3. Hukuk Dairesi 2014/5787 E. , 2014/8481 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/09/2012
NUMARASI : 2004/176-2012/414
Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı-k.davalı vekili ile davalılar-k.davacılardan Enerjisa Bedaş vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı (karşı davalı) vekili asıl davada; müvekkilinin elektrik abonesi olduğunu, 03.07.2002 tarihinde davalı kurum elemanlarınca yapılan inceleme sonucu 100/5 olan akım ölçü trafolarının 200/5 olarak değiştirilip 58.998,09 TL fark bedeli tahakkuk ettirildiğini, müvekkilinin borcunun 34.019,40 TL olduğunu, bakiye olan 24.978,69 TL borçlu olmadığını öne sürerek, müvekkilinin davalıya 24.978,69 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı (karşı davacı) vekili, asıl davanın reddini savunmuş; karşı dava olarak ise, asıl davaya konu alacağının tespitini talep etmiştir.
Mahkemece; iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, eksik tüketim bedelinin 58.998,09 TL olduğu, asıl dava olan menfi tespit davasında davacının alacağı belirleneceğinden davalının karşı dava açmada hukuki menfaati olmadığı gerekçesiyle asıl davanın esastan, karşı davanın ise hukuki menfaat olmadığından reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı (karşı davalı) vekili ile davalı (karşı davacı) Enerjisa BEDAŞ vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının(karşı davacı) temyiz itirazları yerinde değildir.
Davacının (karşı davalı) temyiz itirazlarına gelince;
6100 sayılı HMK’nun 281.maddesinde; tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır.
Somut olaya gelince; asıl dava, kayıtlı sayaç trafosu ile takılı sayaç trafosundaki farklılıktan dolayı yapılan tahakkukun 24.978,69 TL"sinden borçlu olunmadığının tespitine, karşı dava ise ek tahakkuktan dolayı davacının borçlu olduğunun tespitine yöneliktir. Mahkemece bilgisine başvurulan bilirkişi tarafından düzenlenen ilk raporda, davacının 58.998,09 TL"den sorumlu olduğu açıklanmıştır. Mahkemece bu rapor yeterli görülmeyerek alınan 18.03.2010 tarihli ikinci bilirkişi raporunda; davacının toplam borcunun 40.426,38 TL olduğu vurgulanmıştır. Mahkemece ikinci bilirkişi raporuna da itibar edilmemiş, yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak raporlar alınmıştır.
Bu raporlarda sırasıyla, davacının davalıya 1.209,79 TL ve 34.870,01 TL borcu bulunduğu belirtilmiştir. Mahkemece, daha önce itibar edilmeyen ilk bilirkişi raporu esas alınarak hüküm oluşturulmuştur. İlk bilirkişi raporunu yetersiz bulan ve daha sonra üç kez bilirkişi incelemesi yaptıran mahkeme hakiminin, daha önce itibar edilmeyen ilk raporu esas alarak karar vermesi usule aykırıdır. Ayrıca raporlar birbiri ile çelişkilidir.
Hal böyle olunca, mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilerek, dava dosyasının önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak ve elektrik tüketim hesabı konusunda uzman olan mühendislerin de aralarında bulunduğu üç kişilik bilirkişi kuruluna verilmesi, dosyadaki raporlar arasındaki çelişki de giderilerek, talep edilen bedelin hesaplanması konusunda denetime elverişli rapor alınarak, davalının tahsilini istemekte haklı olduğu alacak miktarının bu şekilde belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı geretirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 29.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.