10. Hukuk Dairesi 2016/10991 E. , 2017/395 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, davacıya bağlanan aylığın kesilmesine ilişkin kurum işleminin iptali, davalı kuruma borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacıya, yaşamını yitiren sigortalı üzerinden hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla aylık bağlandığı, ancak boşandığı eşiyle talep konusu dönemde fiilen birlikte yaşadığının belirlenmesi üzerine, davalı Kurumca talep konusu dönemde yersiz olarak ödenen aylıkların ödenmesi için tebligat yapılmıştır. Davacı tarafından, davacıya bağlanan aylığın kesilmesine ilişkin kurum işleminin iptali, davalı kuruma borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin eldeki dava açılmıştır.
Mahkemece, ”Dava konusu olayda; davacı hakkında boşandığı eşiyle birlikte yaşadıklarından dolayı davalı Kurum tarafından 14.01.2015 tarih 05 sayılı rapor düzenlendiği, çevreden yapılan araştırma sonucunda davacının 24.11.2000 tarihinde boşanıp, boşandığı eşi ile tekrar evlendiği 17.03.2014 tarihine kadar birlikte yaşadıklarının tespit edildiği, ...Asayiş Şube Müdürlüğü tarafından düzenlenen 07.10.2015 tarihli tutanakta davacı ... ve ..."ın AKS kayıtlarında 20.02.2007 tarihinden beri ... adresinde ikamet ettikleri ve birlikte yaşadıklarının tespit edildiği, ... İlçe Seçim Kurulu Başkanlığının 18.09.2015 tarihli cevabı yazısında davacı ... ve boşanıp tekrar evlendiği eşi ..."ın Seçmen Bilgilerinde 22.07.2007 ila 07.06.2015 tarihleri arasında yapılan seçimlerde oy kullandıkları okul ve sandık numaralarının aynı olduğu, Kurumun medula sistemindeki kayıtları adreslerinin 2007 yılından itibaren aynı olduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar davacı tanıkları davacıyı doğrular mahiyette beyanda bulunmuş iseler de 5510 sayılı Yasanın 59 ve 100.maddeleri uyarınca Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları tarafından tutulan tutanaklar aksi kanıtlanıncaya kadar geçerli olup somut olayda bu tutanağın aksi kanıtlanamadığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.” şeklinde gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; dava dosyasında yapılan yargılama neticesinde 15.04.2016 tarihinde davanın reddine dair karar verildiği, ....İş Mahkemesi ... sayılı dosyasından 08.12.2015 tarihinde, dava dosyası üzerinden yargılamaya devam edilmek üzere birleştirme kararı verildiği ve birleşen dosyanın 19.09.2016 tarihli müzekkere ile dava dosyasına gönderildiği anlaşılmaktadır.
6100 sayılı HMK "nın 166. maddesi birinci fıkrasında “(1) Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar.” şeklinde düzeleme mevcuttur. İş bu maddenin gerekçesinde, aynı yargı çevresinde yer alan, aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış olan davalarda talep üzerine ve kendiliğinden hüküm verilinceye kadar birleştirme kararı verilebileceği, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilecek kararın diğer mahkemeyi bağlayacağı belirtilmiştir. Dava konusu olayda, dava dosyasından karar verilmeden önce, birleşen dosya üzerinden birleştirme kararı verildiği görülmektedir. Mahkemece, yargılama usulü açısından hata yapılmamış olsa da, birleştirme kararı veren mahkemece, birleşen dosyanın geç önderilmesinden dolayı, karar verilemediği anlaşılmaktadır. Ancak, birleştirme kararı kesin olup ilk davanın açıldığı mahkemeyi bağladığından, uyap uygulamasında kapatılan dosya ile açılan dava hakkında da yukarıda belirtilen düzenlemeler gereği olumlu yada olumsuz karar verilmesi de gerekmektedir. Birleşen dava hakkında karar verilmemesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine 23.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.