17. Hukuk Dairesi 2017/323 E. , 2018/6132 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tahkim davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı (karşı taraf) vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Talep eden (davacı) vekili, davalıya zorunlu trafik sigortalı araçta yolcu olan müvekkilinin tek taraflı trafik kazası sonucu malul kaldığını, davalının davadan önce yaptığı 72.324,00 TL ödemenin yetersiz olduğunu beyanla, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 30.000,00 TL maddi tazminatın ödeme tarihinden işleyecek temerrüt faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesiyle daimi işgöremezlik tazminatı talebini 171.111,00 TL’ye yükseltmiştir.
Karşı taraf (davalı) davanın reddini savunmuştur.
Hakem heyetince 6.4.2016 tarih ve 2016/K.9697 karar sayılı kararı ile toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, başvurunun kabulü ile 171.111,00 TL maluliyet tazminatının 16.3.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta şirketinden tahsil edilerek başvurana ödenmesine karar verilmiş, karşı taraf (davalı) vekilinin itirazı üzerine İtiraz Hakem heyetince 2/7/2016 tarihli, 2016/İHK-1620 karar sayılı kararıyla karşı taraf (davalı) vekilinin itirazının reddine karar verilmiş, ... ... 4. Asliye Ticaret Mahkemesi"nce 10/08/2016 tarihli, 2016/2626-2016/2626 sayılı kararı ile Hakem kurulunca verilen karar hakem kurulunca taraflara tebliğ edilmiş bulunduğundan, HMK"nun 436/3 madde hükmü gereğince mahkemece bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, itiraz hakem heyeti kararı karşı taraf (davalı) vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve
oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise ... Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin ... Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği veya Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Somut olayda hakem heyetince Hacettepe Üniversitesi ... Ana Bilim Dalı Başkanlığı’ndan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre alınan bilirkişi raporunda davacıya işlevselliğini ağır derecede bozar nitelikte posttravmatik stres bozukluğu ve depresyon, femur parsiyel protezi, L-2 vertebranın kompresyon kırığı sonrası omur yüksekliğinin 1/3 kaybından dolayı %77 oranında daimi maluliyet verilmiş, hakem heyetince bu rapor hükme esas alınarak talebin kabulüne karar verilmiştir. Karşı taraf (davalı) vekili kaza ile davacının psikolojik rahatsızlığı arasında illiyet bağı olmadığını savunmuştur. Davaya konu 15.9.2013 kaza tarihi itibari ile Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği yürürlüktedir. Ayrıca maluliyetin haksız fiil sorumlusunun fiili sonucu oluştuğunun, yani haksız fiil ile maluliyet arasında illiyet bağının bulunduğunun da belirlenmesi sorumluluk açısından zorunludur. Bu nedenlerle bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli değildir. Eksik inceleme ile karar verilemez.
Bu durumda itiraz hakem heyetince davacı için ... Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin ... Anabilim Dalı bölümlerinden kaza tarihinde yürürlükte bulunan "Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği""ne uygun şekilde rapor aldırılarak, daimi maluliyet oranının ve psikolojik bakımdan da kazayla illiyet bağı bulunup bulunmadığının tespiti ile sonucuna göre (karşı taraf (davalı) lehine oluşan kazanılmış haklar da gözetilerek) karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru olmayıp kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre karşı taraf (davalı) vekilinin vekalet ücretiyle ilgili sair temyiz itirazının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle karşı taraf (davalı) vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile
Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle bozma neden ve şekline göre karşı taraf (davalı) vekilinin vekalet ücretiyle ilgili sair temyiz itirazının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 19.6.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.