
Esas No: 2018/14951
Karar No: 2018/23439
Karar Tarihi: 05.11.2018
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2018/14951 Esas 2018/23439 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 107. maddesi gereğince belirsiz alacağı tespiti ve tahsili davası olduğunu ve toplu iş sözleşmesinden, kanundan ve bireysel iş sözleşmesinden kaynaklanan bir kısım alacağın ödenmediğini ileri sürerek, izin, fazla çalışma ve genel tatil ile bayram, ek gıda giyim ve koruyucu eşya yardımı alacaklarını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının iş sözleşmesinin feshedilmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraflarca temyizi üzerine Dairemizce sair temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, toplu iş sözleşmesinden kaynaklı bayram yardımı, ek gıda, giyim ve koruyucu eşya yardımı ile izin alacağının belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceğinden bu alacakların usulden reddi gerektiği; fazla mesai ve genel tatil alacakları yönünden ise belirsiz alacak davasına konu edilebileceklerinden talep arttırım dilekçesinin ıslah gibi değerlendirilip zamanaşımı defin dikkate alınmasının hatalı olduğu ve yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre belirlenmesi gerektiği gerekçeleriyle bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyan Mahkemece, aldırılan ek bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe :
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.02.1988 tarih 197/2-520 esas, 1988/89 karar sayılı kararında, Yargıtay"ca temyiz incelemesinin yapıldığı sırada dosyada bulunan bir belgenin gözden kaçırılması, maddi hata nedeni olarak açıklanmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun kökleşmiş içtihatları maddi hataya dayanan bozma ya da onama ilamının usuli kazanılmış hak oluşturmayacağı yönündedir (Yargıtay HGK 17.012007 gün 2007/9-13 esas 2007/17 karar ve Yargıtay HGK 25.06.2008 gün 2008/11-448 esas, 2008/454 karar).
Ayrıca belirtmek gerekir ki, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 04.02.1959 gün ve 1957 /13 esas, 1959 karar ve 09.05.1960 gün 1960/21 esas, 1960/9 karar sayılı kararlarında açıklandığı üzere Yargıtay"ca maddi hata sonucunda verilen bir karara mahkemece uyulsa dahi usuli kazanılmış hak oluşmaz.
Somut olayda; dava dilekçesinde davanın açıkça belirsiz alacak davası olarak açıldığı belirtilmediği gibi yargılama aşamasında da belirsiz alacak davasından söz edilmeksizin ıslah yolu ile dava değerinin arttırıldığı ve buna göre Dairemizin 28.04.2015 tarihli, 2014/35413 esas ve 2015/15568 karar sayılı bozma ilamında davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığının kabulünün maddi hataya dayandığı anlaşılmaktadır. Dava dilekçesinde davanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 107. maddesine göre açıldığının belirtilmesi hukuki nitelendirmeye ilişkindir. Bu durumun, açıkça davanın belirsiz alacak davası olduğunun belirtilmediği ve davanın türüne ilişkin hukuki dayanakta yanılma bulunduğu dikkate alındığında; davanın belirsiz alacak davası olmadığına ilişkin sonucu değiştirmeyeceği açıktır.
Hal böyle olunca, her ne kadar Dairemizce izin alacağı ile toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklar bakımından davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağı gerekçesiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle maddi hataya dayalı olarak bozma yapılmışsa da; maddi hataya dayalı bozma kararına uyulması taraflar lehine usuli kazanılmış hak oluşturmayacağından, bozmaya uyan Mahkemece anılan alacaklar bakımından davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağı gerekçesi ile usulden reddi hatalı olmuştur. Bu durumda; dava konusu alacaklar yönünden, zamanaşımı def"i de dikkate alınarak yeniden bir değerlendirme yapılarak karar verilmek üzere kararın yeniden bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 05.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.