20. Hukuk Dairesi 2015/5313 E. , 2016/1699 K.
"İçtihat Metni"İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... ve ... ... vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ... ilçesi, ... ... köyünde bulunan yaklaşık 10 dönüm yüzölçümündeki taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararlarına oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adlarına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kabulü ile ... ili, ... ilçesi, ... ... köyü, .. ... mahallesi Üstü Mevkii, doğusunda ... Devlet Ormanı ile 406 ve 407 nolu kadastro parselleri ile dava konusu taşınmaz arasındaki boş ziraat alanı, batısı 416 nolu kadastro parseli, kuzeyinde 778 ve 781 nolu kadastro parselleri ile çevrili 17/05/2012 tarihli krokide (A) harfi ile gösterilen 11129,79 m² yerin fındık bahçesi niteliğiyle davacılar ... ... ve ... ... adlarına 1/2"şer hisse ile TMK"nın 713/1. maddesi gereğince tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle,Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 11/11/2013 gün ve .../... - ... sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Mahkemece, 1959 tarihli ve 1990’li yıllara ait memleket haritaları ve bu haritalarının yapımına esas alınan hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen ... ve ... Bakanlığı (... ve ... ... Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; orman kadastrosu kesinleştiğine göre, fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak kesinleşmiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazların konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, yeşil alanda kalan kısımların çalılık rumuzlu yerlerden olması halinde taşınmazların eğimi saptanarak, 6831 sayılı Kanunun 1/J maddesi karşıt anlamına (mefhum-u muhalifine) göre orman sayılan yerlerden olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir." ifadelerine yer verilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulüne ve dava konusu Mahmudiye köyü sınırları içinde fen bilirkişisi krokisinde (A) harfi ile gösterilen 10886.76 m2"lik yerin fındık bahçesi niteliği ile davacılar adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar ... ve ... ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 28.08.1992 tarihinde ilânı yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması bulunmaktadır. Genel arazi kadastrosu işlemi 1956 yılında yapılmış ve kesinleşmiş; kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir.
1) ... ... temyizi yönünden;
Davalı ... ... aleyhine hüküm içeren yerel mahkemenin 16/05/2013 günlü kararı kendisine tebliğ edildiği halde ... ... tarafından temyiz edilmemiştir. Bu durumda, davacılar yönünden usûli kazanılmış hak oluşturmuştur. Bozma sonrası kurulan 15/12/2014 tarihli hükümde de davalı ... ... aleyhine bir durum söz konusu değildir. Açıklanan nedenle davalı ... ... temyiz dilekçesinin REDDİNE, temyiz harcının istek halinde iadesine,
2) Davalı ... temyiz itirazlarına gelince;
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda temyize konu taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişiler yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 15/02/2016 gününde oy birliği ile karar verildi.