20. Hukuk Dairesi 2015/4522 E. , 2016/1721 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... ve ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... köyü, 102 ada 100, 104, 108, 111, 186, 25, 86, 89, 90, 93 ve 94 parsel, 110 ada 42 parsel, 112 ada 74 ve 76 parsel, 117 ada 9 parsel, 120 ada 14, 6, 7 ve 9 parsel, 121 ada 1 parsel, 126 ada 14 ve 48 parsel, 131 ada 4 parsel, 136 ada 6 parsel, 138 ada 18, 19, 20, 21 ve 22 parsel, 140 ada 18 parsel, 142 ada 18, 19, 2, 20 ve 23 parsel, 144 ada 8 parsel 158 ada 10 ve 11 parsel, 102 ada 48, 49, 52 ve 91 parsel, 111 ada 43, 46, 47, 64, 72, 73 ve 84 parsel, 112 ada 97 parsel, 132 ada 27, 28, 29 ve 31 parsel, 135 ada 9 parsel, 145 ada 1 parsel, 123 ada 3 parsel, 146 ada 12 parsel, 158 ada 9 parsel, 134 ada 3 parsel, 126 ada 3 parsel ile 144 ada 7 parsel sayılı taşınmazlar belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla ve bahçe niteliği ile davalılar adına tespit edilmişler, davacı ..., çekişmeli taşınmazların dedesi ... ...’e ait olduğu ve aralarında herhangi bir hisse devri ile temlik yapılmadığı halde kadastro sırasında davalılar adına tespit yapıldığı iddiasıyla, tespitlerin iptali ve payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiş; birleştirilen dosya davacısı ... ... ise, 120 ada 3 ve 9 ile 134 ada 3 ve 39 nolu parsellerin orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmış, ... aynı iddiayla ... ... açtığı davaya katılmıştır.
Mahkemece; 102 ada 48, 49, 52 ve 91 parsel, 111 ada 43, 46, 47, 64, 72, 73 ve 84 parsel 112 ada 97 parsel, 132 ada 27, 28, 29 ve 31 parsel, 135 ada 9 parsel ve 145 ada 1 sayılı parselle ilgili davacının davasının kabulü ile taşınmazların ... ... mirasçıları adına payları oranında tapuya kayıt ve tesciline, 123 ada 3 sayılı parselin tespitinin iptali ile ... ... adına; 142 ada 16 sayılı parselin (A) harfi ile gösterilen 150,31 m² kısmının ... ... mirasçıları adına; (B) harfi ile gösterilen 2042,95 m² kısmının ... ... adına; 158 ada 9 parselin (C) harfi ile gösterilen 222,25 m²"lik kısmının ... ... mirasçıları adına; bu kısım üzerindeki evin ... ... tarafından yapıldığının tapuya şerh düşülmesine, (D) harfi ile gösterilen 723,61 m² kısmının ... ... adına tapuya tesciline, diğer dava konusu edilen parseller yönünden davacı gerçek kişinin davasının reddi ile taşınmazların tespit gibi tapuya tescillerine, birleştirilen davalar yönünden; 134 ada 3 sayılı parselle ilgili açılan davanın reddi ile ... ... mirasçıları adına tapuya tesciline, 120 ada 9 sayılı parselle ilgili açılan davanın kısmen kabulüne ve 17.06.2005 günlü fen bilirkişi krokisinde (A1) ile gösterilen 1739,75 m² alanın orman niteliğiyle ... adına; (B1) ile gösterilen 11089,26 m² alanın tespit gibi tespit maliki adına tapuya kayıt ve tesciline, 126 ada 3 ve 144 ada 7 parselle ilgili davanın kesin hüküm nedeniyle reddine, 131 ada 39 ve 120 ada 187 parsel numaralarının yanlışlıkla bildirildiği anlaşılmakla bu parseller hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, birleştirilen dosya davacısı ... ..., katılan ... ile davalı ... ... tarafından temyiz edilmekle hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 15.03.2012 gün ve ... sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "1) Davalı ... ... mirasçısı ... ... temyiz itirazları yönünden;
Davalı, temyiz dilekçesinde parsel numarası belirtmeden köy içinde ev ve yol olarak kullandıkları yer ile ... mevkiindeki tarla ile ilgili olarak hükmü temyiz etmiş ise de, kadastro sırasında ... mevkiindeki 131 ada 4 sayılı parsel Kadir oğlu ... ... adına, 158 ada 10 sayılı parsel ... ..., ... oğlu ... .... ... ... ve ... ... adına, ... mevkiindeki 126 ada 48 sayılı parsel ... ... adına tespit edişmiş olup, yargılama sonunda 131 ada 4, 158 ada 10 ve 126 ada 48 sayılı parseller ile ilgili dava reddedilerek bu parsellerin tespit gibi tesciline karar verilmiştir. 131 ada 4 ve 158 ada 10 sayılı parseller dışında ... oğlu ... ... adına tepit edilen başka parsel bulunmamaktadır. Dava konusu diğer parseller ve 126 ada 48 sayılı parselle ilgili olarak ... ... veya mirasçıları tarafından açılmış bir dava bulunmadığı ve aleyhlerinde de bir hüküm kurulmadığından davalı ... ... mirasçısı ... ... temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2) Birleştirilen dosya davacısı ... ... ve katılan ...nin temyiz itirazlarına gelince;
Davacı ... ... Yozgat Kadastro Mahkemesinin 2005/25 sayılı dosyasında 134 ada 3 ve 39 sayılı parsellerin tamamen, 2005/15 sayılı dosyasında 120 ada 3 ve 9 sayılı parsellerin kısmen orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmış, ... de ... ... yanında davaya katılmıştır.
Bu dosyalarda yapılan yargılama sonunda, 2005/15 sayılı dosyada 120 ada 3 sayılı parselin tespitinin iptaline, (A) harfi ile gösterilen 991,04 m2 bölümün orman olarak ... adına tapuya tesciline, (B) harfi ile gösterilen 2318,83 m2 bölümün tespit gibi tesciline, 120 ada 9 sayılı parselle ilgili davanın tefriki ile 2005/8 sayılı dosya ile birleştirilmesine karar verilmiş, karar temyiz edilmediğinden 04/08/2005 tarihinde kesinleşmiştir.
2005/25 sayılı dosyada 134 ada 39 sayılı parselle ilgili davanın reddine, tespit gibi tesciline, 134 ada 3 sayılı parselle ilgili davanın tefriki ile 2005/8 sayılı dosya ile birleştirilmesine karar verilmiş, ... ... temyiz üzerine 134 ada 39 sayılı parselle ilgili hükmün Yargıtay 20. Hukuk Dairesince bozulmuş, mahkemece bozma kararına uyularak 02/06/2006 tarih ve ... sayılı karar ile 39 sayılı parselin orman olarak ... adına tesciline karar verilmiş ve 05/07/2006 tarihinde karar kesinleşmiştir.
O halde temyiz incelemesi yapılan bu dosyada (Yozgat Kadastro Mahkemesinin ... sayılı dosyası) ... ... ve ... tarafından dava konusu yapılan parseller yalnızca 120 ada 9 ve 134 ada 3 sayılı parsellerdir.
Hükme esas alınan raporlarda dava konusu 120 ada 9 nolu taşınmazın kısmen orman sayılan, 134 ada 3 nolu taşınmazın ise orman sayılmayan yerlerden olduğu açıklandığı halde Dairenin 21.04.2011 günlü iade kararı üzerine alınan 07.02.2012 günlü ek raporda 120 ada 9 ve 134 ada 3 nolu parsellerin orman sayılan yerlerden olduklarının belirtildiği, yine hükme esas alınan raporlarda taşınmazların eylemli durumlarının değerlendirilmediği anlaşılmaktadır. Eksik ve çelişkili bilirkişi raporlarına dayanılarak hüküm kurulamaz.
Bu nedenle; mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen ... ( ...) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis ve bir harita mühendisi veya olmadığı takdirde bir tapu fen elemanından oluşacak bilirkişi kurulu yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli 120 ada 9 ve 134 ada 3 sayılı taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 3/3/2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak kesinleşmemiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazların konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli, taşınmazların öncesinin orman sayılan yerlerden olup olmadığı belirlenmeli, eylemli durumları gözetilmeli, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
Kabule göre de; birleştirilen dosyalarda kesinleşen parseller 120 ada 3 ile 134 ada 39 nolu taşınmazlar olduğu halde mahkemece parsel numaralarının 120 ada 9 ile 134 ada 3 olarak yazılması da doğru değildir." denilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra, 120 ada 9 ve 134 ada 3 parsellerin orman niteliği ile ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraz istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 3402 sayılı Kanuna göre yapılıp kesinleşmeyen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
Mahkemece, bozma kararına uyulmakla birlikte, bozma kararı gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki; yapılan araştırma, inceleme sonucu, çekişmeli taşınmazlardan 9 parselin orman kadastro sınırı içinde kaldığı; 3 parselin ise eylemli orman olduğu gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmişse de; öncelikle yörede yapılan orman kadastrosu eldeki dava nedeniyle kesinleşmediği gibi; 9 sayılı parsel de orman sınırı içinde değil, dışında bırakılmıştır. Doğuda, dava dışı 8 numaralı 2/B niteliğiyle tespit edilen komşu taşınmazın doğusundan itibaren orman sınırı başlamaktadır ve yine 3 parselin eylemli orman olduğu kabul edilmişse de; üzerindeki ağaçların sayısı, yaşı, kapalılık durumu gibi konular araştırılmamış, keşfe ziraat uzmanı bilirkişi götürülmemiş, yine 3 parselin batı sınırında dere olduğu ve keşif sırasında taşınmazın bir bölümünün dereye kaydığı bildirildiği halde, jeoloji uzmanı bilirkişiden, taşınmazın zilyedlikle iktisaba elverişli bir yer olup olmadığı konusunda rapor alınmamıştır. Hükme esas alınan uzman bilirkişi raporlarına ekli 1960 tarihli memleket haritasında ve bu haritanın yapımına esas alınan hava fotoğraflarında çekişmeli taşınmazlar açık renkli orman sayılmayan alanda işaretlenmiştir.
Yörede kesinleşen orman kadastrosu bulunmadığına ve taşınmazlar eski tarihli resmi belgelerde orman olmadığına göre; tespit tarihi olan 2004 yılı itibarıyla zilyedlik koşullarının gerçekleşip, gerçekleşmediğinin tespiti önemlidir. Bu tarih itibarıyla 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddesinde yazılı koşulların gerçekleşmiş olması halinde, gerçek kişilerin davasının kabulü gerekecek; aksi halde, ... ... ve ...nin davası hakkında, taşınmazların hali hazır niteliklerine göre bir karar verilmesi gerekecektir.
O halde mahkemece, kadastro tespitinin 2004, dava tarihinin 2005 yılı olduğu gözönünde bulundurularak, yöreye ait 1985 ya da buna en yakın tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen ... (...) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir fen elemanı, bir ziraat ve bir jeolog bilirkişi yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle, taşınmazların bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; ziraat uzmanına üzerlerindeki, ağaç sayısı, yaşı, dağılımı, kapalılık oranını gösteren bilimsel verilere dayalı rapor hazırlattırılmalı, taşınmazın güncel fotoğrafları çektirilerek dosyaya eklenmeli, bundan sonra toplanacak delillere göre karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 15/02/2016 günü oy birliği ile karar verildi.