3. Hukuk Dairesi 2014/3782 E. , 2014/8801 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : KEMER 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/09/2013
NUMARASI : 2011/582-2013/689
Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili ile davalılardan K.. G.. vekili ve davalı R.. Z.. tarafından temyiz edilmiştir. Hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davacı vekili tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde davacı vekili Av. F.. Ç.. ile davalı K.. G.. vekili Av. Y.. R.. ve Davalı R.. Z.. vekili Av. M.. Ç.. geldi. Başka gelen olmadı. Gelen taraf vekillerinin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00’e bırakılması uygun görüldü.
Belli saatte dosyadaki bütün kâğıtlar okunarak, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin davalı C.. K.. aracılığı ile görüp beğendiği davalı K.. G.."e ait evi satın almak istediğini, bu nedenle orada bekçi olarak çalışan davalı R.. Z.. aracılığıyla görüştüğü davalı K.. G.. ile satım hususunda anlaştığını, satım bedeli olarak belirlenen 320.000 Eurodan 32.000 Euroyu davalı Kenan"ın isteği üzerine davalılar Cansu ve Rifat"a 22.08.2008 tarihinde ödediğini, yine davalı Kenan"a satım bedelinden 20.000 Euroyu 06.09.2008 tarihinde ödediğini, ancak davalı Kenan"ın evi satmaktan vazgeçtiğini bildirdiğini ileri sürerek; davalılara ödemiş olduğu 52.000 Euronun fiili ödeme tarihindeki TL karşılığından, 32.000 Euronun davalılardan müştereken ve müteselsilen, 20.000 Euronun ise davalı Kenan"dan dava tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı kanun uyarınca yabancı mevduata uygulanacak en yüksek faiz oranı ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı K.. G.. vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin, maliki bulunduğu evi 320.000 Euro karşılığında satmak için davacı ile anlaştığını, akabinde evin zilyetliğinin davacıya devredildiğini, ancak Eurodaki artış ve ekonomik krizi gerekçe gösteren davacının satıştan vazgeçtiğini, iddia edildiği gibi müvekkilinin satış bedeline mahsuben bir bedel almadığını savunarak davanın reddini dilemiş, davalı asil isticvab edildiği duruşmada; gösterilen 06.09.2008 tarihli belgede yer alan imzanın kendisine ait olduğunu, bu belgede geçen 20.000 Euronun kendisine verildiğini, ancak davacı tarafından başka ödeme yapılmadığını beyan etmiştir.
Davalı R.. Z..; Davacının, davalı Cansu ile birlikte eve bakmak için gelmesi üzerine davalı Kenan"ı telefonla aradığını, davacı ile davalının evin 320.000 Euro karşılığında satışı hususunda anlaştıklarını, 22.08.2008 tarihli belgede yer alan imzanın kendisine ait olduğunu, ancak kendisinin 28.000 Euro aldığını ve davalı Kenan"a verdiğini savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Davalı Cansu, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece; Tapulu taşınmazın satışına ilişkin taraflarca yapılan sözleşmenin resmi biçimde yapılmaması nedeniyle hukuken geçersiz olduğu, bu nedenle geçerli sözleşmelerde olduğu gibi taraflarına hak ve borç doğurmayacağından tarafların verdiklerini haksız iktisap kuralları gereğince geri isteyebileceği, davalı K.. G.."in evin satışı için 20.000 Euro aldığını ikrar etmiş bulunması nedeniyle bu parayı dava tarihindeki efektif satış kuru üzerinden yapılacak hesaplama ile davacıya iade etmesi gerektiği, davaya konu 32.000 Euroluk ödeme ile ilgili olarak, davalı R.. Z.."nin bu paranın kendisi ve C.. K.. tarafından alındığını kabul ettiği, ancak bu paranın davalı K.. G.."e verildiğinin kanıtlanamadığı, bu nedenle 32.000 Euronun davalılar R.. Z.. ve C.. K.. tarafından dava tarihindeki efektif satış kuru üzerinden yapılacak hesaplama ile davacıya iade edilmesi, bu miktar yönünden davalı K.. G.."e karşı yöneltilen istemin ise reddine karar verilmesi gerekteğinden bahisle; Davanın kısmen kabulüne, 41.280 TL nin davalı K.. G.."ten, 66.048 Tl nin ise davalılardan R.. Z.. ve C.. K.."tan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalılardan K.. G.. vekili ve davalı Rıfat Zengi tarafından tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalılardan K.. G.."in tüm, davacı tarafın sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacı ile davalılardan Kenan"ın ev satışı hususunda şifahi olarak anlaştıkları, zilyetliği davacıya devredilen evin satış bedelinin 320.000 Euro olarak kararlaştırıldığı, davacının satış bedeline mahsuben 32.000 Euroyu davalılar Rifat ve Cansu"ya 22.08.2008 tarihinde, 20.000 Euroyu ise davalı Kenan"a 06.09.2008 tarihinde ödediği, ancak sonradan gelişen olaylar nedeniyle tarafların satıştan vazgeçtiği ve evin boşaltılarak davalı Kenan"a teslim edildiği anlaşılmaktadır. Esasen, taraflar arasında bu konularda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, davacı tarafından ödenilen 32.000 Euronun, davalılar Rifat ve Cansu tarafından davalı Kenan"a teslim edilip edilmediği, dolayısıyla bu miktar yönünden hangi davalının sorumlu olduğu noktasında toplanmaktadır.
Uyuşmazlığın çözümü için, davacı tarafça dosyaya sunulan ödeme belgelerinin incelenmesinde yarar bulunmaktadır. Davalılar Rifat ve Cansu tarafından imzalanmış olan 22.08.2008 tarihli belgede, 32.000 Euronun kapora olarak alındığı, kalan 288.000 Euronun ise tapudaki işlemler sırasında alınacağı yazılıdır. Davalı Kenan tarafından kabul edilen 06.09.2008 tarihli belgede ise; 20.000 Euro alındığı, kalan 268.000 Euronun ise tapu işleminden sonra alınacağı yazılıdır.
Bu durumda; 32.000 Euroluk ödemenin, daha sonradan yapılan 20.000 Euroluk ödeme ile birlikte toplam satış bedelinden düşüldüğü, dolayısıyla davalı Kenan"ın davalılar Rifat ve Cansu"ya yapılan 32.000 Euroluk ödemeyi kabul ettiği, bu itibarla davalı Kenan"ın 20.000 Euro ile birlikte 32.000 Euroyu davacıya iade ile mükellef olduğu ortadadır.
Bundan ayrı, davacı; davalılara yabancı para olarak yaptığı ödemenin, fiili ödeme günündeki TL karşılının tahsilini ve bu miktara dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca faiz yürütülmesini talep etmiştir. Mahkemece; TBK. nun 99. (BK. nun 83.) maddesine aykırı olarak, yabancı paranın dava tarihindeki TL karşılığının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline hükmedilmesi, usul ve yasaya aykırıdır.
O halde mahkemece; 52.000 Euronun fiili ödeme günündeki TL karşılığının ve bu miktara dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca işletilecek faizin davalı Kenan"dan tahsiline, davalı Rifat hakkındaki davanın ise reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı taraf için takdir edilen 1.100 TL vekâlet ücretinin davalı K.. G.."ten alınıp davacı tarafa, davalı R.. Z.. için takdir edilen 1.100 TL vekâlet ücretinin davacı taraftan alınıp davalı tarafa verilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacı ile davalı R.. Z.."ye iadesine, 03.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.