Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/9584
Karar No: 2016/1662

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/9584 Esas 2016/1662 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/9584 E.  ,  2016/1662 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

    Taraflar arasındaki nüfus kayıt düzeltim istemine ilişkin davada ... ... 9. Asliye Hukuk Mahkemesi ve ... ... 8. Aile Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Dava, davacının çocuklarının nüfus kaydında "..." olan soyadının "..." olacak şekilde düzeltilmesi istemine ilişkindir
    ... ... 9. Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın aile hukukundan kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
    ... ... 8. Aile Mahkemesi tarafından ise, velayeti kendisinde olan annenin velayeti altındaki çocuğun soyadının değiştirilmesine ilişkin davanın 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi de değerlendirilerek asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur.
    Çocuğun hangi soyadını alacağı, TMK’nın 321. maddesinde, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununda, Soyadı Nizamnamesinde ve Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelikte düzenlenmiştir.
    4721 sayılı Türk Medenî Kanununun “Soyadı” başlıklı 321. maddesine göre, "Çocuk, ana ve baba evli ise ailenin, evli değilse ananın soyadını taşır. Ancak, ana önceki evliliğinden dolayı çifte soyadı taşıyorsa çocuk onun bekarlık soyadını taşır." Bu maddede geçen "evli değilse ananın" ibaresi, Anayasa Mahkemesinin 02.07.2009 tarih ve 2005/114 Esas - 2009/105 sayılı kararıyla, Anayasaya aykırı bulunarak iptal edilmiştir. İptal kararı, 07.10.2009 tarihli ve 27369 sayılı Resmî Gazetede yayımlanmıştır. Kararda, iptal edilen ibarenin doğuracağı hukuksal boşluğun, kamu yararını ihlal edici nitelikte olduğu görüldüğünden, kararın yürürlüğünün bir yıl ertelenmesine karar verilmiştir. Bu nedenle iptal hükmü, 07.10.2010 tarihinde yürürlüğe girmiştir. İptal hükmünün yürürlüğe girmesiyle TMK’nın 321. maddesi şu şekli almıştır. "Çocuk, ana ve baba evli ise ailenin soyadını taşır. Ancak, ana önceki evliliğinden dolayı çifte soyadı taşıyorsa çocuk onun bekarlık soyadını taşır" O halde, Türk Medenî Kanununa göre çocuk, ana ve baba evli ise, ailenin soyadını alacaktır. Aile soyadı ise, babanın soyadıdır. Bu maddede yer alan düzenleme, emredici nitelikte olup, taraflarca aksi kararlaştırılamaz ve uyulması zorunludur. Aynı hüküm, Soyadı Nizamnamesinde de yer almaktadır. Nizamnamenin, 29.04.2009 tarihli 27214 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan "Soyadı Nizamnamesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tüzük ile değiştirilen 15. maddesine göre; "Evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üç yüz gün içinde doğan çocuklar babalarının soyadını taşırlar..." 23.11.2006 tarihli 26355 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe konulan Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 22. maddesinin birinci fıkrasına göre de, "Evlilik içinde veya herhangi bir nedenle evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüz gün içinde Türk babadan olan veya Türk anadan doğan çocuklar doğumlarından başlayarak Türk vatandaşlığını kazanırlar. Bu çocuklar babanın soyadını alır ve aile kütüklerinde babalarının hanesine yazılırlar..."
    Evlilik dışında veya evliliğin sona ermesinden itibaren üç yüz günden sonra doğan çocuk, anasının bekarlık soyadını alır. (Soyadı Nizamnamesi m. 15/1, Nüfus Hizmetleri Kanunu Yönetmeliği m. 23/1). Evlilik dışında doğmuş çocuklar, ana ve babanın birbirleri ile evlenmesi veya babalarının tanıması ya da hâkimin babalığa karar vermesi ile babanın soyadını alırlar. (Soyadı Nizamnamesi m. 15/1, Nüfus Hizmetleri Kanunu Yönetmeliği m. 23/2-3-4)
    Evlatlık küçük ise, evlat edinenin soyadını alır. ... olan evlatlık, evlat edinilme sırasında dilerse, evlat edinenin soyadını alabilir. (TMK. m. 314/3, Soyadı Nizamnamesi m. 15/2)
    Anası ve babası belli olmayan bulunmuş çocuklara soyadını nüfus müdürü verir. (5490 s. NHK. m. 19/3)
    Görüldüğü gibi, çocuk soyadını; doğumla, soybağının kurulmasıyla, evlat edinme yoluyla ve idari yolla kazanmaktadır. Çocuk evlilik birliği içerisinde doğmuş ise; ailenin, başka bir ifade ile babanın soyadını; çocuk, evlilik birliği dışında doğmuş ve babayla bir soybağı kurulmamış ise anasının soyadını; soybağı ana ve babanın sonradan evlenmesiyle veya tanıma (TMK. m. 295) yahut da mahkeme kararıyla (TMK. m. 301) kurulmuş ise çocuk babasının soyadını almaktadır. Bu düzenlemelerden çıkan sonuç şudur ki; çocuğun soyadı, ana ve babasıyla soybağı ilişkisini göstermektedir. O halde, ... olmayan çocuğun, doğumla veya kan bağına dayanan soybağının yahut da yapay soybağının (evlat edinme) kurulmasıyla kazandığı soyadının; velayet hakkına sahip olan ebeveyn ya da çocuk vesayet altında ise vasisinin talebiyle değiştirilip değiştirilemeyeceği sorunu, 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 321. maddesi hükmü ve soybağının hükümleri esas alınarak çözülecektir. Bu hüküm ve soybağının hüküm ve sonuçlarına ilişkin diğer düzenlemeler, TMK’nın "Aile Hukuku" başlığını taşıyan ikinci kitabında, "Hısımlık" başlıklı ikinci kısmının "Soybağının Hükümleri" başlıklı ikinci ayırımında yer almaktadır.
    4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun “Aile mahkemelerinin görevleri “ başlıklı 4. maddesinin birinci fıkrası;
    “1. 22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun Üçüncü Kısım hariç olmak üzere İkinci Kitabı ile 3.12.2001 tarihli ve 4722 sayılı Türk Medenî Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanuna göre aile hukukundan doğan dava ve işler,…”
    hükmünü içermekte olup, sözkonusu uyuşmazlıklarda aile mahkemeleri görevlidir.
    Somut olaya gelince; görülmekte olan davada, evlilik birliği içinde doğan çocuğun, doğumla kazandığı "aile soyadının" annenin bekarlık soyadı ile değiştirilmesinin talep edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda dava aile hukukuna dayanmakta olup, böyle bir uyuşmazlığın aile mahkemesinde çözümlenmesi gerekir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... ... 8. Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 15.02.2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi