3. Hukuk Dairesi 2014/1146 E. , 2014/8477 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANTALYA 9.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/07/2013
NUMARASI : 2013/172-2013/45
Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili; davacının tahditli plaka sınıfına giren "M" plakalı minibüs sahibi olduğunu, Antalya Minibüsçüler Odası ile davalı S.S.21 Nolu Özel Halk Otobüsleri Taşıyıcılar Kooperatifi arasında bir kısım protokoller imzalandığını, iş bu protokoller doğrultusunda davacının bono keşide ederek verdiğini, akabinde senet bedelini ödeyerek bono aslını geri aldığını, protokol şartlarının gerçekleşmediğini, düzenlenen bonoya dayalı olarak alınan bedelin haksız olduğunu ileri sürerek, toplam 38.100,00 TL"nin ödeme tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, Minibüsçüler Esnaf Odası ile S.S.21 Nolu Özel Halk Otobüsleri Taşıyıcılar Kooperatifi arasında imzalanmış olan ön protokol, icra safahatı ve protokolün ve ilgili diğer sözleşmelerin geçersizlik sebebiyle feshine, fazlaya ilişkin tüm haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; Bononun, Türk Ticaret Kanunu Üçüncü Kitabında düzenlenen kıymetli evrak niteliğindeki belgelerden olup, 776 vd.maddelerinde geçerlilik şartlarının ayrıntılı şekilde düzenlendiği, uyuşmazlığın çözümünde davacı tarafından keşide edilen ve ödenen bononun hukuki niteliğinin ve davalı Kooperatifle yapılan protokolün geçerlilik şartlarının değerlendirilmesinin zorunlu olduğu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/a.maddesi gereğince; Türk Ticaret Kanununda düzenlenen hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, ayrıca 1163 Sayılı Kooperatifler Kanununun 99.maddesi uyarınca bu kanunda
düzenlenen hususlardan doğan hukuk davalarının, tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari dava sayıldığı, TTK"nun 5/1.maddesi hükmü uyarınca aksine hüküm bulunmadıkça dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesinin tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevli olduğu; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 6335 sayılı Kanunla değişik 5/3.maddesi uyarınca; Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olup, göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanması öngörüldüğü gerekçesiyle, dava dilekçesinin HMK"nun 114/1-c ve 115.maddeleri uyarınca görev yönünden usulden reddine, talep halinde dosyanın yetkili ve görevli Antalya Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Somut olayda, dava dilekçesi içeriği ve ekli belgelere göre; davada, borçlusu davacı olan bonoya istinaden yapılan ödemenin davalı Kooperatif ile imzalanan protokol şartlarının gerçekleşmediği ileri sürülerek iadesinin ve sözleşmenin geçersiz olması nedeni ile feshinin talep edildiği anlaşılmaktadır.
Aynı konuda, aynı nedene ve aynı miktara ilişkin olarak sebepsiz zenginleşmeye dayanılarak farklı taraflar arasında açılmış davada; Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 01.07.2013 tarih, 2013/8080 E, 10418 K sayılı kararı ile "taraflar arasında herhangi bir alacak ve borç ilişkisi bulunmadığı halde ödeme yapılması nedeniyle" uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması kararını vermiştir.
Hal böyle olunca,;17.Hukuk Dairesinin 01.07.2013 tarih, 2013/8080 E, 10418 K sayılı ilamı da gözetilerek, taraflar arasında herhangi bir alacak ve borç ilişkisi bulunmadığı halde ödeme yapılması nedeniyle uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla görülüp sonuçlandırılmasının gerektiği gözetilerek, mahkemece işin esası yönünden karar verilmesi gerekirken, görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamıştır.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 29.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.