20. Hukuk Dairesi 2015/5344 E. , 2016/1706 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
... Köyü 103 ada 1 parsel sayılı 1379320,80 m² yüzölçümündeki taşınmaz, yörede 5304 sayılı Kanunla değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi gereğince yapılan orman sınırlandırılması sırasında orman vasfı ile ... adına tesbit edilmiş ve tutanak 11.04.2007 - 10.05.2007 tarihleri arasında kısmî ilâna çıkarılmış ve kesinleşmiştir.
Davacı, Teşrinisani 1929 tarih 11687 cilt, 182 sayfa, 11 sıra sayılı tapu kaydı kapsamında kalan taşınmazının orman sınırları içinde bırakıldığını, bu taşınmazının ormanla ilgisinin bulunmadığını iddia ederek, davacı adına oluşan tapu kaydının iptali ve adına tescili talebi ile dava açmıştır.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, davacı tarafından esasa, davalı ... Yönetimi tarafından vekalet ücretine ilişkin olarak temyiz edilen hüküm Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 05/11/2012 gün ve 2012/10413 E. - 12118 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Mahkemece, tarafların ileri sürdüğü delillerin dava konusu taşınmaz başında keşif yapılmak suretiyle değerlendirilmesi gerekirken, Kadastro Mahkemesinin 2007/127 Esas - 2009/75 Karar sayılı dosyası arasında yapılan keşifte uygulandığı ve bu dosya arasında alınan bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya elverişli olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya elverişli değildir.
Mahkemece, Teşrinisani 1929 tarih 11687 cilt, 182 sayfa, 11 sıra sayılı tapu kaydının ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ve varsa krokileri, revizyon gördüğü tüm parsel tutanakları, komşu parsel tutanak ve dayanakları, tapu kayıt malikleri ile davacı arasındaki akdî veya ırsî ilişkiyi gösterir belgeler, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtildikten sonra önceki bilirkişiler dışında halen ... Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir harita mühendisi veya olmadığı takdirde bir tapu fen elemanından oluşacak bilirkişi marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaza ve çevre araziye de uygulanmak suretiyle, taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı; öncesi orman olan bir yer üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı; dayanak tapu kaydı değişebilir sınırları içerdiğinden, yöntemince zemine uygulanıp, 3402 sayılı Kanunun 20/C ve 32/3 maddeleri gereğince yüzölçümüne değer verilerek kapsamı belirlenmeli; Kadastro Mahkemesinin 2007/127 Esas - 2009/75 Karar sayılı dosyası uygulanmak suretiyle dava konusu taşınmaz ile kadastro mahkemesinde görülen davaya konu taşınmazların aynı yerler olup olmadığı belirlenmeli, tüm deliller birlikte değerlendirilip, oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir" denilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı içinde bırakılmıştır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine 15/02/2016 gününde oy birliği ile karar verildi.