçevesinde inceleme ve araştırma yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur.
    Şöyle ki; dava konusu taşınmaz üzerindeki binanın mirasbırakan tarafından yapıldığı ve kat irtifakı ile oluşan bölümlerden 1 nolu bölümün eş Esme’ye, 2 ve 4 nolu bölümlerin gelin Nuriye’ye, 3 nolu bölümün davalı Yüksel’e temlik edilmesinin makul ve açıklanabilir bir nedeni dosyaya yansımamıştır. Mirasbırakanın taşınmazı temlik etmesine rağmen bağımsız bölümlerden birinde oturmaya devam ettiği, diğer bağımsız bölümleri tanık Sevda’nın beyanına göre kiraya verdiği, ölünceye kadar tüm bağımsız bölümlerin tasarrufunun mirasbırakanda olduğu, davalı tarafından taşınmazları satın alındığı savunması ile birlikte ibraz edilen senedin de muvazaayı gizlemeye yönelik olarak mirasbırakanla davalı arasında görünür işlemi desteklemek için yapıldığı görülmektedir.
    Hâl böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
    Davacıların bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 11.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi