16. Hukuk Dairesi 2020/3783 E. , 2021/1777 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
...
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı, ... Köyünde bulunan ve 1967 yılında yapılan kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adına tescil istemiyle dava açmıştır. Davalı Hazine ise, TMK"nın 713/6. maddesine dayanarak davaya konu taşınmazın Hazine adına tescilini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne; 27.11.2013 tarihli fen bilirkişisi raporunda (A) harfi ile gösterilen 9.455,47 metrekarelik yerin hükmen davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki; ziraatçi bilirkişi kurulundan taşınmazın niteliği, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresi yönünden ayrıntılı rapor alınmamış; yine söz konusu hususların tespiti amacıyla jeodozi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi eliyle yöntemine uygun şekilde hava fotoğrafı incelemesi yaptırılmamıştır. Eksik araştırma ve inceleme ile hüküm verilemez.
Hal böyle olunca; sağlıklı bir sonuca ulaşmak için Mahkemece öncelikle, dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait dava konusu taşınmazın bulunduğu yere ilişkin stereoskopik hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve tespit tarihine en yakın ortofoto ve uydu fotoğrafları getirtilerek dosya arasına konulmalı ve bundan sonra mahallinde fen bilirkişisi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisi ve üç kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulunun katılımıyla yeniden keşif yapılmalı yapılacak bu keşif sırasında dinlenilecek davada yararı bulunmayan yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından, çekişmeli taşınmazın öncesinin ne olduğu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa zilyetliğin hangi tarihte başladığı ve hangi tasarruflarla sürdürüldüğü, kimden kime, nasıl intikal ettiği, taşınmazda imar-ihyaya ne zaman başlanılıp tamamlandığı, imar-ihyanın tamamlandığı tarihten dava tarihine kadar Kadastro Kanunu"nun 14. maddesinde belirtilen sürenin geçip geçmediği etraflıca sorulup, maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, dinlenen bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişki doğduğu takdirde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkinin giderilmesine çalışılmalı ve yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli; hava fotoğraflarının uzman jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisi tarafından streoskopik yöntemle incelenmesi suretiyle taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı; ziraatçı bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmazın eğimini, niteliğini, toprak yapısını, bitki örtüsünü, taşınmazın imar-ihyasının hangi tarihte başlanıp tamamlandığını, üzerindeki ekonomik amaca uygun zilyetliğin hangi tarihten beri ve hangi tasarruflarla sürdürüldüğünü ve kullanım durumunu kesin olarak belirleyen, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, önceki ziraatçi bilirkişi raporunu da irdeleyen ve sınırındaki taşınmazlarla mukayeseli değerlendirmeyi içeren, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; HMK"nın 290/2. maddesi uyarınca birlikte keşfe götürülecek bir fotoğrafçı aracılığıyla raporlarda belirtilen hususların somutlaştırılması için, taşınmaz ve çevresini tüm yönleriyle gösterecek şekilde yakın plan fotoğrafları çektirilip, fotoğraflar üzerinde çekişmeli taşınmaz kabaca işaretlettirilmeli; fen bilirkişisine, keşfi takibe ve yerel bilirkişi ile tanık sözlerini denetlemeye elverişli rapor ve kroki düzenlettirilmeli, zilyetlikle kazanma şartlarının davacı taraf lehine oluşup oluşmadığı kesin olarak belirlenmeli 3402 sayılı Kadastro Kanun"un 14. maddesinde öngörülen zilyetlik yoluyla belgesizden edinilebilecek 40-100 dönümlük miktar sınırlaması da dikkate alınmak suretiyle, tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin; eksik araştırma ve incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.02.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.