3. Hukuk Dairesi 2014/708 E. , 2014/8451 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : GÖLCÜK 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/11/2013
NUMARASI : 2012/251-2013/672
Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dilekçesinde; davalının, Gölcük Öğretmenevi Müdür Yardımcılığını yaptığı dönemde, müfettiş raporuna göre "fazla mesai yapılmadan işlerin yürütülmesi gerekirken, ilgililer tarafından gerekli planlama yapılmadan, Kaymakamlık onayı alınmadan ve fiilen fazla mesai yapıldığını belgelendiren belgeler olmadan çalışanlara fazla mesai ücreti vermek ve kendisi de fazla mesai ücreti almak suretiyle" Kurumu zarara uğrattığının belirlenmesi sebebiyle, davalının kendisine ödenen 9.289 TL fazla mesai ücreti ve 1/2 ceza olmak üzere 15.618 TL" nin faiziyle birlikte davalıdan tahsili talep edilmiştir.
Davalı vekili cevabında; iddiaların yersiz olduğunu, fazla mesai ücretlerinin düzenlendiği her ay sonunda yetkisine önceden İlçe Milli Eğitim Müdürünce onaylandıktan sonra ödediğini, Öğretmenevinde Yönetmeliğinin 15.maddesine göre 7/24 saat hizmet verdiğini, ödemelerin yasa ve yönetmeliğe uygun olduğunu savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; belge niteliğinde bordro suretlerinin ibraz yükümlülüğünün davacıda olduğu, mahkemeye ancak 2008 yılı Ocak, Şubat, Nisan, Haziran ve Temmuz aylarına ilişkin bordro suretlerini ibraz ettiği, bunlarda İlçe Milli Eğitim Müdürü onayı bulunduğu, kalan aylar için onların ibraz edilememesi nedeniyle, tümünde onay bulunduğuna dair davalı savunmasına itibar edildiği, ayrıca Kaymakamlık veya Valilik onayı yönünde yükümlülük yüklenemeyeceği hukuki kanaatine varıldığı, sebepsiz zenginleşme yönünden ise davalının kötüniyetli olduğuna dair emare olmadığı ve bu bedeli sarfettiği, tahsili istenemeyeceği gerekçe gösterilerek, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmektedir.
Somut olayda; mahkemece görüşüne başvurulan bilirkişi raporunda; müdür yardımcısı ve tahakkuk memuru olarak görev yapan davalının, yasal mevzuata uyulmaksızın ve res"en ödenen fazla mesai ödemelerinin 15.618,23 TL"sinden sorumlu olduğunun belirtildiği, daha sonra alınan ek raporda ise; davalının fazla mesai yapıp yapmadığı, fazla mesai ücretini hak edip etmediğinin fiili ve farklı bir durum olduğu, eksik belgelere belgelere müsteniden ve yasal mevzuata uyulmaksızın ödenen 9.593,28 TL ve 4.796.64 TL yasal ceza olmak üzere toplam 14.389,92 TL fazla ödemeden davalının sorumlu olduğu belirtilmiştir.
HUMK.nun 275. ve devamı maddelerinde; "bilirkişilik" müessesesi düzenlenmiş olup, anılan maddede mahkemenin çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar vereceği düzenlendikten sonra 286.maddede de bilirkişinin oy ve görüşünün hakimi bağlamayacağı düzenlenmiş ise de işin çözümünde teknik bilgi ve birikimin gerekliliğine inanılarak bilirkişi incelemesi yaptırıldığına göre verilen raporlar çelişkili ise mahkeme HUMK.nun 283.maddesi hükmüne dayalı olarak, bilirkişiden açıklama ya da ek rapor isteyebileceği gibi 284.maddesi hükmüne dayalı olarak yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak yeni bir rapor alabilir.
Aynı ilkeler 6100 sayılı HMK beşinci bölümünde "bilirkişi incelemesi" ismi altında ve 266-287.maddeleri arasında düzenlenmiştir.
Bilirkişi raporu kural olarak hâkimi bağlamaz. Hâkim raporu serbestçe takdir eder. Hâkim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir.
Mahkemece anılan bilirkişi raporlarına itibar edilmeyerek ve aksine gerekçelerle karar verilmiştir.
Hal böyle olunca; mahkemece alınan bilirkişi raporuna itibar edilmediğinden iddia, savunma, toplanan deliller, talepte bulunulan döneme ilişkin tüm belgeler getirtilerek, yürürlükteki mevzuat hükümleri gözetilerek, denetime elverişli, ayrıntılı hesaplama yapılarak tayin ve tespiti yönünden, önceki bilirkişi dışında oluşturulacak üç kişilik konusunda uzman bilirkişi kurulunda rapor alınarak, hasıl olacak sonucu dairesinde hüküm tesis edilmesi gerekirken, eksik inceleme, soruşturma ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı gerekçe ile hüküm tesisi doğru görülmemiştir
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 29.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.