MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


Taraflar arasında görülen davada .. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 17/02/2015 tarih ve 2014/526-2015/166 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin ... dışında çalıştığını, emekli olmak için .."ye başvurduğunu, 11.000. Dolar ödendiği takdirde emekli olacağının kendisine bildirildiğini, müvekkilinin 11.000. Doları Türk parasına çevirerek o tarihte kur üzerinden 19.634,00.TL olarak S.."ye ödediğini, bu prim borcu ödendikten sonra müvekkilinin emekli olmayı beklerken primi dolar üzerinden değil Türk parası üzerinden yatırdığı için emekli olamayacağının kendisine bildirildiğini, davacının müracaatı üzerine .. tarafından .. Müdürlüğü"ne gönderilen paranın 06/03/2007 tarihinde ... adına ... Şubesine havale edilerek gönderildiğini, paranın geldiği günde vadeliye çevrilerek 11/06/2007 tarihinde paranın meçhul bir kişiye ödendiğini, daha sonra 3201 sayılı kanuna göre yersiz ödediği parayı ..Şubesinden almak için müracaat ettiğinde bu paranın alındığı, ödendiğinin gerekçe gösterilerek parasının ödenmediğini, ilgili paranın kime ödendiğinin belli dahi olmadığını iddia ederek 19.183,23.TL banka tarafından şifahi müracaatlarına rağmen ödenmediğinden 11/06/2007 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, zamanaşımı ve hak düşürücü süre itirazlarında bulunmuş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davalı bankanın davacıya .. tarafından davacı adına önce....Şubesine daha sonra da ... havale edilerek gönderilen paranın davacıya ödendiğini, TMK"nın 6. maddesi ve yine HMK"nın 190. maddesine göre, davanın miktarı itibariyle HMK 200 maddesi gereği yazılı delille ispat etmek zorunda olduğu, yapılan yazışmalar ve tarafların sunduğu delillere göre davalı banka ödemenin davacıya yapıldığını HMK hükümleri uyarınca geçerli ödemeye dair davacının imzasını taşıyan yazılı belge ile (senetle) ispatlayamadığından davanın kabulüne kararı verilmiştir.
Kararı, davacı vekili, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve mevduat ilişkisine dayalı para alacağına ilişkin davanın Borçlar Kanunu m. 125 gereğince 10 yıllık zamanşımı süresinin gerçekleşmemiş bulunmasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı, hesabındaki paranın 3. kişilere ödendiği tarihten itibaren en yüksek faiziyle tahsilini talep etmiştir. Davacı, davalı bankayı dava tarihinden önce temerrüde düşürdüğünü ispat edemediğine göre, dava tarihine kadar dava konusu vadesiz mevduat hesabına bankanın uyguladığı akdi faizi ve dava tarihinden itibaren de, asıl alacağa taleple bağlı kalınarak dava konusu mevduata uygulanan en yüksek faizi aşmamak üzere avans faizine hükmedilmesi gerekirken dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi doğru görülmeyip bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 no.lu bentte açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin 2 no.lu bendin kapsamı dışında kalan sair, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, 2 no.lu bentte açıklanan nedenlerden dolayı, kararın davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 983,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 29/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.