20. Hukuk Dairesi 2015/14300 E. , 2016/1743 K.
"İçtihat Metni"İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi katılan ... ... vekili ve davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... köyü 133 ada 2 ve 3 parsel sayılı sırasıyla 3436820,54 m² ve 144070,88 m² yüzölçümündeki taşınmazlar ... köyü halkı tarafından kadimden beri mera olarak kullanıldığı açıklanmak suretiyle orta malı olarak sınırlandırılmış, gerçek kişilerin komisyona yaptıkları itiraz reddedilmiştir.
Davacı ... köyü çekişmeli taşınmazların kendi idari sınırları içinde olduğu ve köylüleri tarafından kadimden beri mera olarak kullanıldığı iddiasıyla Kızılpınar köyü merası olarak özel sicillerine yazılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Yargılama sırasında ... ... çekişmeli taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla davaya katılmıştır.
Mahkemece, davacı ... köyünün talebinin meranın aidiyetine ilişkin olduğu gerekçesiyle davasının tefrikiyle yeni bir esasa kaydedilmesine, davacı ... ... davasının kısmen kabulüne, 133 ada 2 sayılı parselin kadastro tespit tutanağının iptaliyle orman niteliğiyle ... adına tesciline, 133 ada 3 sayılı parselin tespit gibi sınırlandırılmasına karar verilmiş, hüküm katılan ... ... vekili tarafından 133 ada 3 sayılı parselin orman olduğu, davalı ... tarafından ise, 133 ada 2 parsel yönünden yapılan araştırmanın yeterli olmadığı iddiasıyla temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı dışında bırakılmıştır.
Mahkeme yapılan inceleme ve araştırma hükme yeterli değildir.
Hükme dayanak alınan orman bilirkişi raporunda uygulandığı belirtilen memleket haritasının elde edildiği hava fotoğrafları üzerinde stereoskopik inceleme yapılıp taşınmazların hava fotoğraflarında ne olarak gözüktüğü, üzerindeki bitki örtüsünün ne olduğu belirlenmediği gibi, çekişmeli taşınmazların memleket haritasındaki yerinin el ile işaretlenmiş olması nedeniyle de hükme yeterli değildir.
Mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ile komşu parsel tutanakları ve dayanakları ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman ve bir harita bilirkişi marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazların dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; hava fotoğraflarının stereoskop aleti vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak taşınmaz üzerindeki bitki örtüsü, ağaçların cinsi, ortalama yaşı, kapalılık oranı, hakim ağaç türü ve kullanım şekli detaylı olarak incelenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan, krokili, bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, katılan ... ... ve davalı ... temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 16/02/2016 günü oy birliği ile karar verildi.