20. Hukuk Dairesi 2015/14590 E. , 2016/1746 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... ve davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ...; tapulama sırasında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar adına tespit ve tescil edilen dava dilekçesinde köyü, mevkii ve parsel numarası yazılı birçok taşınmazın 1937 tarirli 46 ve 86 numaralı mera ve bataklık cinsindeki 2500 ve 70 dönüm miktarlı vergi kayıtları kapsamında kaldığını, tüm bu yerler mera olduğundan zilyetlikle mülk edinme olanağı bulunmadığını ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptalini ve taşınmazların mera olarak sınırlandırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece taşınmazların bulunduğu bölgenin eskiden beri yerleşim alanı olması, bazı parsellerle ilgili davalar sonunda verilen kararlarda mera olmadığının anlaşılmış olması nedeniyle dava ret edilmiş, davacı ... tarafından temyiz edilen hüküm, Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 10/05/2005 tarih 2003/7732 E. - 4536 K. sayılı kararıyla bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “öncelikle HUMK"nın 46. maddesi hükmü gözetilerek iyi bir yargılama sağlanmasının temini için her bir parsel için açılmış davanın ayrılmasına karar verilmeli, daha sonra ...nin dayandığı vergi kayıtları yöntemince uygulanmalı, taşınmazın sadece vergi kaydı kapsamında kalması o taşınmazın mera olduğu sonucunu doğurmayacağından vergi kaydının tesis tarihine yakın bölgeye ait memleket haritası ve hava fotoğrafları getirtilip taşınmazın ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeye çalışılmalı öte yandan taşınmazların eylemli durumları ile ilgili ziraat bilirkişiden rapor alınmalı, ayrıca yörede kesinleşen tahdit bulunduğundan tahdide ilişkin tutanaklar getirtilerek uygulanmalı, taşınmazın durumu orman sınırlandırılması sonucuna göre açıklığa kavuşturulmalı, diğer taraftan bir kısım davalı taraf tapu kaydına dayandığından bu kayıtlar getirtilerek yöntemince uygulanmalı bunlar arasında tescil ile oluşan veya tespitten sonra açılan davalar içinde ...nin taraf olduğu davalar var ise aleyhine olan hükmün HMK"nın 237. maddesi uyarınca ...yi kesin hüküm nedeniyle bağlayacağı düşünülmeli dayanılan diğer tapu kayıtlarının niteliği tartışılmalıdır. Özellikle iyi bir yargılama yürütülebilmesi için zorunlu olan ayırma kararı verilmelidir.” denilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyularak davalar tefrik edilerek yeni esaslara kaydı yapılmıştır.
Yargılama sırasında ..., ... köyü 1254 ve 1257 parsel sayılı sırasıyla 20000,00 m² ve 380,00 m² yüzölçümündeki tarla niteliğiyle davalı ... adına kayıtlı taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla davaya katılmıştır.
Mahkemece davacı ...nin davasının reddine, müdahil davacı ... Yönetiminin davasının kabulüne, çekişmeli 1254 ve 1257 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptaliyle orman niteliğiyle ... adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... ve davalı Kemah Genç vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tesbitten sonra, 1979 yılında yapılan ve kesinleşmeyen orman kadastrosu ile dava tarihinden sonra 1993 yılında yapılıp kesinleşmeyen 2/B uygulaması vardır.
Hükmüne uyulan bozma kararına, kararın dayandığı gerekçeye göre, uzman orman ve ziraat bilirkişi tarafından yapılan inceleme ve araştırmada, çekişmeli taşınmazların eski tarihli resmî belgelerde orman sayılan yerlerden olduğu, üzerinde 30-40 yaşlarında orman ağaçları olan ve aynı zamanda yarı bataklık niteliğinde olduğu, mera veya tarım arazisi niteliğinin bulunmadığı saptanarak yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A madde gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve temyiz harcının istek halinde iadesine, ...den harç alınmasına yer olmadığına 16/02/2016 gününde oy birliği ile karar verildi.