Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/2427
Karar No: 2016/1694
Karar Tarihi: 15.02.2016

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/2427 Esas 2016/1694 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/2427 E.  ,  2016/1694 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacılar vekili, 10/12/2012 tarihli dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... mahallesi, ... mevkiinde kain ve tapuda 3449 numarada kayıtlı bulunan taşınmazın müvekkilleri adına tapuda kayıtlı olduğunu, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 06/02/2003 tarih ve 2000/215 Esas 2003/60 sayılı karar ile 39.425,50 m² mesahalı taşınmaz malın, bilâ bedel, karşılığı ödenmesizin tapusunun iptaline ve kayıt dışı bırakılmasına karar verildiğini, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 07/11/2012 tarih ve 2009/649 Esas 2012/356 Karar sayılı dosyasında tazminata hükmedildiğini, müvekkillerinin mülkiyet hakkının ve tapuca sahip oldukları paylarının karşılıksız olarak iptali sonucunda oluşan zarar ve taşınmazdaki pay ve bedellerinin, tapu kaydı ve veraset ilâmlarına göre bilirkişi marifetiyle tespit olunacak olan değere göre hisseleri oranında tazmini için fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 157.702,00.-TL"nin tapunun iptal edildiği 15/09/2003 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ve vekâlet ücreti ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davacılar vekili, 11/09/2013 tarihli ıslah dilekçesi ile bu davadaki talebini 394.255,00.-TL olarak düzeltmiştir.
    Davacılar vekili, 12/09/2013 tarihli dava dilekçesinde; aynı yer ile ilgili diğer mirasçıların hisseleri için 685.000,00.-TL"nin tahsilini talep etmiş, mahkemenin 28/03/2014 tarih ve 2013/519 Esas 2014/180 Karar sayılı dosyası ile işbu dava dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
    Davalı vekili, 16/01/2013 ve 10/10/2013 tarihli cevap dilekçelerinde; dava konusu taşınmazın 3621 sayılı Kanun kapsamında kıyı kenar çizgisi içinde kaldığından, ... tarafından açılan tapu iptali ve tescil davası sonucunda tapusunun iptaline karar verildiğini, zamanaşımı olduğunu, kıyılarda kamu yararının öncelikle gözetildiğini, tescil işleminin yolsuz olduğunu, yolsuz tescile dayalı olan taşınmaz için herhangi bir tazminat ödenmesinin de sözkonusu olmadığını ileri sürerek, haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece; 1- Davanın kabulü ile, 197.127,50.-TL davacı ... için, 197.127,50.-TL davacı ... için olmak üzere toplam 394.255,00.-TL"nin dava tarihi olan 10/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
    2- Mahkememiz dosyasında iade edilmesi gereken 6.381,90.-TL harcın davacılara iadesine,
    3- Davacılar vekili lehine 28.770,20.-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
    4- Davacılar tarafından yapılan 750,00.-TL bilirkişi, 320,80.-TL keşif ve araç gideri, 111,00.-TL davetiye gideri olmak üzere toplam 1.181,80.-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
    5- Birleştirilen 2013/519 Esasda davacı ... için 137.127,50.-TL, ... için 137.124,50.-TL, davacı ... için 137.127,50.-TL, davacı ... Karaarslan için 34.281,88.-TL, davacı ... için 25.711,41.-TL, davacı ... için 25.711,41.-TL, davacı ... için 25.711,41.-TL, davacı ... için 22.854,58.-TL, davacı ... için 22.854,58.-TL, davacı ... için 22.854,58.-TL, davacı ... için 22.854,58.-TL, davacı ... için 22.854,58.-TL, davacı ... için 22.854,58.-TL, davacı ... Karaarslan Seçkin için 9.641,77.-TL, davacı ... Karaarslan için 9.641,77.-TL, davacı ... Karaarslan için 6.427,87.-TL olmak üzere toplam 685.000,00.-TL"nin dava tarihi olan 12/09/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
    6- Davacılar vekili lehine 40.400,00.-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
    7- Birleştirilen dosyada iade edilmesi gereken 11.698,10.-TL harcın davacılara iadesine,
    8- Bakiye gider avansının davacılara iadesine,
    karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptali nedeniyle uğranılan zararın TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
    Tazminat istemine dayanak 3449 parsel sayılı 49.978,00 m² yüzölçümündeki tarlalı kargir ev ve samanlık ve atölye niteliğindeki taşınmaz, murisleri adına tapuda kayıtlı iken 14.07.1992 tarihinde intikal suretiyle davacılar adına 1/7"şer hisse oranında tescil edilmiş, taşınmaz tapuda davacılar adına kayıtlı iken ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 06.02.2003 gün ve 2000/215 E. 2003/60 K. sayılı ilâmı ile 3449 parsel sayılı 49.978,00 m² yüzölçümündeki taşınmazın fen ve jeoloji bilirkişi raporuna göre 39.425,50 m2"lik bölümünün kıyı kenar çizgisi içerisinde kalması nedeniyle parselden ifraz edilerek kayıt dışı bırakılmasına karar verilmiş ve verilen karar taraflara tebliğ edilerek15.09.2003 tarihinde kesinleşmiştir.
    Tapu iptali ve tescil kararının kesinleşme tarihi ile dava tarihleri arasında BK"nın 125. maddesinde yerini bulan 10 yıllık genel dava zamanaşımı süresi dolmamıştır.
    Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; hukuksal dayanağını kusursuz sorumluluktan alan ve kusura değil sicile dayanan güvenden doğan sorumluluk esaslı davada, 4721 sayılı TMK’nın 1007. maddesi gereğince, davacıların zararından davalı ... sorumludur. Buna göre, davalı Hazinenin sorumlu bulunduğu tazminat miktarı belirlenirken, zarar görenin gerçek zararının esas alınması zorunludur. Burada ilke şu olmalıdır! Zarar doğurucu eylem, zarar görenin malvarlığında ne miktarda bir azalmaya neden olmuş ise, zarar verenin tazminat borcu da o miktarda olmalıdır. Bir başka ifadeyle, oluşan gerçek zarar ne kadarsa, tazminat da o kadar olacaktır; ödenecek tazminat o miktarda olmalıdır ki, eğer zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin malvarlığı ne durumda olacak idiyse, ödenecek tazminatla, aynı durum tesis edilebilsin (HGK’nın 05.03.2003 gün ve 2003/19-152 E. 125 K., 29.09.2010 gün ve 2010/14-386 E. 427 K., 15.12.2010 gün ve 2010/13-618 E /668 K. sayılı ilâmları).
    Bu açıklama ışığında somut olaya dönüldüğünde; davacının zararı davanın açıldığı tarihte oluşmamış, davacı adına kayıtlı tapunun iptal edildiği tarihte oluşmuştur. O halde, somut olaydaki gerçek zararın da, taşınmazın tapu kaydının iptaline dair mahkeme kararının kesinleştiği tarihe göre belirlenmesi gerekmektedir. Başka bir anlatımla, davacının zararı davanın açıldığı tarihte değil, tapu iptal kararının kesinleştiği tarihte oluştuğundan, uğradığı zararda bu tarihte taşınmazın sahip olduğu gerçek değer ne ise odur.
    Ne var ki, hükme dayanak alınan raporu hazırlayan bilirkişiler taşınmazın değerini hem dava tarihine göre hem de mahkeme hükmü ile taşınmazın kayıtdışı bırakılmasına ilişkin kararın kesinleşme tarihine göre iki ayrı değerlendirme yaptıkları halde mahkemece ilâmın kesinleşme tarihine göre yapılan değerlendirme sonuçları esas alınarak değil de dava tarihine göre taşınmaza değer belirleyen rapor sonucuna göre karar verilmesi doğru olmadığı gibi, mahkemenin hüküm fıkrasında belirlediği değerler dahi rapor içeriğindeki değerler ile uyuşmamaktadır.
    Bundan başka, yine, bilirkişilerce taşınmazın niteliği arsa olarak vasıflandırılmış ise de, Bakanlar Kurulunun Yargıtayca da kısmen benimsenen 28.02.1983 gün ve 1983/6122 sayılı kararı uyarınca, belediye ve mücavir alan sınırları içinde kalan bir taşınmazın arsa niteliğinde kabulü için, uygulama imar planı (genelde 1/1000 ölçekli) ile iskan sahası olarak ayrılmış yerlerde bulunması esastır. Aynı karara göre, imar planı içerisinde yer almayan bir taşınmazın, arsa sayılabilmesi için ise, belediye veya mücavir alan sınırları içinde olmakla beraber, belediye hizmetlerinden (belediyece meskûn olduğu için veya meskûn hale getirileceği için sunulan yol, su, elektrik, ulaşım, çöp toplama, kanalizasyon, aydınlatma vs.) yararlanan ve meskûn yerler arasında bulunması gerekir. Taşınmaz belediye nazım imar planı (1/5000 ve daha büyük ölçekli) içinde ise, Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 17.04.1998 gün ve 1996/3-1998/1 sayılı kararı uyarınca, bu plan kapsamına alındığı tarih ve plandaki konumu, altyapı hizmetlerinden yararlanma ve ulaşım imkanları, belde merkezine uzaklığı, kullanım biçimi itibariyle iskan amacına yönelik yapılaşma durumu da tapunun iptal edildiği tarih esas alınarak değerlendirilmelidir.
    Çekişmeli taşınmazın bilirkişi raporunda yukarıda belirlenen ölçütlere göre 1/1000 ve 1/5000 ölçekli imar planı kapsamında kaldığı, belediye ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarının altyapı hizmetlerinden yararlandığı ve arsa niteliğinde olduğu belirtilmişse de bu konuda Belediye İmar Dairesi Başkanlığı ve ilgili kurumlardan sorulup yeterli bir araştırma yapılmamış ve alınacak cevaplar dosyaya konulmamıştır.
    Bu nedenle; karara esas alınan bilirkişi kurulu raporu yukarıda açıklanan esaslara uygun düşmediği gibi emsal seçimi de isabetli değildir. Zira, bilirkişi raporunda emsal alınan 4734, 4735, 4736, 4737 ve 4738 parsel sayılı arsa niteliğindeki taşınmazların dava tarihindeki değerleri bulunduktan sonra geriye ilamın kesinleştiği tarih olan 15.09.2003 tarihine doğru ÜFE/TEFE güncellemesi yapılarak değer saptanmış ise de esasen 2003 yılı öncesine ait emsal satışlar getirtildikten sonra taşınmaz değerinde olan artış ve paranın değer kaybı ve kapitilizasyon faizi gibi diğer ölçütler dikkate alınarak taşınmazın ilâmın kesinleştiği tarihteki gerçek değeri saptanmalıdır. 2007 yılında satışı yapıldığı ifade edilen emsal taşınmazla, tazminata konu taşınmazın değeri arasında bilirkişilerin kendi belirlemelerine göre çok büyük oranda orantısızlık olduğu halde emsal olarak seçilmiştir. Ayrıca, bilirkişilerce yapılan hesaplamalarla taşınmazın m2 birim fiyatının 2 davanın açıldığı tarih olan 2012 yılına göre 35,00.-TL olduğu belirtilmiş, tapu kaydının iptal edildiği tarih olan 2003 yılına göre de 16,66.-TL olduğu belirtilmiş olmasına rağmen, mahkemece dava tarihindeki değer hükme esas alınmıştır.
    Buna göre, karara dayanak alınan bilirkişi raporu, tazminata konu taşınmazın değerinin ve niteliğinin ne olduğunu belirlemeye yeterli ve kanaat verici olmayıp, bu rapora dayanılarak hüküm kurulamaz.
    Hal böyle olunca, mahkemece, yeniden yapılacak keşifte, özellikle taşınmazın belediye hizmetlerinin hangilerinden yararlandığı, etrafının meskûn olup olmadığı, taşınmazın mevcut durumu itibari ile kullanım şekli, üzerinde bina bulunup bulunmadığı, konumu yani sokağa ve yola olan cephesi, önemli merkezlere uzaklığı, üzerinde yapılaşmaya ilişkin olarak imar durumu gibi hususların özellikle mahkeme hâkimince yapılacak gözlemin ayrıntılı şekilde düzenlenecek keşif zaptına geçirilmeli, taşınmazın değişik açılardan fotoğrafları çektirilerek onaylanıp dosyaya konulmalı ve taşınmaz vasfının açık ve denetime elverişli şekilde tesbitine çalışılmalıdır. Buna göre, taşınmazın niteliği arsa olarak belirlenir ise, emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tesbiti,
    bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle değer biçilmesi gerektiğinden, taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve ilamın kesinleştiği değerlendirme tarihi olan 15.09.2003 tarihinden önce ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için olanak tanınması, gerekli görülürse re"sen emsal getirtme yoluna gidilmesi ve bu emsallere göre değer biçilmesi için konunun uzmanı bilirkişilerden yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulundan denetlemeye olanak veren bilimsel verileri içeren, emsal ile tazminat istemine dayanak taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin karşılaştırıldığı rapor alınması, alınan emsal ile tazminata konu taşınmaza ait Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerleri, ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Vergi Dairesinden istenip, tazminata konu taşınmazın, emsal taşınmazlara göre üstünlük oranı yönünden bilirkişi kurulu raporu da denetlenerek oluşacak sonuca göre karar verilmelidir.
    Şayet, taşınmazın niteliği arazi olarak belirlendiği takdirde ise, arazi niteliğinde bulunan taşınmaza yönelik olarak, sulu olup olmadığı, yerleşim alanlarına uzaklığı, iklim şartları, arazinin toprak ve topoğrafik yapısı ve bölgesindeki konumu gözetilerek oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle çevrede yetiştirilen ürünlerin münavebesi, dekar başına ortalama verim, toptan satış fiyatı ve üretim maliyeti resmî verileri ilçe tarım müdürlüğünden getirtilmek suretiyle, taşınmaz üzerinde meyve ağaçları varsa ağaçların cinsleri de dikkate alınmak suretiyle elde edilen verilere uygun biçimde değerlendirme yapılarak tazminat istemine konu taşınmazın değeri, tapu iptal kararının kesinleştiği 15.09.2003 tarihine göre hesaplanmalı, taşınmazın varsa mütemmim cüzleri, muhdesat ve sökülemeyen teferruatlarının değerleri bayındırlık birim fiyatları ve yıpranma oranları gözetilerek değerleme tarihine göre hesaplattırılmalı, bu şekilde tapusu iptal edilen taşınmazın zemin değeri, üzerindeki mütemmim cüz, muhdesat ve sökülemeyen teferruatları esas alınarak, tapu sahiplerinin oluşan gerçek zararları saptanmalı ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
    Bu itibarla, yukarıda açıklandığı gibi mahkemece verilen karar, eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olup, kararın yukarıda belirtilen nedenler ile bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü hükmün BOZULMASINA 15/02/2016 gününde oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi